6.Bölüm ''GECE YARISI''

1.3K 164 3
                                    

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, kar tanelerim:)))

Dolu Kadehi Ters Tut, Gitme

Emir Can İğnek, Kafa Tatili

Harry Styles, Sign of the Times

6. BÖLÜM

''GECE YARISI''

Dokuz yaşımda buzda patenle kayarken hissettiğim acıları, şimdiki yaşımın katı kadar hissediyorum.

O zaman küçük kalbimin tam ortasına saplanan hançerin yarası tazeydi. Oluk oluk kan akmıştı o yaradan. Minik ellerimi bastırsam da yara bandı yapıştırmaya çalışsam da kan akmaya devam etmişti. Zaman geçtikçe ruhumdaki kan azalmış, güçsüzleşmiştim fakat fark etmiştim. Küçük bir gülümseme ya da saçımı şefkatli bir okşayış yaramı kapatmaya yetecekti.

Hayal ettiğim şefkatli eller, saçımı çeken eller olmuştu.

Yaram kapanmamıştı,

Kan kaybetmeye devam ediyordum.

Karşımdaki adama beti benzi atan bir ruhla baktım. O bunu göremiyordu çünkü ruhumu derinlere gömmeyi öğrenmiştim.

Bu ani gelen teklif karşısında afalladım. Hızlı nefesleri yüzüme çarparken gözlerimi kırpıştırdım. Gözleri yüzümün her yerinde geziniyordu. Afallamış yüzüme karşı sırıttı.

''Hafta sonu, önemli iş adamlarının katılacağı bir balo var. Balo sahibi bizim holding olduğu için katılımımız zorunlu. Mete'nin de geleceğini duydum.'' Bana açıklama yaparken direkt yüzüne bakıyordum. Mete'den balonun haberi almıştım ancak Baran, kendisi için düzenlendiği kısmını atlamıştı. Gözlerini devirdi devam ederken. ''Bu sefer baloya damsızları almıyorlarmış.'' dediğinde kaşlarımı çattım.

''Ne alaka? Siz düzenlemiyor musunuz baloyu? Ayrıca bekârları almıyorlar mı baloya?''

''Biz düzenliyoruz ama baloya katılacak iş adamlarının hepsi eşiyle birlikte gelecek. İş için düzenlenen balo, partnerli baloya dönüştü bu yüzden.''

''Aile çay bahçesine dönecek diyorsun yani,'' dediğimde beyaz dişlerini göstererek güldü. Başını salladı.

''Aile çay bahçesinin oraletli değil de kokteyl ve kanepeli hali.'' dediğinde de ben güldüm.

''Nasıl damsız kaldın ki sen?'' diye, sordum. Aslında ona yönelik bir soru değildi. Kendime sormuştum. Başaralı bir iş adamıydı, holding sahibiydi, güzel gülüyordu ve kaslıydı. Yaz dizilerinde sürekli üstü çıplak gezen kaslı adamlar gibiydi. Şaşırmamak elde değildi. Gerçekten de böyle bir insanın sevgilisi olmaz mıydı?

''Damsız kalmadım,'' dediğinde kaşlarımı epeyce çattım. Kaşlarıma bakıp güldü ve başparmağını kaşlarımın iki ortasına bastırıp yukarı çekti. Tahminimce köpek yavrusuna benzeyen yüzüme daha çok güldü. Tabi ben daha çok kaşlarımı çattım. O da gülmeye devam etti ama konuştu da. ''Damsız kalmadım. Ben seni istedim.''

Seni istedim...

Şu iki kelime kalbime bombalama atlayışı gibi düşerken var olan heyecanım daha da çoğaldı.

''Seni istedim derken, seni davet etmek istedim.'' diyerek toparladı. Mantıken anlamıştım zaten neyi kastettiğini ama kalbim...

Kolumdaki elini çekti ve bana doğru yavaşça uzattı. Bakışlarım eline düştü fakat hemen orman gözlere tırmandı. Baloya Mete'nin geleceğini biliyordum. Mete'nin partneri Pelin olabilirdi. Daha önce de Mete balolara giderdi ve bana çoğu kez teklif etmişti. Ben kabul etmezdim, o da Pelin'le giderdi.

SOĞUK MEVSİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin