26. Bölüm. "Derin'in ve Cenk'in Oyunu."

2.8K 113 30
                                    

Elini, elime kenetledi ve sırıttı. Önceki sinirinden eser yoktu. Anlaşılan aklında bir şeyler vardı. Anlamayan gözlerle baktım. "Geel, seni giydirelim!" Evet, anlamıştım aklındakini... Beni sürüklemeye devam ederken, kahkahalarla karışık sesimle karşılık verdim. "Seninde giyinmen gerekiyor bebeğim ah, yoksa soyunman mı?" Beni odaya soktu ve kapıyı kapatıp, hızlıca sırtımı kapıya dayadı. Yaramaz bir sırıtış vardı dudaklarında, bende de olduğu gibi.

Bedenini, yavaşça bedenime yaklaştırdı. Vücutlarımızın her santimi, birbirine değene kadar yaklaştı. Nerdeyse iç içeydik ve bu, beni çok tahrik etmişti. Ellerini bacaklarımdan, karnıma kadar gezdirdi. İki elini de karnıma sertçe bastırırken, Yüzünü kulağıma yaklaştırıp, dudakları kulağıma değiyorken inledi. "Ahh..." Elleri altındaki karnım, iki büklüm olurken, gözlerime bakıp, hoşuna gittiğini belirten bir hareketle, dudaklarını ısırdı ve sırıttı. "Hayırdır, çok kasıldın?" Yüzüm kızarmıştı. Bu kadar cesur ve seksi olabileceğini tahmin etmemiştim... "Hoşuna gitti mi?" dedi. Ellerimi kalçasına koyup, onu daha çok kendime çektim. "Şimdi anlarsın." dedim ve alt dudağını, dudaklarım arasına aldım. Yavaş ve istekli bir şekilde emiyordum dudağını. Bana karşılık vererek, üst dudağımı emiyordu. Elini çeneme koyup, baş parmağıyla, alt dudağımı aşağı doğru çekti ve dilini, dudaklarımın arasına ittirdi. Ona dokunma isteğim, inanılmaz bir hızda artmıştı.

Dilimi sert ve yavaşça yalarken, öpüşmeye devam ediyorduk. Vücudumdan ateş çıkıyordu. Diğer eliyle, elimi tuttu ve sakince pijamasının içine soktu. Tanrım, ona dokunmamı istiyordu. Elimi iç çamaşırının üstüne koydu. Elimi ileri geri yapmaya başladığım anda, kendi elini çekti ve saçlarımın arasına soktu ellerini. Saç diplerimden kaba bir şekilde çekiyordu. Diğer elimi beline koyup, onu hızlıca çevirdim ve sırtını kapıya dayadım. Onu git gide daha sert ve hızlı okşuyordum. Beni çok istekli öpüyordu. Dudaklarımı dişliyor, emiyor ve yalıyordu. Aniden sağ göğsünü kavradığımda, aldığım hazzı daha fazla içimde tutamadım. "Derin..." Alt dudağımı ısırıp, çekti. Kadınlığını sertçe kavradım. "Ahh, Rüya..." Elimdeki ıslaklığı hissedince, nerdeyse kendimi kaybediyordum.

Gözlerimdeki delice arzuyu gören Derin, ellerini karnıma koyup beni sertçe ittirdi. Bir kaç adım geriledim. Beni itmesine şaşırarak kaşlarımı çattım. Bu tepkiyi bekliyormuş gibi direk söze girdi. "Yeter bu kadar yakışıklı kız." Gülümsedim. Tekrar ona yaklaşıp, beline sardım kollarımı. Dudaklarımı kulağına yönelttim. Dilimi kulağında gezdiriyordum. Tırnaklarını hafifçe koluma batırdı. "Mmmm hadi ama güzel kız," Dilimi boynuna doğru indirdim. İç çekti. Fısıldadım. "Seni çok istiyorum..." Etkilendiğini saklayamamıştı.

