MSFH -22-

2.4K 198 62
                                    

*Sehun*

Beni tanımıyor muydu? Ne demek tanımıyordu? Acaba geçici hafıza kaybı falan mı yaşıyordu?

Hastaneden çıkıp tekrar arabama bindim.
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyordum. Kendisi istemiyor olabilirdi ama ben görüşmek istiyordum. Bir plana ihtiyacım vardı. Düşünmem lazımdı.

Arabayı sahil kenarında bir yere park edip camları açtım.
İçime çektiğim hava beni boğuyordu.

Bunu nasıl düşünmüştü? Nasıl düşünebilmişti? Ona tecavüz ettiğim yalanını nasıl kabullenebilmişti?
Eğer haberlerde görmesem Luhan'ın o halde olduğunu öğrenemeyecektim bile!

Aklımda aniden beliren planla kendime hayret etmiştim. Bir insan ancak bu kadar zeki olabilirdi. Ama bunun için Baekhyun ve Kyungsoo'ya ihtiyacım vardı. Baekhyun'u kullanmak için de Chanyeol hyunga ihtiyacım vardı. Yani ilk önce Chanyeol hyungun yanına gitmeliydim.

Eve geldiğimde Chanyeol hyung kucağında laptopla uğraşıyordu.

"Hyuuuuung~" Dudaklarımı büzerek yanına gittim. Bu halime asla dayanamazdı. "Bana yardım eder misin?"

"Sorun ne Sehun-ah?" Sehun-ah dediğine göre amacıma ulaşmama az kalmıştı.

"Şey... ehem... eee Baekhyun'u ikna etmeme yardım eder misin? İşin içinde sen olursan kesin kabul eder."

"Yah, beni Baekhyunnie'ye karşı kullanamazsın."

"Hayır hayır öyle değil beni bir dinle ve öyle karar ver."

Aklımdaki planı tüm ayrıntılarıyla anlatmaya başladım. Ben anlattıkça Chanyeol hyungun yüzü şekilden şekile giriyordu.

"Bunu yapabileceğine gerçekten inanıyor musun?"

"Elim kolum bağlı duramam. En azından uğraşmış olacağım."

"Tamam yardım edeceğim. Ve hey şu dudaklarını büzmeyi kes."

Mutlulukla dudaklarıma küçük bir tebessüm yerleştirdim. "Teşekkürler hyung! Sen bu dünyadaki en iyi hyungsun!" Zıplayıp boynuna atladım.

"Evet biliyorum söylemesen de olurdu. Ya ya ya! Biraz yavaş ol. Aigoo sen kilo mu aldın? Önceden böyle değildin. Yaklaşık... 6 yıl falan önce." Kahkaha attım.

"Senin beynin nasıl işliyor böyle?"

"Benim beynim işlemiyor. Baekhyun kalbime işliyor." Göz devirip kucağından indim.

"Hyung, çok cheesysin."

"Seni küçük... Etmeyeceğim! Yardım falan etmeyeceğim."

Arkamı dönmüş gidiyordum. Durdum. "Onu, " işaret parmağımla popomu gösterdim "buraya anlat." Ve cool bir şekilde yürümeye devam ettim.







"Ne söyleyecekseniz çabuk söyleyin ve gidin. Sadece sen git Sehun. Yeollie burada kalabilir." Abime dönüp göz kırptı.

Uzun uğraşlar sonucu Chanyeol hyungun kıçını oturduğu yerden kaldırtabilmiştim. Luhan'ın evine geldiğimizde Baekhyun önce beni boğmaya kalkmış, sonra küfür etmiş ve sonra da tekrar saldırmıştı. Kyungsoo onu zar zor sakinleştirmişti ve şu an evin içerisinde oturmuş gergin havayı soluyorduk. Baekhyun'un ezici bakışları eşliğinde konuşmaya başladım.

"Bakın gerçekten o kişi ben değildim. Kim olduğunu da bilmiyorum. Zaten çaplı bir araştırma yapıyorum. Kim olduğunu bulmama az kaldı."

"Sana neden inanayım?" Baekhyun şüpheyle kaşlarını kaldırdı. Bu zaten beklediğim bir tepkiydi. Luhan bile inanmışken o kişinin ben olduğuma, diğerlerinin inanmaması tuhaf kaçardı.
İşte şu sırada Chanyeol hyungun devreye girmesi gerekiyordu. Ona sıra sende bakışları attığımda oda yerinde doğrulup konuştu.

My Sister's Future HusbandWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu