Karanlığın Tutsağı

Sessiz dinleniş

Işıkları kapatanın Çağan olduğunu kısa bir zaman dilimi içerisinde düşünmüştüm fakat kendi kendimi kuruntu yaptığıma ikna ettim. Gözlerim kısa bir süre sonra karanlığa alışmıştı. Elime telefonumu alarak sigortaları kontrol etmeye karar verdim. Aşağı kata inip mutfağa doğru ilerledim. Kapının yanında duran sigorta kutusunun kapağını sert bir şekilde kendime çektim. Kapak açıldığında sigortaların attığını gördüm. Bir yandan hepsini düzeltiyor bir yandan da derin bir nefes veriyordum. Işıklardan bir kaçı açıldığında kapağı geri kapattım. Arkamı dönerek duvara sırtımı yasladım. Karşıya boş boş bakarken düşündüğüm tek şey vardı. Ne yaptığımı bilmediğim halde başım belaya girmişti. Sorun şuydu ki o bana inanmıyordu ve inanacağından şüphe duyuyordum. Kim suçu olmadığı halde bedel ödemek isterdi ki? İstemediğim halde beni oyuna dâhil edip ortalıktan kaybolmuştu. Korktuğum şey oyunda olmam değildi, korkum ortadan kaybolan kişiyle alakalıydı. En azından görsem önlem alma ihtimalim vardı. Fakat kendini gizleyerek bu seçeneği elimden hızlı bir şekilde kapıp alıyordu.

Duvardan sırtımı çekerken sakin nefes alışverişlerim hızlı atan kalbimi sakinleştirmek adına yerini almıştı. Mutfağın ışığını söndürüp salona gittim. Koltuklardan birine oturup telefonun ekranını açtım. Google Çağan KORHAN yazarak aramasını bekledim. Önüme sadece bir site geldiğinde girip okumaya başladım. 

Çağan KORHAN kimdir?

'5 Ekim 1991 doğumludur. Ailesiyle aralarının uzun süredir iyi olmadığını duymuşsunuzdur. Tanınmasını sağlayan en büyük etken sesindeki özel tınısı, 7 yıl önce söylediği yabancı bir şarkı sayesinde dikkatleri üzerine toplayan Çağan 1 yıl sonra şarkı söylemeye son vermiş. Ailesinden küçük yaşlarda ayrıldığı için hayat onu acımasızca yönlendirmiş. Daha önce oyun oynamadığını söylediğine şahit olmuştum. Bununda bize gösterdiği üzere olgunlaşmak için çocukluktan çıkmayı beklememiş. Büyümek için çocukluğunu elinin tersiyle itmiş. Kendi ayakları üzerinde durmayı başardığında ise etrafında ki insan sayısı çoğalmış. Bundan rahatsız olduğu için etrafındakilere karşı kaba olmaya başlamış. İlerleyen zamanlarda daha fazla karanlığa batarak sonunda tehlikeli biri haline gelmiş. Başarısı devem ederken yanındaki insanlar korkudan yaklaşamaz olmuşlar. Tuttuğunu koparan bir yapısı olduğunu duymuştum. Bildiklerim bununla sınırlı. Onun hakkında hiç kimse bundan fazlasını bilemez. Ailesi dahi hayatında değilken insanların ona karışmasından nefret ediyorum. Merak ettiklerinizi sadece bu kadarıyla cevaplayabilirim. Benim bildiklerimde sizinkilerden fazla değil.'

Kaşlarımı çatıp ekrana baktım. Ardından telefonun kilidini kapatıp koltuğun ucuna doğru fırlattım. Saçlarımı arkama doğru atarak sesli bir şekilde nefes aldım.

Ayağa kalkıp merdivenlere yöneldim. Yarın ağabeyim gelecekti. Onu almak için sabah 07.15'te hava alanında olmam gerekiyordu. Odama geldiğim zaman kapıyı açıp içeri girdim. Işık az önce sigortalar attığı için açık kalmıştı. Kapatarak yatağıma doğru ilerledim. Pikeyi kaldırıp altına girdiğimde bedenim aniden bir soğukla karşı karşıya geldi. Bir müddet sonra soğuk hava yok olarak yerini sıcağa bırakmıştı bile. Sağa tarafıma dönerek gözlerimi kapattım.

—Genç kızın burun delikleri yakıcı bir kokuyla dolduğunda yüzünü acıyla ekşitti. Gözleri karanlığa esir düştüğünde beyni uyuşmaya başlamıştı bile. Tek bir hareketi bile sezmekte güçlük çelecek kıvama gelmişti. Sonra birinin kendini kucağına aldığını güçlükle görebilmişti. Sonrası ise koca bir karanlıktı. Bir müddet sonra zorlukla gözlerini açabildiğinde kendini bir ormanda buldu. Onu buraya getiren kişi, Çağan arkasına saklandığı ağaçlarların gölgesi ardından onu izliyordu. Deniz yavaşça ayağa kalkıp etrafını telaşlı gözlerle taradı. Karanlıkta tek başına bir ormanda olduğunu düşünüyordu ama yanılıyordu. Çünkü onun burada olmasını sağlayan kişide vardı yanında, ya da arkasında veyahut da sağında- solunda, önünde olabilirdi, her ne kadar Deniz bilmese de Çağan onu dikkatli bir şekilde izliyordu. Deniz'in gözleri karanlığa alıştığında etrafında ki nesneleri daha net seçebilmeye başladı. Sakince bir adım attığında ayaklarının altında kuru dal parçaları kırıldı, oluşturduğu sesten dolayı ürküp adımını geri aldı. Etrafı kaplayan yoğun bir sis yavaş yavaş etrafta yayılmaya başladığında uzaklardan bir kurt sürüsünün sesi geldi. Koşuyorlar, uluyorlar ve hırlıyorlardı. Deniz sertçe yutkunup kurtların geldiği yöne baktı. Birkaç dakikalığına yerinde donup kaldığında nefesi boğazında takılı kaldı. Kurtlar... Onun üzerine doğru geliyorlardı. Çağan Denizin arkasına dönüp kaçacağını düşünmeye başlamıştı. Ama o kaçmak yerine kalmayı tercih etti. Garip bir şekilde yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Gözlerinde özleminde beraberinde getirdiği bir ışık parıltısı, kurt sürüsü Denize daha çok yaklaştığında Çağan ağacın arkasında çıkmak için hareket etmek istedi. Hareket etmesini engelleyen bir kuvvet vardı ve çok güçlüydü. Çağan sinirle elini yanındaki ağaca vurup kurtların olduğu yere baktı. Çok yaklaşmışlardı, çok hızlanmışlardı ama o hala olduğu yerde duruyordu. Çağan sinirle Denize bağırdı.