Patates

12.5K 487 282
                                    

Arsız bela - Katilisin Sevgimin şarkısı kulaklarımda yankılanmaya başlayınca. Yüzümü ekşiterek şarkıyı mırıldanmaya başladım.

Bu okul için olan alarmımdı. Ama yeeeepp okul bitti dostum.

"Tek bir selam gönderme istemiyorum

Sen sıcacık yataklarda ben kapında ağladım.

Bilmiyosuğn gülüm sen , bilmiyosun halimi

Ellerinle vermedin mi benim ölüm emrimi ?

Sen küçük bir çocuktun , al bu kalp oyuncağın !

İstiyosan fazlasıyla yak bu canımı razıyığm !

(Çoğu kişi yabancı şarkı yazar buraya bense şarkı dağarcığınızı geliştiriyorum eheheheh)

Alarmı hemen kapatıp. Odamdaki lavaboya girip yüzümü yıkadım. Lavabodan çıkınca üst kattan tepinme sesleri gelmeye başladı. Ama öyle böyle değil. Filler tepişiyor mübarek.

Evi taradım. Çünkü ben bir tüfeğim. Annem ile babam şirkete gitmişlerdi herhalde. Herzamanki gibi.

Yemek yapamayan çoğu kızın menüsünde olan sucuklu yumurtayı yapmaya karar verdim. Eh ne diye bilirimki en sevdiğim. Hem yapımı kolay hem tadı güzel. Daha ne istersin ki ?

Yemeğe ekmekle dadandıktan sonra karnımı ovuşturarak sandalyeye yayıldım. Oh be dünya varmış. Kapı çalınca yavaş ve mutlu adımlarla kapıya ilerledim. Kapıda bir çocuk vardı. Benim için tüm erkekler çocuk lan ncnxjdjd. Benim gamzeli sefgülüm. Benim kocam çocuklarımın babası. Torunumun dedesi. Tamam tamam. Gerçeklere dönelim.

"Efendim çocuk"

"Pardon ?" Dedi gamzeli yarim. Oy o gamzelere bak.

"Boşver , boşver , şey sen ne için gelmiştin ?"

"Annem seni kahvaltıya davet ediyor. Anneni giderken görmüş. "

Düşünmeye başladım. Benim karnımda yazarımızınki gibi yemekte ne olduğuna göre aç ya da toktu.

Görgüyü her zaman yaptığım gibi bir kenara bırakarak sordum.

"Kahvaltıda ne var ?" dedim gözlerimi kısarak.

"Patates kızartması-"

"Dur bir dakika dur ! Bir daha söyle !"

"Pa-ta-tes  kı-zart-ma-sı" dedi heceleyerek çocuk. Bu davranışına gözlerimi devirdim ve sevecen bir tavırla bağırdım.

"Patates kızartması varsa ben de varım !!

"Bekle burada pikaçu" üzerime spor siyah bir kapri ve toz pembe renginde sporcu atleti geçirdim. Her zamanki halim işte. Evden çıktık ve karşı daireye geçtik. Havayı kokladım ama patates kokmuyordu -,-

Ben daha bir şey diyemeden tanımadığım çocuk birden  beni kapıya yasladı ve dudaklarıma yapıştı. Sanki o çöldeki biriydi bende su kaynağıydım (!) Ben de dayanamadım yavaş yavaş karşılık vermeye başladım. (Bu benzetmede her hikayede vardır. Olmazsa olmazımız)

Tabiki Öyle bir şey olmadı ! Ama havada patates kokusu yok bu doğru -,-

İçeriden kalın sesli birinin ıkınma sesleri geliyordu. Ha ? Biri mi doğuruyor ne oluyor ?

"Ne oluyor ya ??! " dedim.

"Ha o ses mi ? Boşver" boşverilecek gibi değil ama sen bilirsin yani.

"Nasıl boşvereyim lan , biri orada çocuk doğruruyor resmen" doğru tabir bu olurdu herhalde.

"Doruuuğğk , götüm yırtılıyor koş bro koş" diye bağırdı koridorun sonundaki odadan biri.

YAZ HİKAYEM *Askıya Alındı*Where stories live. Discover now