YAZ HİKAYEM *Askıya Alındı*

SEA | ASE

"Afra şunu yer misin ?"

"Banane. Yemeyeceğim"

"Nasıl yemeceğim ? Ben o yemek için kaç saattir uğraşıyorum"

Omuz silkip tabağımdaki balığa baktım. Yemeyeceğim ulan seni ! Kaç yıldır başımın belasısın.

"Afra ! Ye işte ne olacak ?"

Ne kadar 'ebenin amı olacak' demek istesemde masadan kalktım ve odama gittim. Eymen telefonumu aldığı için aklımdan şarkı geçkrmeye başladım.Sonra da mal mal dolanmaya. Abimi özledim lan. Acaba ne yapıyordur şimdi ?

"EYMEEEN !!!"

"NE VAR ?!"

Merdivenlerden seke seke aşağı indim. Mutfaktaydı. "Eymen ben eve gitmek istiyorum" kestiği domatesin üzerinde bıçak durdu.
"Zaten senin evin benin yanım güzelim" bana dönüp sırtını mutfak tezgahına yasladı.

"Eymen hayır. Ben abimin yanına gitmek istiyorum." Yere bakıp mırıldanmıştım.

"Sikerim abini de seni de ! Benim yanımda kalacaksın diyorsam kalacaksın ! Seni yanımda tutmam için daha ne yapmam gerekiyor ?! Sana iyi davranıyorum. İstediğini yapmana izin veriyorum. Resmen yediğin önünde yemediğin arkanda daha ne yapmam gerekiyor söyle bana !"

Mal korkunca gelen ağlama hissi. Ve mal psikopat gibi bağıran Eymen.

"Doğru odana gidiyorsun Afra. Cezalısın !"

"Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyemessin !"

"Bal gibi de söylerim. Odana !"

"Hayır."

"SANA ODANA DEDİM !"

Bağırma aq. Sağır değiliz. Odama gidip yatağıma oturdum.

Su yatağı :)

Sıkıldım. Çok hem de . Niye Eymen'in odasına gitmiyorum ki ? :)

Odamdan parmak uçlarımda , çıkıp etrafı dinledim. Eymen'in olmadığına kanaat getirince odasına yöneldim. Onun odası daha güzelmiş aq.

Işığı açıp çekmeceleri açmaya başladım. Ow yanlış çekmece. Kapat kapat.

Dolabına yürüyüp koca kapakları açtım. Her markadan var zengin piçte.

Bu tişörtü sevdim :)))

"Tişörtlerim ile ne yaptığını sorabilir miyim ?"

Fantezi ~_~

"Bakıyorum" omuz silkip katlayarak yerine koymaya çalıştım. Katlayamasamda oraya koydum. İyilik yapmışımdır değil mi ? Uğraştım sonuçta Eymen benim tırnağıma kurban olsun. Hıh

O harfi Q harfine demişki 'kanka baksır giysene'

Ehehehhehehe. Favori esprilerimdendir kendisi :)

Dünyanın en kısa ve korkunç hikayesini anlatacağım şimdi. Kendisi benim eserimdir.

'Bir kız buzdolabından dondurma kabını çıkarıp açmış ve...'

Çk gzl bnce.

Odadan çıkıp mutfağa yöneldim. Elime dondurma kabını aldım veeee...

Hıyaaar !

Hangi bir insan tanesi dondurma kabına hıyar koyar ?!

Hımm salondaki sehpada bir telefon , bir adet mal Afra , ve yukarı katta bir Eymen.

Çk zr deil arkdşlr...

Telefonu elime alıp ezberlediğim telefon numarasını girdim ve beklemeye koyuldum.

"Alo ?"

"Kuzey ?"

"OHA AFRA TELEFONDA GELİN MİLLET !"

Telefondan cazur cuzur sesler geldi , karşı taraftan abimin sesi duyuldu.

"A-afra ?"

"Benim abi."

"Afra iyi misin ?! Neredesin ?!"

"İyiyim abi iyiyim. Bizim oradan yarım saat uzaklıkta bir ormanın içindeyiz. U ile başlıyordu sanırsam ormanın adı. "

"Geliyoruz kardeşim seni seviyorum"

Telefon elimden alınınca hızla arkamı döndüm.

"GERİZEKALI !!! BİZİ BULACAKLAR !"

Acaba ben ne istiyorum ? Hadi bi düşün Eymen. Sadece düşün.

"Çabuk toparlan gidiyoruz"

"Gitmeyeceğim !"

"İster inan ister inan ister inanma-"

Yalnızlığın çaresini bulmuşlar !

"Seni onlara vermeyeceğim. Zorla olsada" o kalın kaşlarından birini kaldırdı. Sehpanın çekmecesinden bir iğne çıkarıp bana yaklaşmaya başladı.

O mal kızlar gibi geri geri gitmek yerine koşmaya başladım. Koştum koştum ve son çare kendimi tuvalete kitledim. Eymen durur mu ? Durmaz.

Kapıyı kırmak için omuz atmaya başladı.

Filmlerden öğrendiğim sahne ile sırınttım. Dolabı ilk ayağımla ittirip sonra da sırtımla ittirdim ve kapının önüne düşürdüm. Artık istesede açamaz. Hıh.

Tabii dolabın içinde ne varsa döküldü. Orayı atlamayalım.

"Afra oraya bir geleyim seni cezalandıracağım !"

Cezalandır hadi beni yakışıklı :)

Ne diyom ben aq. İyicene şey olmuş çıkmışım. İyiki ışıkları kapatmadı , ışıklar gitti. İyi oldu.

Hımm duşakabinden chucky küvetten testere çıksa tam zamanı.

"Aç şu ışığı Eymen !"

Ne akla hizmet bunu dediğimi ne siz sorun ne ben söyleyeyim.

"Buradan sana koca bir nah çekiyorum bebeğim. "

"Kaşarlarda senin bi yerini çeksin , göt !!"

Neyse , iyi ki karanlıktan o kadar korkmuyorum. Kocaman tuvalette soğuk klozetin üzerine oturdum. İnşallah abimler beni bulabilirler. Kapıya vurulma sesi gelince bakışlarımı kapıya çevirdim. Eyvah , Eymen eline balta almış !

Anam ne yapacağım ben.

Kapının hafif aralık olan kısmından ona baktım. Delirmiş gibi gözüküyordu. Alıp-verdiği nefesler hırıltılıydı. Gözleri boş bakıyordu. Fakat delice parıltılarda vardı. Baltayı tuttuğu eli zangır zangır titriyordu. Çaresizliğimi bastırmaya çalıştım. Ben onu ciddiye bile almazken , onun bakışları gayet ciddiydi. Tabi az öncekiler. Yüzüne iğrenç bir sırıtma yerleştirdi ve bir daha kapıya vurdu.

Dolabı düşürebildiğim için şanslıydım. Daha doğrusu onu düşürmeyi akıl ettiğim için. Çok akıllıyım yhaa !

★★★★★★★★★

Bölümün 100-150 kelimesi gitti. Bende şuan oraları hatırlamıyorum.

İyi bok ediyorum.

Uzun zaman sonra 48 vote geldi. Ve ben hiç içime sinmeyen bir bölüm yazdım.

Hastaydım. Burnumdaki sümükler beynime akmıştı.

Okullar açılacak , moraller bozuk değil. Moral diye bir şey kalmadı. Aaah ah !

İlham yok. Yok , zorluyorum aklıma yine bir şey gelmiyor.

Neyse tutmayayım sizi.