20.Bölüm

40 20 0
                                    

İkinci bölüm için artık hazırdık. Bütün çocukların rüyalarına girmişti kutup yıldızı ve hepsinin penceresinde, bize gelmelerini sağlayacak bir ip vardı. Artık büyük bir heyecanla bekliyorduk. Birazdan, Avrupa ve Afrika'nın her yerinden, milyonlarca çocuk yanımızda olacaktı.

...ve uzun bir bekleyişten sonra, çığlık çığlığa çocuk sesleri gelmeye başladı. Yüz binlerce, milyonlarca çocuk geliyordu yanımıza. Hepsi de, bir ipe sarılmış ve rüyalarına koşarcasına geliyordu bize doğru.

Kutup yıldızına ilk adım atan çocuk, Türkiye'den geliyordu ve beş yaşındaydı. Onu Ukrayna'dan gelen çocuklar izledi. Nijerya, İsveç, Finlandiya, Fransa, Almanya, Polonya, Norveç ve Danimarka'dan milyonlarca çocuk geliyordu. Yunanistan, Romanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda...

Sonra Afrika'dan kalabalık bir grup ilerlemeye başladı yanımıza doğru. Mozambik, Tanzanya, Uganda, Kongo, Gabon, Kenya, Cezayir, Mısır, Angola ve Libya.

İsveç, İspanya ve Bulgaristan'dan gelenlerle birlikte sayımız giderek artıyordu. Bütün Avrupa ve Afrika ülkelerinden, milyonlarca çocuk geldi yanımıza doğru. Sayımız, toplamda 250 milyonu bulmuştu. Yaklaşık elli milyon çocuk daha gelecekti yanımıza. Somali, Filistin, İsrail ve Cibuti'den çocuklar geldiler.

Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'dan, Estonya ve Letonya'dan gelen çocuklarla birlikte sayımız iyice artıyordu. Bütün dünya çocukları, kutup yıldızına, hayaller ülkesine akın ediyordu. Sayımız 300 milyonu bulmuştu. Artık son bölüme geçmek için hazırlıklar yapıyorduk. Birazdan artık tüm dünya çocukları bizimle birlikte olacaktı. Dünyada tam 400 milyon çocuk eksik olacaktı.

Afrika ve Avrupa'yı tamamladığımızdan emin olduktan sonra, artık üçüncü ve son bölüme geçecektik.

Üçüncü bölüm için gereken hazırlıkları yapmaya başlamıştık. Sayımız giderek artıyordu. Burada çığlık çığlığa sesler, oynayan, eğlenen çocuklar ve meraklı gözler vardı.

Tam bu sırada, bize doğru ağlayarak gelen bir çocuğun sesi duyuldu... Beş yaşlarında bir çocuktu bu. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Senegal'den geliyordu. Yanımıza gelemeyeceğinden korkmuş ve ağlamıştı. Hemen aldım onu kollarıma ve sımsıkı sarıldım. "Hayaller ülkesine hoş geldin" dedim. Gülümsedi ve diğerlerinin yanına gitti o da...

Artık üçüncü ve son aşamaya gelmiştik. Şimdi sırada 100 milyon çocuk daha vardı. Amerika, Kanada, Meksika, Brezilya, Arjantin, Uruguay, Venezüella, Guatemala, Bolivya, Şili, Küba, Jamaika ve Nikaragua'daki çocukların rüyalarına girmişti kutup yıldızı. Birazdan onlar da geleceklerdi.

Uzaklardan bir grup bize doğru yaklaştı. Dominik Cumhuriyetinden gelen çocuklardı bunlar. Onları Kosta Rika'dan gelen çocuklar izledi. Ardından Haiti ve Grönland'dan çocuklar geldi. Cook Adaları ve Bahamalar'dan gelen çocuklarla birlikte artık neredeyse işin sonuna gelmiştik. Amerika ve Kanada'dan son gruplar da geldi ve sayımız tam 400 milyona ulaştı.

