4.Bölüm ''RUHANİ YARALAR''

1.6K 173 5
                                    

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, kar tanelerim:)))

Emir Can İğnek, Felfena

Emir Can İğnek, Ağır Roman

4. BÖLÜM

''RUHANİ YARALAR''

Soru işretleri havada uçuşmaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Soru işretleri havada uçuşmaya başladı. Her birinin uzun çizgisi bıçak gibi ruhuma saplandı, kancası ise soru işaretlerini ruhuma mıhladı. Üzerinden günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçmişti ama ruha saplanan acılar unutuluyor muydu, hayır. Hiçbir acı unutulmaz. Zaman geçtikçe de hafiflemez. Sadece zaman geçtikçe acıya alışırsın, artık acıya duyarlı olursun ve hayatta kalmaya devam edersin yaraların kanaya kanaya.

Kan kaybından ölmek üzere olan bir ruha sahiptim. Yirmi iki yaşındaydım, daha gençtim ama ruhum yaşlanmıştı, hem de çok.

Ruhumu yaşlandırmışlardı ben henüz çocukken.

Baran'ın sorusu, elimdeki bıçağı masaya bırakmama ve dalgınca yüzüne bakmama neden oldu. Yanaklarımı ağzımın içine çektim ve ısırdım. Bana cevabı merak edilen bir soru vardı. Bende bu sorunun cevabını merak ediyordum.

Buzun üzerinde kayarken ki bağırışımın ve buza kırarcasına vurmamın sebebi neydi?

Bunu soruyu ilk önce ruhuma sordum Baran'ı cevaplamadan önce.

Sebebi neydi?

Küflenmiş kapkara filmler kasetin içinden fırlayıp gözlerimin önüne düştü. Ruhumun kısılan ses telleri birer birer anlatmaya başladı. Nasıl anne ve babam tarafından ilgisiz bırakılıp sonradan da terk edilişimi...

Huzursuz bir nefesi içime çektim. Kasetin içinde çürümüş filmlerin küf kokusu ciğerlerime doldu. Kaşlarımı çattım. Bana merakla bakan orman yeşili gözlerden kaçırdım başlarımı. Hemen arkasındaki büyük cama vuran yağmur ve karı izlemeye başladım. Bu sırada dudaklarım aralanmış, dudaklarımın aralığından acılar sızmaya başlamıştı.

''Bazı çocuklar, anne ve babasından gerektiği kadar ilgiyi göremeyebiliyor. Bu çocuklar hep yarım büyümek zorunda kalıyor. Bu çocuklardan birisi bendim.'' Baran'ın kaşlarının çatıldığını ve yumruklarını sıktığını yan gözle gördüm. ''Kavganın ve şiddettin duvardan duvara çarptığı bir evin içinde doğmak ve büyümek, anne ve babasından ilgi görememek...'' Başımı salladım o anlar aklıma gelirken. Daha anlatabileceğim çok fazla ayrıntı vardı fakat tıraşlayarak anlatmayı tercih etmiştim. Hem anlatmak da o kadar kolay değildi. Kendimi, Baran'a karşı nasıl bu kadar açmıştım bilmiyordum. Galiba beni ölümün pençesinden kurtarmış olması bunun bir nedeniydi. Gözleri, beni anladığını belli edercesine parlıyordu.

SOĞUK MEVSİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin