TUTKU OYUNU (gay)

Bölüm 1 Afsunlanmak

'Kalkıp giyinir misin artık Deniz? Bu  akşam geleceğine söz verdin.'

Gözlerimi bilgisayardan ayırıp karşımda duran genç güzel kadına baktım. Ellerini beline dayamış, öne doğru hafifçe eğilmiş, alt dudağını belli belirsiz bir şekilde bükmüş bana bakıyordu. Şu anki duruşuyla 21 yaşında olmasına rağmen kesinlikle daha olgun görünüyordu. Gülümseyerek;

'Beni bu akşamlık beni affetsen olmaz değil mi?'

'Hemen kalkıyorsun Deniz Kenan BULUT!'

Tamam. Tamam. Anladım.' 

Gülümsememi sırıtışa çevirerek ayağa kalktım. Tabii ki kabul etmeyeceğini biliyordum. Ona doğru yürüdüm, beline sarılıp kendime çektim, üzrenine doğru eğilerek pembe-kırmızı dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum.

'Dudaklarına bayılıyorum Selin.'

Ben sırıtmaya devam ederken kollarımdan kurtuldu. Bana bakıp gülümsedi.

'Yarım saatin var. Hadi çabuk ol.'

-- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- --

'Grubun adı Kurgu. Hiçbirinin asıl mesleği müzisyenlik değil anladığım kadarıyla. Ece'nin sevgilisi olan bastaymış. Aynı zamanda barın sahibi de oymuş. Adı Mert. Ece'yle yaklaşık 1 ay önce tanışmışlar ve 1 haftadır çıkıyorlarmış... Bildiklerim bu kadar.'

'Mert bayağı hızlıymış desene.'

Sırıttım. Koluma kendince sert bir yumruk atmasına rağmen kendisi de gülüyordu. Bara girdik. Selin şöyle bir etrafa bakındı. Ece'yi görünce ona doğru yöneldi. Yalnız başına oturan genç kızın yanına gidip oturduk. 

'Naber Deniz? Uzun zamandır görüşemedik.'

'Uzun zamandır başka işlerle meşgul olduğunu duydum Ece.'

Selin ve Ece birbirine bakıp küçük bir kahkaha attılar. Daha sonra kendi aralarında çoğunlukla kıyafet, makyaj ve dedikodu içerikli derin bir muhabbete daldılar. Kendime bir bira söyledim ve sigara yaktım. 

'Saat 19.55 birazdan çıkarlar.'

O sırada Mert olduğunu düşündüğüm kişi gelip ecenin yanındaki boş sandalyeye oturdu.  Ece hemen tanıştırma faslını tamamladı. 

'Selin bölümden arkadaşım. Deniz de onun erkek arkadaşı.'

Mert elimi sıkıp gülümsedi.

'Nasıl buldunuz barı?'

'Özellikle çalan müzikleri çok beğendim.' dedim. O sırada bir Metallica klasiği olan Nothing Else Matter çalıyordu.

'Müzik listemiz solistimiz Cem tarafından oluşturuldu.' Sahnede olan hareketlilik dikkatini çekmiş olmalı ki; 'Gitmem lazım. Bir ihtiyacınız olursa Hakana söyleyebilirsiniz. Bu gece bendensiniz. Konser sonunda görüşürüz. İyi eğienceler.' diye sıralayıp sahneye yöneldi. Mert'in ayrılmasını fırsat bilen Selin;

'Ece bu sefer doğru düzgün birini bulabilmişsin.' 

Ece biraz utangaç birazda kızmış bir ifadeyle gülümsedi. Tam cevap vermek için ağzını açmışken mikrofondan bir ses duyuldu.

'Sevgili Rock severler. Hoşgeldiniz. Sizi daha fazla bekletmeden şarkılarımıza başlıyoruz.'

İstemsiz bir refleksle kafamı sahneye çevirdim.Ortamın loşluğuna rağmen ilk dikkatimi çeken koyu mavi gözleri olmuştu. Denizin derinliklerinin mavisi, bulutlu havada gökyüzünün koyu mavisi. Görmekten en çok zevk aldığım renk. Sözlere girene kadar çalan müzik boyunca seyirciler üzerinde gözlerini gezdirdi. Sadece bir an göz göze geldik. Şarkıya girer girmez ise bakışlarını tamamen bana çevirmişti.