Kafasını olumsuz anlamında sallayıp, tekrar beni itti. "Hayır, sevgilim." Tekrar çattım kaşlarımı. Sırıttı. Elini aniden, pijamamın üstünden kadınlığıma koydu. Okşayınca, beklemediğim bir anda yaptığı için inlememi tutamadım. "Ah.." Elini çekip, alay etti. "Ahah, kalkmış seninki." Rahatsızca kıpırdandım... beni çok azdırmıştı ve şimdi de vermiyordu. Üstelik alay etti. Benden uzaklaşarak, giysi dolabının altındaki çekmeceyi açmak için eğildi. Tam ona zorla sahip olma hayalleri kurarken, sanki tahmin etmiş gibi konuştu. "Ben izin verene kadar dokunamazsın. Dokunursan, bir daha yok." Yutkundum. Ne oldu bu kıza... Sinirlendim. "Benimle oyun mu oynuyorsun sen?!" Kıkırdadı ve eline aldığı giysileri yatağa atıp, bana döndü. "Evet." Karşımda yavaşca üstünü çıkarttı. Siyah sütyeni, o harika, bembeyaz göğüslerini sıkıca sarmıştı. Oluşan çatalda dilimi gezdirme arzusu, beni yiyip bitiriyordu. Soyunurken gözlerini gözlerimden çekmiyordu. Pijamasını indirdi. Yutkundum. Çıkarttı. Nefesim hızlanmıştı. Pürüzsüz ve beyaz uzun bacakları nefesimi kesiyordu. Siyah iç çamaşırının altındaki ıslaklığı görmemle gözlerimi kapatmam bir olmuştu. Sakin kalmaya çalıştım. "Dokunursan, bir daha yok." Derin bir nefes verdim dudaklarımdan. Karşımda sadece iç çamaşırlarıyla duruyordu. Yatakta olan pantalonu görünce içime bir sızı düştü. Lütfen düşündüğüm şeyi yapma... Lütfen... Sırıttı. Tanrım, hayır! Arkasını dondu ve yatağa eğildi. "Ahhh, dalga geçiyor olmalısın!" Bedenim baştan aşağı titremişti. Kalçasının sadece yüzde onunu saran siyah iç çamaşırıyla önümde eğilmiş duruyordu... Ona doğru bir kaç adım yaklaştım. Kalbim deli gibi atıyordu. Pantalonu aldı ve hızlıca bana döndü. Olduğum yerde kaldım."Dalga geçmiyorum bebeğim, oyun oynuyorum." Pantalonu o kadar yavaş giydi ki... Beni delirtmeye kararlıydı. Daha sonra da tişörtünü geçirdi üzerine. Onu, aç bir kaplanın, olgun bir ceylanı kestiği gibi keserken, benim giyeceğim şeyleri fırlattı suratıma. Sinirle giysileri çektim yüzümden. "Nerden çıktı bu?" Bana doğru yaklaştı. "Ha? Bunlar mı? Dolabından sevgilim." Belinden onu kendime çektim. "Niye benimle oynuyorsun seksi kız?" Bu soruyu sorarken vücudunu kesmiştim. Güldü. "Beni daha çok arzulaman çok hoşuma gidiyor." Sırıttım. Dudaklarımı öptü. Elleriyle pijamamı indirdi. Çok hızlıydı, neye uğradığımı şaşırmıştım. Tam birşey söyleyecekken, dilini ittirdi dudaklarım arasına. "M-hm.." diye bir ses çıktı ağzımdan. Tişörtümü çıkarttı. Tenime hiç dokunmuyordu... Tanrım delirecektim! Ellerini deli gibi vücudumda istiyordum. Dudaklarımı bıraktı. Kollarından tutup, tekrar yapıştım dudaklarına. Ellerini karnıma koyup, zorla itti beni. İşaret parmağını koydu dudaklarıma. "Şşşş sakin ol, kaplan..." Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Dudaklarını ısırıp, "Giyinmen gerek." dedi. Sözünü dinlemeyi hiç istemiyordum ama tehtidi gerçekten korkunçtu. Kafamı zorlukla onaylıyor gibi salladım. Beni giydirmesine izin verdim ve söylediği gibi ona dokunmadım. Azmış hormonlarımı bastırarak. Lanet...

Entrika Kraliçesi (LGBT) [ Askıda ]Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora