Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, kar tanelerim:)))
Pera, Sevdiğim Kadın
Emir Can İğnek, Beyaz
Fleurie, Soldier
Ruelle, War of Hearts
17. Bölüm
''YOLDA OLMAK''
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte, demişti Emir Can İğnek.
Ben ne yürüdüğüm yolu ne adımlarımın yönünü ne de yolun sonunu biliyordum ama yürüyordum işte. Hep yürümüş ve hep yorulmuştum. Ayaklarımın altındaki yara ve nasırların varlığı yolumun ne kadar engebeli olduğunun kanıtlarındandır.
Yaşamak, yolda olmaktır.
Yolun engebeli ve acılı olması yaşamın birer imtihanıdır. Tökezlediğinde kalkmayı sen öğrenirsin, nasıl kalktığın ve ne için kalktığın önemli değildir. Önemli olan yoluna devam edip edememendir.
Ben yoluma devam edemeyeceğimi anladığım anda Pelin ve Mete ile tanışmıştım. Evet, yolumdaki tümsekleri kaldıramamışlardı lakin o tümseklerden daha kolay geçebilmeme vasile olmuşlardı. Daha sonra ise bir kere daha yola devam edemeyeceğimi çok net bir şekilde anladığımda beni soğuk ölümün pençesinden kurtaran Baran'la tanışmıştım. Baran, hayatıma girdiğinden beri yolumdaki tümseklerin indiğini, çukurların dolduğunu yavaş yavaş fark etmeye başlamıştım.
Yavaşça gülümsedim. Dudaklarımda buruk ama huzurlu ve aynı zamanda heyecanlı bir gülümseme belirdi. Baran'ın hayatımdaki yerini düşündükçe bu gülümseme belirmeye başlamıştı dudaklarımda. Ne tuhaf, oysaki üzüntüden aşağı doğru yamulmuştu dudaklarım...
Kalbimden cereyan eden bu duygunun tüm hücrelerimi alaşağı ettiğini hissettim. İlk defa bu kadar yoğun bir duyguyu bastırmayı istemedim, yeltenmedim bile. Bu duygunun varlığı bile ayaklarımdaki nasırlara rağmen yolda olmamı, yaşamamı sağlayan bir istekti.
Taksicinin aniden bastığı korna ile yerimde sıçradım. Camdan dışarıyı izliyordum ama gözlerime perde inmiş gibi nereden geçtiğimizi fark edememiştim. Taksici, ikinci köprü yoluna bağlanan ana yoldaydı ve trafik tıkanmaya başlamıştı.
İçimdeki huzurlu duygunun yerini hızla endişe ve korku aldı.
Ona bir zarar gelsin istemiyorum.
Onu daha yeni bulmuşken...
Gözlerim yandı. Gayri ihtiyari burnumu çekince aracın diğer cam kenarında oturan Pelin'in başı hızla bana döndü.
YOU ARE READING
SOĞUK MEVSİM
Teen Fiction"Buzun altında can çekişirken bulmuştu beni şifam, dudaklarıma yaşam nefesi vermişti." Peki, beni ölümün soğuk karanlığından çekip alan, ruhuma nefes olan sıcak dudakların sahibi kimdi? * Terk edilen ve yalnız bırakılan bir çocuğun büyüdüğü kadar...