15 § 'SÜRPRİZ BÖLÜM'

1K 69 24
                                    

multimedia: Beste ve ikizi Berke

§

Kollarını benden ayırmadan gevşetip geri çekildi, yaşlı gözlerini ve ıslak elmacık kemiklerini görebiliyordum. Oda ağlamıştı, onu ilk defa böyle görüyordum, ne yapmıştı bu kadar? Ne oldu da ağlatmıştı onu? Sormaya çekiniyordum, korkuyordum.. Söyler de gider diye...
Onu ne zaman bu kadar sevmiştim ki? Tanışalı sadece iki ay kadar olmuştu? O bana ne zaman bu kadar bağlanmıştı? Oda seviyordu beni. Bir insanı sevmek nasıl bu kadar kolay olabilirdi? Hayır! Kolay değildi zaten, biz kolay şeyler mi yaşamıştık! Normal bir yaşantımız olsaydı eğer, her an biri tehlikede olmasaydı mesela. İşte o zaman kolay olurdu. Hep bir şey olmuştu ve biz hep endişelenmiştik, sonrada böyle olmuştu işte.
 Boşluk hissederdim eğer o giderse. O her ne kadar benim için endişeleniyorsa bende onun için endişeleniyordum. Böyleydi hep.

Ellerimi onun yanaklarına götürdüm ve baş parmağımla ıslaklıkları silip ona gülümsedim ellerim yanaklarındayken. Öyle tombul yanakları yoktu, keşke biraz ısırmalık olsaydı diye düşünmeden edemedim o an. Moralimizi yerine getirmem gerekiyordu, buraya bir amaç için gelmiştik. Berk benden daha kötü olmasaydı bu işi o üstlenecekti ama ben buna da razıydım. Biraz suratını incelediğimde dudaklarının bazı kısımlarındaki kırmızılığı da fark ettim. Iy, pis yaramdan bulaşmış olmalıydı. Elimi yanağından çekip baş parmağımla silmeye yeltenince bileğimden tutup "Yapma." dedi.

Kaşlarımı kaldırdım refleks olarak, elimi havada yakalamıştı, ne yapacağımı bilmiyordu. "Dudağında kan var ve pis bence. " deyip tek kaşımı kaldırdım.

"Ben böyle mutluyum." dedi ve iğrenç bir şey yaptı!

Çok iğrenç! Alt dudağını yaladı! Yere düşüp kanattığım dizimin kanını yaladı! Yüzümü buruşturup ellerimi ondan çektim, hala belime sarılı olduğu için çok yakınımdaydı. Uzak bile duramıyordum, hale bak!

Dudağının hafif kıvrıldığını gördüm kıstığım gözlerimle, morali birazcık yerine gelmişti sanırım. Ne çabuk! Yani bu güzel bir şey de çabuk oldu yani.

"Kendi kanından mı iğreniyorsun?" dediğinde "İğrenilmeyecek gibi değildi ki. Neden böyle bir şey yaptın?"
"Senden neden iğreneyim? O da senin bir parçandı."
"Olabilir ama.."
"Her neyse." deyip sözümü kesti. "Vampir oldun sayabilir miyiz bunu?" dedim hafif sırıtarak.
"Seni ısırmam gerekiyor."
"Öyle bir niyetin varsa buyur, ısır." deyip bileğimi ona uzattım, içten içe gülüyordum da.
"Eğer ısırırsam sonsuza dek birbirimize bağlanırız. Ama gideceğim, bu yüzden gerek yok." Cümlesi boğazımdan aşağı asit dökmüşler gibi acı hissetmeme neden olurken gözlerimi onun gözlerinden çektim.
"Şu tipine bak. Erkek Fatma'nın beden bulmuş halisin resmen." dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle.
"Makyaj bozulmamış mı?"
"Çok değil. Kim yaptıysa helal olsun, o kadar şeyden sonra."

Dediklerini duyuyordum ama dinlemiyordum, o sırada aklımdaki düşünceyi kovmaya çalışıyordum ama deminden beri içime takılmıştı artık. Bende dolaylı yoldan izin istedim. "Berk bir şey yapacağım." dediğimde kaşları çatılmıştı. Zaten aramızda bir kafa sığacak kadar mesafe vardı ve ben o mesafeyi kapatıp başımı omzuyla boynunun birleştiği o yere koyup kendimi kokusu ve sıcaklığının içine gömmek istedim.

 Yüzüm tamamen boynundaydı dudaklarım onun her hareketinde boynuna değdiği için hiç bir şeyi umursamayıp boynunu öptüm. Sonra çene kemiğinin altını da, ellerimi boynuna sardığımda yanağını öpecekken Berk "Yapma." diye fısıldayınca utanmıştım ama "Bunu söylemek için geç kaldın." deyip boynunu sımsıkı sarıp yanağını kocaman öptüm ve alnımı,  şakaklarının biraz altına dayadım. Yanakları yok demiştim ama öpünce güzel hissettirmişti. Berk kafasını zorla çevirdiğinde yine burun buruna gelmiştik. Gülümsedim ona "Sen ısırmazsan bende öperim." deyip gözlerimi kırpıştırdım.

KURTARICIM B. | YAPBOZ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin