14. Bölüm "İki Kız, İki Çift Kırmızı Göz"

3.9K 147 13
                                    

Medya: Derin ve Rüya'nın olduğu pozisyon.

Bir insanın canı en fazla ne kadar yanabilir ki? En fazla acıyı ne zaman hisseder?

Fiziksel acı mı daha çok acıtır yoksa, ruhsal mı?

Aşk da acıtır mı? Gözlerini ağlamaktan yakıp, dudaklarını kızartır mı?

İki insanın; birbirine değer veren iki insanın, arası biraz olsun bozulunca, ölünür mü?

Ölümün çeşitleri var mıdır? Nedenleri olduğu gibi.

Ağlayınca her şey düzelir mi? Unutabilir, iyileşebilir misin? Gözlerinden akan o duygu yüklü damlacıklar, yanaklarından süzülüp giderken, kimse silmeye gelmez mi?

"Ağlama, yanındayım." Demez mi?

Bu kadar mı zavallıyım?

Neden kimse cevap vermiyor? Neden cevabımı bulamıyorum?! Her gün ölüp, bir türlü dirilemiyorum?!

Sıkıldım... hep acı çeken taraf olmaktan, hep güçlü olmaktan yoruldum.

Ağlarken kendi kendime fısıldadım.

"Canım acıyor. "

Duymadı kimse. Duyuramadım.

Oturduğum yerden kalkıp üstümü düzelttim.

Ayna mı? Bıktım o ezik kızı görmekten.

Elimin tersiyle gözlerimi sildim. Evin sessizliği, kapı sesiyle bozuldu. İrkildim ve hemen kapımı açtım. Koridora baktım. Derin olmalıydı ama çıkmamıştı. Koridora çıkıp, Derin'in olduğu odaya girdim. Kapıyı açıp düşmüş olmalıydı. Yerde oturuyor, başını tutuyordu. Arada bir şeyler mırıldanıyordu ama anlamıyordum.

Aceleyle yanına gidip diz çöktüm. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve kaldırdım.

Tanrım...

Masmavi gözleri şimdi kırmızılar içindeydi.

Ağlamıştı.

İki kız, iki çift kırmızı göz.

Biri canlı, biri çoktan ölmüş.

Biri siyah, biri olabildiğince beyaz.

Suratıma bakıp dudaklarını yana kıvırdı. Aslında canı yanıyordu.

Beyaz, siyahın eşyasını kullanmıştı.

Sarhoştu, ağlamıştı ama gülüyordu.

Beyaz, siyahın canını yakıyordu.

Bilmiyordu. Farkında değildi bir şeyin.

Suratım ağlarcasına masumlaştı. Dudaklarımı aralayıp gözlerine baktım.

"Derin..."

Yüzünde olan elimi tuttu. Sıcak.

Masumca gülümsedi. Dudakları aralandı. Sessizce mırıldandı.

"Hep siyah mı boyar beyazı?"

...

Elimi daha sıkı tutup kalkmaya çalıştı. Belinden tutup kalkmasına yardım ettim. Cevap bekliyor gibi görünmüyordu. Biliyordu. Cevabım yoktu. Düşüncelerimi durdurmuştu.

Yerden kalkıp doğrulduk. Elini uzatıp elimi tuttu.

Hissediyor musun? Benim hissettiklerimi... sen de hissediyor musun?

Entrika Kraliçesi (LGBT) [ Askıda ]Where stories live. Discover now