Sesi sonbahar

Batu'nun öpücüğü

HAZAN'DAN DEVAM

 

Hiç bir şey yapmayıp odama gidip yatağın üzerine öylece oturdum. Birden kapı açıldı, ayağa kalkıp odanın kapısının kenarından kimin geldiğine baktım, bu o kızdı.Esin. Gelirken tek gelmeyip yanında 1 kadın ve 1 erkek vardı, büyük ihtimalle sevgiliydiler. Bana göz ucuyla bakıp yan odaya, Yekta'nın yanına girdiler. Erkek büyük kahkaha ile Yekta'yı selamlıyordu. Çok eğleniyorlardı.

Birden adımı duydum.

"Hazan!" hemen yataktan kalktım ve onların kapısının orada öylece dikildim.

"Git abur cubur bir şeyler al" dedi suratıma bile bakmadan.Ardından Esin'in dudaklarını kendine aldı.

Evimin kerhaneden bir farkı yoktu.

Gidip bakkaldan bir kaç abur cubur aldım.

Eve geldiğimde büyük kahkahalar patlıyordu, yüreğime yüreğime.

Mutfağa gidip bütün cipsleri bir tabağa boşalttım, ardından diğerlerini ayrı tabaklara boşalttım.

İçecekleri de doldurup küçük tepsiye hepsini sığdıra bilmiştim.

Odaya girdiğimde hepsinin gözü üzerimde oldu, iğrenircesine. Hiç birinin suratına bakmadan tepsiyi şiddetli sesle masaya koyup çıkmak için arkamı döndüğümde tanımadığım erkek ıslık çaldı.

Omzumun üzerinden ona baktım ve bana doğru konuştu;

"Yetiştirme yurtları yeni piçe kucak açacak, seni bekler gibi" dediğinde buz gibi olan tenimi gözyaşlarımla ısttım.

Bu cümleden sonra büyük bir kahkaha koptu, bir tek Yekta gülmüyordu.

Bunu fark edip hepsi sustu. Yekta düz bir şekilde "Siktir git lan!" dedi. 

Bunu kime dediği hakkında ufacık fikrim yoktu, üzerime alınıp tam adım atacakken şerefsiz ve sevgilisi önümden geçip evden çıktılar.

Hiç bir şey söylemeyip odama doğru ilerledim, telefonuma mesaj gelmişti.Elime aldığımda mesajın Batu'dan olduğunu fark ettim.Bir randevu yazmıştı, yazdığı adres ablamın evinin biraz uzağında ki parktı.Gitmeliydim, Batu'ya ihtiyacım vardı.

Yarın yazmıştı o da.Heyecanlandım.

Tüm günümü odamda geçirdim, Yekta beni rahatsız etmiyordu.Varlığını bile  hissetmiyordum.

Acıktım ve bir anda yataktan kalkıp mutfağa ilerledim.Yekta'nın olduğu odanın kapısı kapalıydı ama Esin'in kahkaha sesleri geliyordu.

Mutfağa girdiğimde hazır çorba yapmak için masanın üstünde ki çorbaların birini elime aldım.Gözüm, masada ki sigara paketi ve çakmağa takıldı.Yekta unutmuştu büyük ihtimalle.

Çorbayı bırakıp paketi elime aldım, içinden bir tane çıkarttım.

Yaktım. Siz şuan yanan sigaramın ateşini görüyorsunuz, yüreğimin ateşini değil.

"Yetiştirme yurtları yeni piçe kucak açacak, seni bekler gibi"

Odanın sessizliğini sigaramın çığlığı bozuyor.

Gözlerimi şiddetle açılan kapı ile açtım.

Yekta elinde sigara paketini sallıyordu. Üzerime doğru gelip yatağın üzerine çıktı.

"2 tane eksik!" diye şiddetle kükredi.

"Yenisini alırım" dedim sakince.

"Sorun bitmesi değil lan!" dedi aynı ses tonuyla. ardından devam etti;

"Sana içme demedim mi? Çok mu içmek istiyorsun, al!" dediğinde eline gelecek şekilde paketi eline boşalttı ve ağzıma tıkadı. Ardından paketi suratıma fırlatıp çıktı.

Ağzımdan bütün sigaraları yere attım,iğrençti. Ardından kapı sesi gelmişti, evden çıkmıştı.sonunda.

Hemen giyinip parka gitmek için yol aldım.15 dakika gecikmiştim.Yerde olan kafamı kaldırdığımda bankta oturan Batu ile göz göze geldik.Beni gördüğü an hızlıca ayağa kalktı, bende adımlarımı büyük atmaya çalıştım.

Ve yanına gittim.

"Selam" dedi.

"Selam" dedim kısık sesle. Ve bankı işaret etti, oturduk.

"Nasılsın" dedi anlamlı anlamlı.

"İyiyim sen?" dedim.

"Yalancı" dedi gülümseyerek.

"Kesinlikle" dedim.

"Neden evden taşındın?" dedi anlamlı bir şekilde bakarak.

"Kendimi yük gibi hissettim o evde, o kadar." dedim salıncağa bakarak. Bir şey söylememişti, kafamı ona çevirdiğimde dudaklarımı izliyordu.

Ve elimden tutup kendisine çevirdi beni, hala dudaklarımı izliyordu.

Gözlerimi yavaşça kapadım, ve dudaklarımı araladım.Ve hissettim, sıcak dudaklarıyla beni de yakmıştı.