19.Bölüm

2.5K 178 3
                                    

  Bir süre sonra babamın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

-Asya hadi babacım yapabilirsin.

  Yayımı omzumdan alarak ok yatağına yerleştirdiğim okumu kirişe sabitleyerek gerdim. Gözümü birini kapatarak bir tanesinin kafasını hedef aldım ve okun yaydan çıkışını izledim.
   Bir tanesini halletmiştim. Diğerlerinede aynısını yaptım.
    Hepsini halledince çevreyi kontrol edip babamlara seslendim.

-Merdiveni duvara yaklaştırın, işim bitti.

   Merdivenden inerken son bir kez aşağı baktım, yayımı tekrar omzuma asıp merdivenden geri geri indim. Volkan abi:

-Çevre nasıl?
-Temiz gibi.
-Peki hadi o zaman çıkalım.

   Arkadan yanıma dolanan örgü saçımı tekrar yana alarak babamların peşinden gittim.
Kapı tekrar açılınca yayımda hazır olan okumu kapıya yönelttim.

-Abi arabayı getiriyorum.
-Hızlı ol Volkan.

  Volkan abi hızlıca arabayı kapıdan çıkarttı.
Sitenin kapısını kapatıp herkes arabaya bindiği sırada bende ölülerin kafasından son okumu alıyordum. Babamın:

-Hadi Asya. Diyen sesiyle irkilip hızlı adımlarla arabaya yürüdüm. Babam:
-Oklarının hepsini aldın mı?
-Evet, tam on dokuz taneymiş. Volkan abi:
-Vay. Hepsini sen öldürdün.
-Evet. Ama bütün oklarımı alamadım. Üç tanesi kırılmış. Volkan abi düşünceli bir şekilde:
-Neden kırılmış olabilirler ki?
-Bence yeni dönüşenler çürümemiş. Hala kafatasları sert olduğu için oklar kırıldı. Aklına yatar bir şekilde:
-Bu mantıklı. Dedi. Sonra yeni farkettiğini belli eder bir şekilde telaşla:
Yanağın çizilmiş.

  Elimi hemen gözümün altına elmacık kemiğimin üzerine attığım sırada canımın çok yandığını farkettim. Babam:

-Çok acıyor mu? Derin görünüyor.
-Evet. Zafer amca:
-Sanırım dikişlik. İstemeyerek itiraz eder şekilde:
-Hayır! Yani sanmam. Ok çizmiş olabilir. Elim çok titremişti ve bir kaç kere kaydı. Babam:
-Tamam arabanın arkasında pansuman malzemeleri var. Eve gidene kadar idare et.

   Bir süre gittikten sonra bir yerde durduk. Burası Enes abinin çalıştığı yermiş.

-Asya çok yoruldun. Sen burada bekle ve dinlen. Zaten küçük bir yer. Biz hemen bakarız. Babam umutsuz bir sesle ekledi.
Ama bana kalırsa Enes burada değil.

   Babamlar gittikten sonra ön koltuğa geçerek dikiz aynasından gözümün altına bakıyordum.
   On beş dakika sonra babamlar arabaya geldi.

-Düşündüğüm gibi... Enes burda değil.
-Peki ne yapacağız?
-Yapacak bir şey yok. Enes de bizi arıyor olabilir. Yani umarım öyledir.
-Baba. Nur ablaya ne diyeceğiz?
-Şimdi gidip bir dedene bakalım. Sonra düşünürüz.

  Volkan abi arkadan ilk yardım çantasını alıp sürücü koltuğuna oturdu.

-Gel Asya gözün mikrop kapar şunu yapalım.

  Volkan abi elindeki batikonu gözümün altına düzgünce sürdü ve üzerini yara bandıyla kapattı.

-Şimdi daha iyi görünüyor.

VİRÜSWhere stories live. Discover now