Eve geldiğimde kapıyı Masal açtı.
-Hazırım Asya.
İçeri geçtim.
-Nur abla geldim.
Hızla çantanın içini açtık. Nur abla yeşil gözlerini büyüterek:
-Asya bunlar bizi baya bir süre idare eder. Gurur ve sevinçle:
-Evet. Artık kraker yemekten kurtulduk. Dedim.
Nur abla kraker demişken içerde bir fosforlu turuncu çanta gördüm. Onun içine su, kraker, iki de konserve falan ayarlasan?
-Tamam olur.
-Fener var mı?
-Fener vardı ama babanlar aldı.
-Anladım. Jeneratör ne alemde?
-O işle babanlar ilgileniyordu.
-İyi dayandı. Giderse ne olacak?
-Siz kendinizi düşünün. Biz karanlıkta otururuz. Güvenli sonuçta.
-Haklısın. Ben bir şu çantaya bakayım.
Hızla Ozan'ın odasından çantayı alıp karanlık olan tuvalete geçtim.
-Nur abla sen bu çantaya hazırla. Fenerin işini görür.
-Ee peki madem.
Çantaya lazım olacak her şeyi koyup yola çıktık.
