25.Bölüm

40 20 0
                                    

Sarıldılar... 400 milyon çocuk sarıldı birbirine. Her bir çocuk, dünyada barışın egemenliğini başlatacak bir adımı attıklarının farkında bile değildi.

Birbirine sarılan 400 milyon çocuğu gördüğümde, onların bunu binlerce yıl sonrasına bile taşıyacak olduklarını bilmek beni son derece mutlu ediyordu. Onlar dünyada kalıcı barışı ve sevgiyi inşa edeceklerdi.

Yıllardır bu anı yaşamıştım zihnimde. Onları tek bir yürek halinde görmek, beni dünyanın en mutlu insanı yapıyordu. Başka hiçbir yerde görülmeyecek türden bir manzaraydı bu. Bütün dünya uluslarının çocukları, şu anda aynı yerde ve birbirlerine sarılıyorlardı. Dünyayı yönetecek kişiler onlardı. Dünya barışının ne demek olduğunu, bundan daha iyi anlatacak bir şey düşünemiyordum doğrusu...

Siyahlar ve beyazlar sarılıyordu birbirine. Farklı diller konuşan, farklı dinlere inanan çocuklar, şu anda sadece insan oldukları için birbirlerine sarılıyorlardı. Hiçbir ön yargı olmadan, hiçbir kuşku duymadan, sadece sevgiyi paylaşıyorlardı şu anda.

Ön sıralardan, birbirlerine sarılan iki çocuğu yanıma getirdim. Herkesin karşısında bir kez daha kucakladılar birbirlerini. Sonra onları tanıttım diğer çocuklara. Onlar düşman iki ülkenin çocuklarıydı ve bunun farkında bile değillerdi.

Öylesine kardeşçe sarılıyorlardı ki birbirlerine... Onları bir başkası görse, mutlaka kıskanırdı. Düşman ülkelerin çocuklarıydı bunlar. Onların ülkeleri uzun yıllardır sürekli olarak savaşıyordu. Her iki ülke de, çok büyük acılar çekmişlerdi. Ama şimdi iki düşman ülkenin çocukları, birbirlerine sımsıkı sarılıyorlardı. Bu çok özel bir andı gerçekten. Onlara düşman ülkelerin çocukları olduklarını söylediğimde, diğer bütün çocuklar şaşırdı. Üstelik bu ülkeler, tarihin çok eski dönemlerinden beri, sürekli birbirleriyle savaşıyorlardı. Bir türlü barış sağlayamamışlardı aralarında. Şimdi bu ülkelerin yöneticileri çocukları görmüş olsalardı, sanırım onlar hakkında pek de iyi şeyler düşünmeyeceklerdi.

Binlerce yıldır devraldıkları düşmanlık mirasını taşıyordu bu iki ülke. Ama şimdi o çocuklar, onca yılın intikamını farklı bir biçimde alıyorlardı. Onlar sevginin gücünü kullanıyorlardı şimdi.

Düşmanlığın genetik olarak devam etmeyeceğini biliyordu onlar. Düşmanlık sadece devam etmesini isterseniz devam ederdi. Onlar artık bu düşmanlığı devam ettirmemeye karar verdiler ve bunun için de, sımsıkı sarıldılar birbirlerine.

İşte bu güce sahip olduktan sonra, onların yapamayacağı şey yoktu gerçekten. ...ve benim istediğim de tam olarak buydu işte.

Daha sonra birbirine sarılan iki çocuk daha aldım yanıma. Bu çocuklardan birisi dünyanın en varlıklı ailelerinden birinin çocuğuydu. Ailesi dünyanın en büyük servetine sahipti. Diğeri ise, hayatta hiçbir şeyi olmayan ve dünyanın en yoksul ailelerinden birinin çocuğuydu. İkisi de birbirlerine sarılıyorlardı.

Sahip olduklarının ya da sahip olmadıklarının bir önemi yoktu şu anda onlar için. Her ikisi de, sevginin ve kardeşliğin gücüne inanıyordu yalnızca.

Daha sonra bütün çocuklardan, gezegenin etrafında bir daire oluşturmalarını istedim. El ele tutuşup, kutup yıldızını baştan sona saracaklardı. Herkes yanındaki arkadaşının elini tuttu ve böylece büyük bir çember oluşturmaya başladık. Bütün gezegeni saran dev bir sevgi çemberi oluşturuyorduk. Herkes birbirinin elini tuttu ve tüm gezegeni bir uçtan diğer uca dolaştı ellerimiz.

