17

249 36 0
                                    

İnsan bölüm eklemeyi unutur mu? Unutuyorum :/ Yazdığım bölümler bekliyor öylece köşede. Keyifli okumalar.

-17-


Oğlu uyuduktan sonra dakikalarca onu izlemeye devam etti genç kadın. Ellerini ve ayaklarını öptü. Kokusunu içine çekti. Ardından sırt üstü dönerek gözlerini kapattı. Kalkıp üstünü giyinmek şu an öylesine zor geliyordu ki... Bir elini kafasının üstüne atıp, diğerini karnına koydu. Zihni yine oyun oynuyor, şimdiki hayatında kocasını bulamayınca onu geçmişe gönderiyordu.

Aral'la birlikteliğimizin birinci yılına geldiğimizde, ben, onun beni çevirdiği kadına aynalarda hayretle bakıyordum. Üniversiteye kadar hiç erkek arkadaşı olmamış, eğitiminden başka bir şey düşünemeyen, kuaföre altı ayda bir kırıklarını aldırmak için giden kız kaybolmuş, makyajsız dışarı çıkamayan, saçlarını toplamak yerine özgür bırakan, her daim bakımlı ve sevgilisinin beğenisini almak için can atan birine dönüşmüştüm. Bu halimden şikayetçi olduğum söylenemezdi. Aral kadar ben de gösterişi seviyordum ve kendimi bakımlı görmek hoşuma gidiyordu. Sonuçta onunla yatağa girdiğimde yüzümde makyaj olmuyordu ve ben bütün o pahalı, gösterişli kıyafetlerden kurtulmuş, tamamen çıplak ve kendim oluyordum. O, benim her türlü halimi seviyor fakat dışarıda bakımlı görünmemi tercih ediyordu.

Onunla ilk seviştiğimde kendimi suçlu hissetmiş ve acı çekmiştim. Fakat sonra, başka hiç kimseye bu denli aşık olamayacağımı düşünüp onunla yaşadığım her şey için tanrıya şükrettim. Aral tutkulu bir adamdı ve kısa sürede beni de kendisine benzetmişti. İçimden çıkmayı bekleyen bir canavar varmış gibi, bana doğrulttuğu her silaha boyun eğip hedefi vurmasına izin verdim. Almanya'da bir tuvalet kabininde nefes nefese sevişirken, kaç insanın bu duygulara sahip olma şansına ulaşabildiğini düşündüm. Aşk, sevgi, tutku, sadakat ve renkli bir cinsel hayat. Birlikteyken harikalar yaratıyorduk. Birlikte bulutların üstüne çıkıyor, aşağıda kalan çamurlu ve kokuşmuş dünyayı keyifle izliyorduk. Arkamı çevirip beni duvara sıkıştırdığında, yine o bulutlara doğru yükseldiğimi hissettim. Dudakları kulağıma değiyordu, sıcak nefesi içimi ısıttı.

" Sana aşığım. " diye mırıldandı. Öğrendiğim kadarıyla bu seks esnasında erkeklerin yapmayı tercih etmekten hoşlanmadığı bir şeydi. O an genelde düşündükleri şey alacakları zevk olurdu. " Ya da hayır, " diye mırıldanıp elini uzattı ve sağ göğsümü kavradı. " Çok... çok aşığım.. "

***
Kadın irkilerek gözlerini açtı. Olduğu yerde doğruldu ve boğazında oluşan düğümleri çözmek istercesine, elini boğazına bastırdı. Bu anları hatırlamak, ona hiç yardımcı olmuyordu. Eğilip ayakkabılarını çıkarttıktan sonra çoraplarını sıyırdı. Komodinin üzerinde duran tokayı alıp saçlarını atkuyruğu yaptı ve odadan çıkıp mutfağa indi. Dolaptan aldığı sütü bardağa doldururken, sıvının çıkarttığı sese dikkat kesilmişti.

***
Süt dolu bardağı masanın üzerine bırakırken, heyecandan titreyen ellerim gülümsememe neden oldu. Mutfağa geri dönüp cebimden çıkarttığım hamilelik testine baktım. Sırıtmam derinleşirken testi hazırladığım küçük hediye kutusuna yerleştirdim ve rafa koyup tekrar salona döndüm. Aral, yeni uyanmıştı ve hala sersem gibi bir haldeydi. Sandalyesine oturmuş, gözlerini ovalıyordu. Onu o halde görünce yeniden gülümsedim. Benim artık, biri kocaman biri minicik olmak üzere iki tane bebeğim vardı ve ikisini de her şeyden çok seviyordum. " Günaydın yakışıklı. " diye mırıldanıp onun yanına ilerledim ve ekmek sepetini bırakıp yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Yanına gitmemi bekliyormuş gibi kollarını açıp beni kavradı ve kucağına oturtup dudaklarımı öptü. " Günaydın. " diye mırıldandı gözleri hala kapalıyken. Kısık sesli bir kahkaha atıp kollarımı boynuna doladım. " Sen daha uyanamamışsın ki. " dedim tekrar dudaklarını öperek. Aynı anda gözlerini açtı ve hayran olduğum gülümsemesiyle bana baktı. " Şimdi uyandım. "

Kucağından kalkıp yerime geçerken ellerimi ondan saklamak için masanın altına sakladım. Bir dilim ekmeğin üzerine bal sürdükten sonra bana uzattı ve yeni bir dilimi alırken elimi çıkartıp ekmeği ısırdım. Daha fazla sabredemezdim. " Sana bir sürprizim var. " diye mırıldandım ekmeği yarım bırakıp.

Ölüm OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin