Kül

6.8K 55 20
                                    


Nefes nefese birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

Kalkıp gitmemeliydi değil mi? hayır bunu yapmamalıydı.

"Beni hiç sevmeyeceksin değil mi?" dedi Hazan.  Yekta sorunun üzerine sinirlenmişti.

"Aptalsın, sadece aptal." Bunun üzerine Hazan sinirlenip kalktı, hafif toparlandı.

"Daha 30 saniye öncesine kadar...." dedi ve durdu. Yekta "devam et" dercesine kaşlarını kaldırdı.

Hazan bunun üzerine hafif kafasını salladı.

"Devam et devam" dedi daha yüksek sesle.

"Etmeyeceğim"

"Ulan anlamıyorum seni sevmemi nasıl beklersin? Sana tecavüz ettim, defalarca. Ablanın ve yeğeninin katiliyim. Hala çocuksun ve aptal."

"Bıktım anladın mı? bana böyle bakma." dedi Hazan gözlerini halıya sabitleyerek. Ve devam etti;

"Evet çocuğum, sevgiye muhtaç bir çocuk. Beni babam bile sevmedi Yekta, senin sevmeni beklemem, evet aptalca." 

Ardından bunun üzerine Yekta da ayağa kalktı.Ve küçük bir adımla kollarını açıp, küçük kadını sardı.

Evet Hazan bu adamı seviyordu.

Ardından evi Hazan'ın hıçkırıkları boğdu. Genç adam saçlarını okşamaya başladı. Katili olan saçları, okşadı.

Ardından, silah sesleri ile ev siyaha boyanmıştı. Paramparça olan camlar Hazan'ın yüreğine iniyordu.

Camları paramparça yapan kurşun ise Yekta'nın sırtını boyuyordu. Art arda gelen 3-5 kurşunla üzerine yığılmıştı Yekta, Hazan'ın.  Hale'nin bağırışları sağır ediyordu.

Ve silah sesleri kesilmişti. Geriye kalan,3-5 kurşun, bir ceset ve kan. Kimin kurşunları yediği anlaşılmıyordu, yarısı Hazan'ın kalbine diğer yarısı Yekta'nın sırtına gelmişti. 

Ama ortada tek bir şey vardı; Acı.

Kimin ne yediğinde değillerdi, biri kimsesiz, diğeri kül. Biri gerçek, diğeri düş. Biri var, diğeri yok.

Hazan üzerinde ki bedene 4 gözle baktı. Bir insan bu kadar güzel ölebilir mi?


Hazan donmuş bir şekilde masanın üzerinde ki paketten bir dal çıkarıp yaktı. Derinden derinden çekiyordu, aldığı zehir değil de maviymiş gibi.

Ardından elinde ki biten sigaraya baktı, ve yerde ki bedene.

"Dudaklarına değen sigaranın bitmesi intihar sebebi de olabilirdi."


O bana ölüme şirk koşan kollarını vermişti ve ben ona katili olduğu saçlarımı vermiştim.Biliyordum, gökkuşağının 8. rengi ortaya çıkmıştı. Güçlerine gitmiş olmalı.  Bu güzelliği ancak ölüm bozabilirdi.





Yorumlarınızı bekliyorum, çok teşekkürler.



Sesi sonbaharWhere stories live. Discover now