Çocuklardan birisi tek bir adım ilerlediğinde, büyük çember de bir adım ilerliyordu. Sonra hepsi koşmaya başladılar. Yıldızın etrafını dolaştılar. Uzaktan bakıldığında, eşsiz bir manzaraydı bu görünenler. Kutup yıldızını sarmıştı çocukların elleri. Onu bir halka gibi dolamıştı bedenleri. Birbirlerinin ellerini sıkıca tutuyorlardı.

"Birbirinizin ellerini tutmaya devam ettikçe, sevginiz sizi daima koruyacaktır" dedim.

"Eğer aranızdan birisi ellerini açarsa, bütün halka dağılacaktır. Çünkü bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Şu anda ne kadar sağlam bir zincire sahip olduğunuzu görüyorsunuz. Birbirinizin elini bırakmadan bütün gezegeni dolaştınız. Eğer aranızdan birisi bırakmış olsaydı, zincir kopacaktı. Siz bunu yapmadınız. Dünyaya döndüğünüz zaman, yine buna benzer bir zincir oluşturacaksınız. Ama bu defa ellerinizle değil, yüreğinizle, sevginizle kuracaksınız bu zinciri. Döndüğünüzde de bırakmadığınız zaman, tüm dünyada sevgi egemen olacaktır.

Eğer şu an dünyada nefret varsa, bir zamanlar birileri bu zinciri bıraktığı içindir. Eğer düşmanlıklar varsa, yine birileri barış zincirini kırdığı içindir.

Sizler bu halkayı nasıl oluşturacağınızı artık biliyorsunuz ve bu halkayı sürekli korumalısınız. Bunu yaparsanız, zincir daima güçlü kalır. Yapmazsanız, o zaman en zayıf halkanız kadar güçlü olursunuz..."

Buna çok sevinmişlerdi. Bütün yıldızı saran bir sevgi ağı kurmuştuk. 400 milyon halkası olan bir zincirimiz vardı şimdi.

"Eğer sevginin gücünü gerçek anlamda fark ederseniz, o zaman hayat size en güzel armağanları verecektir. İnsanlar sevgiyle beslenirler, siz bu dünyaya geldiğinizde sevgiden başka bir şeye sahip değildiniz.

Sevginin olmadığı her yer, bataklıktır. Sevgi yoksa sürekli olarak bir şeyler kaybedersiniz.

Dünyadaki insanların çoğu mutsuz. Neden? Çünkü insanlar sevgiye acıkmışlar. Onu hep çok uzaklarda bulacaklarını sanıyorlar. Oysaki sevgi, ona sahip olduğunuzu düşündüğünüz anda sizindir. Sevgiyi kabullendiğinizde artık siz sevgisinizdir.

Ama kabullenmezseniz, o zaman bulacağınız şey nefrettir. Hepimiz bu dünyaya geldiğimizde hiçbir şeye sahip değildik. Bu dünyaya geldiğimizde kıyafetlerimiz bile yoktu. Bazıları gözünü hayata açtığında kendini sonsuz zenginliklerin ortasında buldu. Bazıları ise kendilerini, hayatın acımasız kollarında...

Sahip olduklarınızın sizi üstün ya da değersiz kılmasına asla izin vermeyin. Hepimizin sahip olduğu en değerli şey, hayatta olmamızdır. Bundan daha değerli bir şeye sahip olamazsınız.

Siz dünyaya döndüğünüz zaman, diğer milyonlarca insanın bilmediği çok şey biliyor olacaksınız. Siz onların yaptıkları hataların neler olduğunu görecek ve kendi geleceğinizi bunlara göre şekillendireceksiniz. Artık nefreti ve düşmanlığı unutup, yine birbirinizin ellerini tutarak dünyayı saracaksınız. Dünya siz var olduğunuz sürece, daha güzel bir yer olacak.

Hayaller ülkesinde, başka hiçbir zaman yaşayamayacağınız şeylerle karşılaşacaksınız.Hepiniz dünyanın çok farklı yerlerinde yaşıyorsunuz ve başka bir zaman birbirinizi görmeniz çok zor. Bu özel anları başka hiçbir yerde bulamazsınız. O halde bu dakikaların tadını çıkarın ve içinizden geldiğince eğlenin. Burada sadece sizin istediğiniz şeyler olur ve siz buradayken, her şeyi isteyebilirsiniz. Çünkü şu anda siz, hayaller ülkesindesiniz..."


Çocuk Hırsızları (Raflarda)Where stories live. Discover now