Mert ise Sevgi adında bir bayanla görüşüyordu ve aralarındaki bağ ciddiydi. Hatta nişanlılardı, evlenmeyi düşünüyorlardı. Zaten evlensinlerdi. Üçünün de annesi yaşlarının gelip de geçtiğini söyleyip duruyorlardı. Oysa o kadar da büyük değildi yaşları. Daha yirmi dört yaşındaydılar.



Cenk ise kadınlar konusunda fazla yaralıydı. Kadınlara karşı adeta nefret duygusu besliyordu. Bir sene önce sevdiği bir kadın tarafından terk edilmişti ve tüm kapılarını artık aşk konusunda kapatmıştı.



Zil çalınca hemen ayağa kalktı. Arkadaşı gelmiş olmalıydı. Merakına yenik düşeceğini biliyordu. Gülümseyerek kapıyı açtığında beklediği olmamıştı. Karşısında arkadaşı yerine siyah saçlı, mavi gözlü bir bayan duruyordu. İyi ama bu kimdi?



Şaşkınlığını üzerinden "Buyurun." dedi.



"Rahatsız etmiyorum umarım. Ben bakıcı aradığınızı duyduğum için gelmiştim."



"Buyurun içeri konuşalım." diyerek karşısındaki bayanı içeri davet etti.



Genç bayan koltuklardan birine oturduktan sonra adamında oturmasını bekledi da oturduktan sonra elindeki cvsini adama uzattı. Adam elindeki cv'yi uzunca izledi. "Masal Kahraman" yazıyordu önündeki kağıtta Herhangi bir deneyimi yoktu ama çocuk gelişimi okuduğu yazıyordu. Yani bu konuda bilgili olduğunun göstergesiydi. Zaten yaşı da daha çok gençti. Yirmi yaşındaydı.



"Ben mimarım. Oğlumla uzun saatler ilgilenmeniz gereken zamanlar olacak. Bazen eve geç gelirim bazen de gece yarısı. Buna katlanabilecek misiniz?"



"Benim için sorun olmaz. Ailem yok ve eğer sizde uygun görürseniz yatılı olarak kalabilirim."



"Bunu düşünmemiştim ama eğer sizin için de sorun olmayacaksa olur. Burada kalabilirsiniz." dedi.



Beraber maaşı da konuştuklarında "Kabul ediyorum." dedi Masal. Kısa kısa cevaplar veriyordu ve Emire göre karşısındaki bayan biraz heyecanlıydı . Bebe fondan oğlunun ağlama sesleri gelince izin isteyip yukarı çıktı adam. Oğlunu kucağına alıp saçlarından öptü ve aşağıya indirdi.



"Oğlum konusunda özenli olmanızı istiyorum. Onun için gerekli tüm malzemeler var ama eksik gördüğünüz bir şey olursa bana söyledin ya da liste yapın."



Masal gülümseyip başını salladı ve "Alabilir miyim?" dedi Umut'u kast ederek.



Emir oğlunu bakıcısına uzattığında genç bayandaki garipliği hissetti. Fazla mı gülümsüyordu? Zil çalınca kapıya doğru ilerledi. Bu kez gelen Cenkti. Emir'e sarıldıktan sonra telefonda söz ettiği kişiyi sordu. Salondan gelen ağlama sesleri ile bakışlarını o tarafa çevirdi. Bir kadın ve kucağında bir bebek vardı.




"Şaka değil mi? Bir çocuğun yok! Hangi sevgilinden bu çocuk?"



Emirin cevap vermesine izin vermeden salona ilerledi. Emir de hemen onun arkasından gitmişti.



"Emir bu sevgilini niye hiç görmedim bir, bu çocuk kocaman iki. Üç oğlum sen ne zaman yaptın bu çocuğu?" dedi.



"Cenk ben sana her şeyi anlatacağım. Bu bayan düşündüğün kişi değil. Oğlumun bakıcısı sadece. "dedi.



"O zaman bu çocuk nereden çıktı?"



Masal kaşlarını çatıp "Burnumu bu konuya sokmamam gerektiğinin farkındayım ama bu çocuk sizin değil mi şimdi?"dedi.



"Hayır benim oğlum ve evet siz burnunuzu sokmayın." diye azarladı Emir.



Cenk neden bu kadar boş boğazdı? Emir arkadaşının bu huyundan nefret ediyordu. Masala ise işe yarın başlaması gerektiğini söyleyip gönderdi. Cenk'e her şeyi anlattığında tepkisizce Emir'e baktı. Emir karşısındaki adamın bu tepkisiz halinden korktu. Acaba şoka mı girmişti? Cenk daha sonra bir kahkaha patlattı.



"Manyak mısın lan sen ?Sana ne de elin çocuğuna bakıyorsun ?Bakalım bu çocuğu kimden yaptı? Peki bakacaksın diyelim. Büyüdüğünde ne diyeceksin ?'Anan baban seni benim evimin önüne bırakıp gitti mi? Cami avlusu mu lan burası?"



"Kes çeneni! Gerekirse söylemeyeceğim, hatta söylemeyeceğiz. Ve o artık elin değil benim çocuğum? Bir daha saçmalarsan aramız bozulur."



Nasıl bir hayattı bu? Kimisi olayları kabullenirken kimisi küfrediyordu. Cenk'in arkadaşına destek olması gerekmez miydi? 'Sen bu çocuğun babası olursan ben de amcası olmaya hazırım.' demeliydi. Bu tanıdığı Cenk miydi? Düşüncelerinde boğulurken Cenk ona seslendi?



"Efendim." dedi Emir ama sesinden kırıldığı belliydi.



"Lan o bu değil de anası iyi ki bırakmış. Yoksa senin gibi tipsizin böyle yakışıklı oğlu olamazdı. Ver bakayım koçumu amcasına "dedi.



İkisi de gülmeye başladı. İşte Emir'in tanıdığı gerçek Cenk buydu



Benim Oğlum Where stories live. Discover now