MSFH -14-

3.2K 226 32
                                    


"Üzgünüm Luhan. Ben eşcinsel değilim."

Duyduklarımla önce şoka uğradım. Sonra her tarafımın kıpkırmızı kesildiğini hissettim. Hayatımda hiç bu kadar utandığım, rezil olduğum olmamıştı. Böyle diyebileceğini hiç düşünememiştim. Hayal kırıklığı ağır basmak üzere her kötü duyguyu hissediyordum.

Başımı yere eğip gözlerimi kaçırdım. Bu gercekten çok utanç vericiydi. Karanlık olduğu için şükrettim aksi takdirde domates gibi kızardığım belli olacaktı.

"Yah, üşüdüm hadi seni eve bırakayım. Merak etmesinler." Normal bir şekilde söyledi.

Ben bunu söyledikten sonra ve o o cevabı verdikten sonra benden uzak durur, nefret eder ve tiksinir diye düşünmüştüm ama sanki hiçbir şey olmamış gibi rahat davranıyor ve konuşuyordu.

Oturduğu yerden kalktığında bende kalktım. Kapıya ilerleyip açtı.
Okulun içinden geçerken eski sınıfımın önünde durdum. Kapısı açıktı. İçeriye baktığımda sıraların, perdelerin hatta tahtanın değiştiğini gördüm. Artık bu okul benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. O balkon dışında.

Dışarıya çıktığımda soğuk hava bedenimi ele geçirdi. Titriyordum. Hemen arabaya binip kapıyı kapattım. Sehun'da bindi ve motoru çalıştırdı.
"Klimayı açmamı ister misin?"

Belli belirsiz bir şekilde başımı salladım. Uzanıp klimayı açtı ve anında sıcak hava içeriye hücum etti.
Asfalt yolda kayıp giderken gelen tek ses klimanın sesiydi. İçerinin ısınmasıyla mayışmış koltukta biraz daha yayılmıştım. Gözlerim dışarıda yolun kenarındaki belirli aralıklarla dikilmiş lambaları takip ediyordu.

"Bir kaç gün sonra seni onunla tanıştıracağım."

Evet en zor kısmı zaten burasıydı. Zorlukla ağzımı açtım. "Gerek yok."

"Böyle anlaşmıştık Luhan."

"İstemiyorum."

"Bir kaç gün sonra seni onunla tanıştıracağım, Luhan." Sesi kısık çıkmıştı ama red kabul etmez bir tondaydı. Gözlerine baktığımda göz göze geldik. Gözlerinde güçlü bir parıltı vardı. Bunu görmemek neredeyse imkansızdı.

Şaşkınlıkla baktım. Bunun sebebi benimle dalga geçmesi veya bana acıması olabilir miydi? Ne de olsa şu an ona platoniktim. Evet. Bana acıyor. Benimle içinden dalga geçiyor.

Böyle yaparak kendimi daha küçük düşürüyordum. Ezik bir liseli ergen gibi davranmamalıydım. "Tamam. Tanışacağım."

Sehun tatminkar bir gülüş verip sürmeye devam etti.

Evin önüne geldiğimizde arabadan indim. Ona karşı kızgın ve öfkeliydim. Resmen benimle dalga geçiyordu. Ben ona seni seviyorum diyorum o bana sevdigim kişiyle tanıştıracağım diyor. Hay ben böyle işin içine s.çıyım ya.

Aklıma geldikçe sinirleniyordum. Yumruklarımı sıkıp evin kapısına geldim ve şifreyi girdim. Kapı açılırken arkadan Sehun'un sesi duyuldu. "Çok yakında tanışacaksın Luhan. Seveceğin biri olduğu kesin."

Ya evet. Kesin.

Cevap vermeden içeri girdim. Girer girmez kapıdaki delikten Sehun'u izlemeye başladım.

Önce olduğu yerde zıpladı daha sonra sağ elini yumruk yapıp sanki bir şey kazanmışcasına zıpladı. Daha sağına soluna bakıp birinin görüp görmediğini kontrol etti. Ceketini düzeltip arabasına bindi ve gazladı.
"LULUUUUU!"
Korkuyla yerimden zıpladım. "Soo?"

Ellerini beline koydu. "Kimi dikizliyordun?"

"Ahh tchh ben? Ben kimseyi gözetlemem ancak gözlenen olurum bebeğim." Çarpık bir şekilde sırıttım.

My Sister's Future HusbandWhere stories live. Discover now