Artık dünya üzerindeki bütün çocuklar bizim yanımızdaydı. Son çocuk Kanada'nın Ottowa şehrinden gelmişti. Onu da yanımıza aldıktan sonra, artık dünya üzerindeki bütün çocukları kaçırmış olduk...

Gözlerimin önünde tam 400 milyon çocuk vardı. O kadar büyük bir kalabalıktı ki, gördüğüm manzara karşısında başım dönüyordu. Tam karşımda, dünyanın her yerinden, farklı dillerden, farklı din ve kültürlerden gelen tam 400 milyon çocuk vardı. Hepsi de yan yana dizilmişler ve tam olarak benim karşımda duruyorlardı. Son çocuk da aralarına girdikten sonra, gözyaşlarımı tutamadım. Yıllardır hayal ettiğim şeydi bu ve şimdi artık gerçekleşmişti. Nasıl olduğunu hala anlayamıyordum ama gerçek olmuştu hayalim. Hayatta hiçbir şey beni bu kadar mutlu edemezdi. İstediğim olmuştu, dünyanın bütün çocuklarını bir araya getirebilmiştim.

O kadar sevgi dolu gözlerle bakıyorlardı ki bana... En öndekini de, en arkadakini de aynı sevgi dolu bakışlara sahip bir halde görüyordum. Onlara baktığım zaman, dünyanın bundan sonraki 10 yılını, 20 yılını, 50 yılını ve 100 yılını görebiliyordum.

Tam 400 milyon çocuğu kaçırmayı başarmıştım.

"Acaba gelmek isteyip de gelemeyen bir çocuk var mı?" diye sordum kutup yıldızına. Tek bir çocuk olduğunu söyledi. Dünya üzerinde sadece tek bir çocuk vardı buraya gelmek isteyip de gelemeyen. Güney Afrika'da Cape Town şehrinde yaşayan bir çocuk vardı ve çok istediği halde gelemiyordu. Çünkü kolları yoktu ve ona gönderdiğimiz ipe tutunamamıştı. Bu yüzden de çok istediği halde gelememişti yanımıza. Penceresinin önündeki ipe bakıp ağlıyordu sürekli olarak.

Onu mutlaka yanımıza almalıydık. Bir şekilde gidip onu buraya gidip getirmeliydik. Bunu öğrenen bir çocuk öne doğru atıldı ve onu getirmek istediğini söyledi. Kıbrıs'tan gelen 11 yaşlarında bir çocuktu. Onun bu kahramanca davranışı herkesi duygulandırdı. Kutup Yıldızı'ndan Cape Town'a doğru bir ip sallandırdık. İpin ucundan hepimiz tutuyorduk. Böylece onlar bizim enerjimizi sürekli olarak yanlarında hissedebilecekti.

İpi aşağıya doğru sallandırdık ve Kıbrıslı çocuk yavaşça süzüldü ona doğru. Hiç tanımadığı birisi için bunca yolu göze alacaktı.

Artık tamamen kayboldu gözümüzden. Şimdi onların dönmesini bekleyecektik. Bu özel dakikalar, buradaki bütün çocukları derinden etkilemişti. İpe hep birlikte sıkıca sarıldık. Bizim enerjimizi ve sevgimizi sürekli olarak yanlarında hissetmelerini istiyordum.

Onlara bir not yazıp göndermek istedim. Notu bir yüzüğe bağlar ve ipi de halkanın içinden geçirirsem, notun yüzükle birlikte aşağıya, yani onlara ulaşacağını düşündüm. Hemen bir yüzük buldum ve ipi halkanın arasından geçirdim. Daha sonra, aşağıda okumaları için onlara bir not yazdım.

"Şu anda bütün yüreğiyle sizin gelmenizi bekleyen milyonlarca çocuk var hayaller ülkesinde. 400 milyon yürek, sizin geleceğiniz anı bekliyor. Size gökyüzünün en parlak yıldızında, en özel yeri ayırdık. Sevgi daima sizin yanınızda olsun..."

...ve halkayı boşluğa bıraktım.


Çocuk Hırsızları (Raflarda)Where stories live. Discover now