BİLMİYORUM

5.3K 325 52
                                    

Artık kiminleysem salladım ve yüzümü biraz daha boynuna gömdüm. Çok güzel kokuyordu. Belimdeki elini biraz daha sıkılaştırıp burnunu saçlarıma sürttü.

Kapı açılınca gözlerimi açmaya zorlayıp kafamı gömdüğüm yerden çıkardım.

"Günaydın çifte kumrular" dedi hala ve hala adını bilmediğim kadın.

Allah aşkına çifte kumrular ne ya?

Kadına bakıp kafamı salladım ve eski pozisyonumu aldım.

"Anne bizi yalnız bırakır mısın ?" dedi Arel pürüzlü sesiyle.

"Ah tabiki tatlım" dedi kadın ve kapıyı kapatıp gitti.

"Ben de gideyim" dedim doğrulup esnerken.

"Yat zıbar şuraya Afra" dedi Arel ve belimden tutarak eski yerime yatırdı.

-

Arel'in ailesiyle kahvaltı yapıp oradan ayrıldım. Esneyerek bizim eve gidiyordum.

Bizim eve gidip kapıyı tıklattım. Annem yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kapıyı açtı.

"Kızım dün sen Arel ile mi uyudun ?"

Off. 'Evet' diye cevap verip odama gittim.
Elime telefonu alıp teker teker bizimkileri aradım ve konuştum.

-

Odama gidip elime daha 87. sayfasında olduğum kitabımı aldıp okumaya başladım.

-

Akşam oluyordu ve ben yarım saat kitap okuduktan sonra yemek yemiştim. Kalan saatlerde de sıkıntıdan patlayıp yatağa yatmıştım.

Şuan ise yan dönmüş dolabımı seyrediyordum.

Telefon çalınca yeşil yeri kaydırarak açtım.

"Efendim ?"

"Afra canım çok sıkılıyor bize gelsene"

"Pekii ?" diyip kapattım. Aslında gitmek istemiyordum. Üzerime salaş bir tişört altıma bir tayt giyip saçımı taradım. Makyaj yapmaya zaten gerek yoktu.

Anahtarı ve telefonu alıp evden çıktım. 6 basamak merdiveni inip bina kapısını açıp çıktım. Hava kararmıştı ama nedense site çok sessizdi.

Kapıyı tıklattığımda Arel'in annesi açtı. Ben şu kadının ismini bir ara öğrensem iyi olacak.

"Hoş geldin Afracım."

"Hoş bulduk."

Arel'in odasında olmadığını görünce açık olan balkon kapısından geçtim.

Birşeyi parmaklarının arasında tutup üflüyordu.

"Sigaramı içiyorsun ?"

Gülüp başını hayır manasında sallayıp paketi bana uzattı. Çubuk kraker paketi...

Beraber tuzlu çubuk krakerleri yiyorduk. Ayakta dikilmekten yorulunca yatağa oturup bağdaş kurdum. O da yanıma gelince

"Film izleyelim mi ?" Diye sordum. Başını evet anlamında salladı ve paketi bana uzatıp odasına gitti.

Küçük kavgamızdan sonra şimdi benim istediğimi izliyorduk. 6 Süper Kahraman. Ben Hiro'nun abisi öldü diye ağlarken Arden gözlerini deviriyordu. Bence abisi yerine BayMax ölmeliydi.

Film bitince Ateş ve Su oyununu oynamaya başladık Arel su iken ben ateştim.

Ben yanınca o bana kızıyor. O yanınca ben ona kızıyordum. 12.levelde sıkıldığımız için oyunu kapattık.

"Hadi saklambaç oynayalım"

"Kızım ggece gece ne saklambacı yaa"

"Gece dediğin 11. Ya hadi ama lürfen"

"İyi gel" odadan çıktığımız sırada Arel'in annesini kulağını kapıya dayamış dinlerken bulduk. Onu umursamayıp dışarı çıktık. Ben spor ayakkabımı giyerken o da kendininkileri giyiyordu.

"30'a kadar sayarım. 10 dakika ararda bulamazsam çıkacaksın. Birşey olursa beni çağır tamam mı ?"

