Hamile!

6.3K 94 5
                                    

Genç adam üzerinde dudaklarını öpen kadını görür görmez altından kalkıp bağırmaya başladı;

"Ne yapıyorsun lan sen?!" Hazra ne diyeceğini bilemedi.

"Yekta..Beni görmüyor musun? Senin için babanla evlendim, hala görmüyor musun?!"

"Sana bunu söylerken niye aksini iddia ediyordun lan?"

"Korktum!"

"Eğer bir daha bana dokunursan..Yakarım!"

"Kardeşime...Hazan'a ilgi duyuyorsun değil mi?"

"Oyun!" Bu konuşmaların neredeyse hepsini karısının peşinden su içmeye gelen Onur bey duymuştu.Duvara yaslanıp sessizce ağladı.Ne o? yoksa Hazra'yı seviyor muydu?

Kalbi dayanır mıydı ki yaşlı adamın?

Ve unutmamak gerekirse fazla sesten dışarı çıkan Hazan'da konuşmalara dahil olmuştu.

"Seni seviyorum" dedi, arkasını dönüp giden Yekta'ya.

Umurunda değildi bile.

Ve yine Hazan'ın odasına gidip, kendisine almıştı.


Hava biraz aydınlanmıştı, ikilinin gözüne gram uyku girmemişti.

Bunu bilen Yekta, arkası dönük kadına sarıldı ve vücuduna keşfe çıktı.


Yekta, Hazan'ın karın bölgesinde elini gezdirip dalga geçercesine sordu;

"Kilo mu aldın?" Genç kız şuan onu yastıkla boğmak istiyordu.



Hazra uyandığında elini yanında ki yastığa ararcasına dokununca gözlerini açtı.

Karşısında elinde bavul, kağıtları ve bir kaç gömlek, pantolon dolduran Onur bey'i gördü.

"Nereye hayatım?"

"Acilen yurt dışına çıkıyorum, iş yüzünden 1-2 ay orada kalacağım" Yalandı.Onur, Hazra'yı hemen şimdi boşaya bilirdi.Ama yapmadı.Bu kıza alışmıştı.Oğlu yaşında olan kadına.

"Neden?"

"İş yüzünden dedim ya!" diye patladı Onur.

"Peki, hasta mısın?" diye sordu Hazra.Çünkü değişikti.Hiçbir zaman Hazra'ya kızmazdı, ona hep iyiydi.Gerçekleri duyana kadar.

"Evdekilere sahip çık, Yekta bir şey yaptığında ararsın beni"

"Tamam" dedi Hazra.Ardından hemen gitti.


Bunu evdekiler öğrenmişti.

Herkes yavaş yavaş kalkmıştı.Yekta yine mekanına gitmek için kalktı, Eslem ise okul için ve aynı şekilde Batu'da.


Kahvaltıya sadece 2 kardeş oturdu.

"Burada kalmaktan memnun musun?" diye sordu Hazra.

"Sorun yok" dedi sessizce Hazan.

"Sınava gitmeyecek misin?"

"Hayır"

"Neden?"

"Çalışmadım zaten, ve artık okumakta istemiyorum" dedi Hazan.Hazra ise ne diyecekti ki?

"Sen bilirsin" konuşmaları bu kadardı.Yemeğe başladılar.Hazan ağzına zeytini attığı gibi midesi bulandı ve direk banyoya koştu.

İnanılmaz bir şekilde kusuyordu.

Ağzını yıkayıp geri döndü masaya.

Hazra sordu;

"Neyin var?"

"Bilmiyorum, yemekten bulandı."

"Eğer devam ederse doktora g—" demeden genç kızın yine midesi bulandı ve koşar adımlarla banyoya gitti.

Bu sefer Hazra'da peşinden geldi.

Kusan kız kardeşinin saçını kaldırdı.Hazan'ın böbrekleri ağzından çıkacakmışcasına kusuyordu.

Ve aynadan kendisine bakıp elini yüzünü yıkadı.

"Hastaneye gidiyoruz, belli ki üşütmüşsün"

"Galiba"

dediler ve taksi tutup hastaneye yol aldılar.

Taksiye binerken Hazan'ın başı döner ve yere oracıkta bayılır.

Hazra baya endişeli bir şekilde taksiyi süren beyden yardım isteyerek arabaya bindirdiler.

Hazra düşünüyordu, sahi ne oluyor bu kıza?

Hemen hastaneye sürdüler.


Hazan yataktan gözlerini açtı ve sorarcasına baktı 1 doktor ve 1 hemşireye.

Toparlanarak kalktı.

"Neden buradayım?"

"İlk önce buyurun oturun" dedi doktor hanım.

"Evet, neden buradayım?"

"Sakin ol kızım, galiba zor bir süreç geçiriyorsun.Üzülme durumunda, kan basıncını kontrol eden sinirler etkilenmiş.Ama sen ve bebeğin gayet iyisiniz, endişelenmene gerek yok"


Sesi sonbaharWhere stories live. Discover now