Antalya Merkez Patlıyor Herkes

2.7K 126 50
                                    

Mavili Finn yani Kuzey. İlk başlardaki Güney oluyor. Tam terside olabilir ikizler nxnxmxkd neyse mavili olan Kuzey oluyor onu bilin de. Kuzey gene mallığını konuşturuyor nxkxkxkdk

Nihayet Antalya tabelasını gördüğümde heyecanlanmıştım. Eee ilk defa Antalya'ya geliyorum , bakalım herkesin dediği kadar varmıymış ?

Deniz manzarası gördüğümde telefonumdaki şifreyi kısa sürede açıp telefonu kaldırdığımda dağ gördüm. Dağlarında aq , tam çekeceğim karşıma ağaç , tel örgü , dağ bayır çıkıyor. Ben kameraya mal mal bakarken Serhat konuşmaya başladı.

"Yalnız ilk bi evi temizlememiz gerekecek." dediğini onaylamamız için gözlerini üzermizde gezdirdi. Kuzey ellerini kaldırdı.

"Beni bu pis işlere karıştırmayın"

Sesimi kalınlaştırıp fısıldadım. "Seni lanet olası , bu işin çok para getireceğini bilmiyor musun ?"

"Biliyorum dostum , ama bu sikik semtte, sikik bir evi, sikik bir şekilde sikmek istemiyorum"

Ben kahkaha atarken Serhat ve Kuzey'de bana katıldı. Abim ve Güney ise coolluğunu bozmayıp ön koltuklarda keyif sürüyorlardı.

"Ah bu lanet evler... temizliğin canı cehenneme" Serhat'ta oyunumuza ortak oldu.

"Neden keyfimize bakmıyoruz ?" Abimin koltuğunu arkasındaki gözden güneş gözlüğümü alıp taktı. Sorun şu ki ters takmıştı.

"Kuzey ver şunu yaaa."

Sağ elini 'rock and roll' işareti yapıp dilini çıkardı.

"Beyler saçmalamak serbest"

Bunun nedeni tab2 benim saçmalayacak olmak değil yapmayın

"Bir taş attım pencereye !"

"Tık dedi !"

"Anası çıktı !"

"Hangi koduğum attı bunu ?" Sırasıyla ilk Serhat sonra Kuzey , ben ve tekrar Serhat söylemişti.

"Az ciddileşin." Güney bizimle göz teması kurmak için koltukta kafasını boynunun el verdiği kadar bize çevirdi.

Tabi bunu der demez anırmaya başlamıştık. Kendimi şuan sarhoş gibi hissediyorum. Sanki... sanki beynimin içine gökkuşağı sıçılmış gibi. Evet , bu doğru bir tanım sanırsam.

Nihayet şehrin içine girince binalar çoğalmaya başladı.

"Yalnız bi de alışveriş yapmamız lazım."

İleride gördüğümüz tansaşın önünde durduk. Ben telefonu ve kulaklığı alıp arabadan inerken abim camları kapatıyordu.

Girer girmez abim içecek , Güney cips , Serhat içecek reyonuna koşturmuştu. Ben ve Kuzey ise çerez reyonunu arıyorduk.

Kuzey bir elini gözüne siper ederken gözlerini kıstı.

"Karga gözlerim bir şey görüyor"

Güldüm. "Şahin olmasın o."

"Belki de serçedir kim bilir ?" Elini gözünden çekip omuz silkti.

Cidden serçe mi ? Hani kartal dese anlayacağım ama. Bileğimden tutup koşmaya başladı. Arkamızda ızdırap verenler mi var ? Bu ne hız ?

Eğer ızdırap verenler varsa Thomas nerede ? Newt nerede ? Minho nerede ? Teresa nerede ?

Nirdisiniz bibiqlerim ????

En sonunda çerez reyonunun önünde durunca gözlerimiz ile rafları arşınlamaya başladık.

"Hedef göründü. " sırıttım. 3 paket acılı çekirdeği kucakladım. "Ananız geldi bebeklerim"

YAZ HİKAYEM *Askıya Alındı*Where stories live. Discover now