Başımı salladım. O orta hızda sayarken koşmaya başladım. 3.binanın arkasına saklandım. Arkadan biri bana dokununca çığlık attım.

"Bir daha bu kadar kolay yerlere saklanmamalısın Afra" dedi gülerken

"Of ama yaa. Sen ne kadar hızlı koşuyorsun. Bir dahakine daha yavaş ol" başını 'tamam' anlamında sallayınca az önce saydığı yere gidip 30'a kadar saymaya başladım.

"28 , 29 , 30 !" yavaş yavaş binaların arkasına bakıyordum. Yaklaşık 15-20 dakika olmuştu.

"Areeeeel ! Arel neredesiiin ?!?!!" Nerede bu yaa .

Belki eve dönmüştür diye binaya gidip balkondan çıktım.

Beyefendi burada yatsın uyusun ben orda onun için endişeleniyim. İçerden bir çarşaf alıp üzerini örttüm.

Balkondan inip abimin evinin kapısını çaldım. Kapıyı Murat açınca şaşırmıştım.

"Gel Afra gel" içerden 'Gool !' Diye sesler geliyordu. Maç varmışta ondan gelmişler demek.
Abimin odasına gidip yatağa oturdum. Burada uyumamın bir sorun olmayacağını düşünerek yatağa girdim. Üzerimdekiler de rahattı zaten.

-

Uyandığımda yanımda kimse yoktu. E tabi ben maximum pozisyonunda yatarsam abime yer kalmaz. Saçlarımı ellerimle düzeltip kafamı tekrar yastığa gömdüm. Telefonumu elime alıp bildirimlere baktım. Vini yeni fotoğraf atmış mı diye baktım ve atmıştı. Beğenip alttaki 4-5 yorumu okuyup telefonu yanıma bıraktım.

"Afra !" Diye bağırdı abim sondaki 'a'yı uzatarak.

"Geldiiiim !!" Yataktan kalkıp mutfağa gittim. Krep kokuyordu. Krep !

Önüme tabakta bir krep verdi. Kahvaltı bıçağını alıp şokella (nutella , çikolata vb. istediğinizi deyin) sürmeye başladım. Rulo haline getirip ağzıma attım.

Abim de karşımdaki sandalyede kendininkini yiyordu. Boğazındaki lokmayı yutup konuşmaya başladı.

"Afra yarın tekne gezisi var. Bizimkilerle gidelim mi ?"

"Oluuur"

Aslında ecde oturup göt büyütmek yerine tekne gezintisi daha iyi olurdu elime telefonu alıp annemi aradım.

"Alo kızım ?"

"Günaydın anne. Ben birşey soracağım da arkadaşlarla tekne gezintisine gidebilir miyiz ?"

"Afra ne desem bilemiyoru-"

"Anneğ ama lütfeeğn. Lütfen. Lütfen. Lütfen. Lütfen-"

"Tamam Afra. Tamam gidebilirsin"

"Yaşa be !" diyip telefonu kapattım. Ama benim bikinim yok. Neyse çok da lülü bir çaresini buluruz telefon çalınca ekranına baktım. 'Gizli nurmara arıyor...' telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Malları getirdin mi ?"

"Evet şuan bir mal ile konuşuyorum. Kuzey senin eğlencene yaa"

Kahkaha atmaya başladığında ben de sırıttım. Abim 'noluyo' gibisinden bakışlar atarken ağzımı oynatarak 'Kuzey' dedim.

İki dingil buraya geleceklerini söyleyince telefonu kapattım.

Onlar da gelince planı onlarla da paylaştık. O zaman bekle bizi tekne gezisiiii !

Bölümler geç gelmeye başladı çünkü hikayeye gizemli çocuğu sokunca işler biraz karıştı. Karışmadı bok oldu. Neyse kararlar vermem gerekiyordu onları düşündüm. Ve bu bölüm diğerlerine göre kısaydı. İlham gelmiyor ki -,-

Byüyün...

Not : Bölümün adı bilmiyorum çünkü isim bulamadım.

YAZ HİKAYEM *Askıya Alındı*Where stories live. Discover now