BÖLÜM 22

2.1K 166 92
                                    

"BU DA NE BÖYLE?"

Neil'in sesiyle girdiğim transtan çıkıp hemen ayağa fırladım.

"Bizi takip etmiş olmalı."

"Senin gücünden nasıl etkilenmemiş Tureng? Onun da diğerleri gibi donmuş olması gerekmiyor muydu?"

"O, grubun içinde değildi yüksek ihtimalle. Bunun sayesinde donmaktan kurtulmuş olabilir" dedim. "Hani kaçarken sen bir çıtırtı duydum demiştin ya, işte o zamandan beri peşimizden geliyor olmalı. Küçük olduğu için fark edemedik sanırım."

"Ne olduysa oldu artık, bir çaresine bakıp ondan kurtulmamız gerekiyor."

"Nasıl? Ejderlerin buzları çoktan çözüldü yanlarına gidemeyiz. Hem inan onları yeniden dondurmak için hiç gücüm kalmadı. Ayrıca bir cesaretle gitsek bile hala aynı yerde durduklarından şüpheliyim. Benim şu anki tek korkum annesinin kokusunu alıp da yavrusunun peşinden gelmesi."

"Bu pek mümkün değil işte. Koku alma duyuları iyi olsa bile, yavrusu sürüden ayrılıp da gidince eminim annesi çok sinirlenmiştir. Bir de bizim kokumuzu yavrusunun üzerinde algılayınca onu çoktan reddetmiştir bile. Bunu bir çeşit ihanet olarak gördüğüne eminim."

"Reddetmiştir ne demek? Yani onu bir şekilde sürüsüne ulaştırsak bile bu ailesinin onu yanlarında kabul etmeyeceği anlamına mı geliyor?"

"Aynen, tam olarak o anlama geliyor."

"O zaman nasıl ondan kurtulmamız gerekiyor dersin?!"

"Fazla iyi niyetlisin."

"Sen de gerçekten bazen çok kötü niyetli olabiliyorsun!" diyerek minik ejdere doğru adım attım. Tek dizimin üstüne çöküp bir elimi de ileriye doğru uzattım. "Korkmana gerek yok, sana zarar vermeyeceğiz."

"Şahsen ben böyle bir şey için söz vermiyorum."

"Kes sesini Neil! Onu korkutuyorsun."

"Bunca zamandır anne ve babasından korkmadıysa bizden korkacağını hiç zannetmiyorum. Şahsen ben anne ve babasını görünce altıma yapmaktan son anda kurtuldum."

"Neil!"

"Ne var ne?!"

"Sen ona bakma, gel hadi korkmana gerek yok" dedim tekrar ejdere dönüp oturduğum yerden ufak ufak bir iki adım daha yaklaşarak.

"Bence elini ona doğru böyle uzatmış vaziyetteyken daha fazla yaklaşmamalısı-"

"AAH ısırdı!"

"Hahaha ben de tam onu demeye çalışıyordum. Oof cidden acıttı. Dişleri o kadar sivri miymiş onun?"

"Gülme Neil! Sen bu acıyı sadece bir dakika hissetmiş olabilirsin, ama benim canım cidden acıyor şu anda!"

"Gel bakayım yarana." Bir şey demeden gözlerimi devirdim. "Trip mi atıyorsun sen şimdi bana?"

"Ne tribi lan uzaklaş senden korkuyor garibim. Senin o salak yüzünü görür görmez hart diye ısırdı elimi!"

"Bence senin ailesini öldürdüğünü düşünüyor" dedi David, oturduğu yerden ileriye doğru bakarak.

"Bu hala burada mı?" dedi Neil bana bakarak. Tepkisine elimde olmadan hafifçe sırıttım.

"Tabii ki buradayım. Bu karda nereye gitmemi bekliyorsun?"

"Her neyse sesini kes yeter."

"Belki de doğru söylüyordur Neil. Ailesini öldürdüğümü düşündüğü için böyle davranıyor olabilir."

Deniz HalkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin