48. Bölüm (M)

En başından başla
                                    

''Hayır bebeğim, neden dalga geçeyim. Dilim sürçtü sadece. Bu arada seni götürmek istediğim bir yer var. Kahvaltımızı yapalım. Sonra oraya gideriz olur mu?''

''Nereye gideceğiz?''

''Sürpriz''

''Tamam, öyle diyorsan madem. Hadi soğumadan yiyelim.''

******

Kris, onu deniz kenarına götürecekti. Dün fazladan olan boş zamanında dışarı çıkıp ufak bir organizasyon düzenlemişti. Yixing'in bundan haberi yoktu. Yılın bu zamanında insanlar denize girmek için muhakkak ki orada olacaklardı, ancak henüz sezon daha tam anlamıyla açılmadığı içinde rahatça vakit geçirebileceklerdi.

''Nereye gideceğiz Kris?'' Yixing arabanın içineyken yanında arabayı kullanan adama sordu.

''Sürpriz dedim değil mi? Ayrıca çok seveceğine eminim?''

''Sevimli bir şekilde baksam işe yarar mı?''

''Nasıl?''

Yixing, ellerini çenesinin altına doğru tutup, taç yaprağı gibi açtı. Yüzünü üzerine koyup, başını hafif sağa eğdi. Gözlerini sevimlice kırpıştırıp , gamzesini çıkarttı. ''Bu şekilde sorsam da mı söylemezsin?''

Kris trafikte araç kullanmasına rağmen onun ne yaptığına bakmak için sadece on saniyeliğine ona dönmüştü. Kris için şu an kalp krizi geçirmenin ne yeri ne de zamanıydı, ancak Yixing o kadar tatlı ve şirin gözüküyordu ki Kris oracıkta onu öpmek istedi. Aniden yan taraftan duyulan keskin korna sesi ile Kris hemen kendine gelmişti. Arabayı diğer şeride doğru sürdüğü için yandan geçen sürücü, ona el kol hareketleri ile bir şeyler söylüyordu. Kızgın gibiydi.

Kris başı ile özür dilemeye çalıştı.

Yixing, yan tarafta kıkır kıkır gülüyordu ve sesinin çıkmamasına özen gösteriyordu, ancak Kris'in o hali çok komikti.

Kris onun kıkırtılarını duyuyordu. Aracın normal seyrine devam ettiğine emin olduktan sonra kızgın görünmeye çalışarak kaşlarını çattı. ''Senin yüzünden oldu ve bir de gülüyor musun?''

''Ö-özür dilerim, ama etkileneceğini tahmin etmemiştim.'' Yixing, kendini tuttuğu için kızarmıştı da.

''Bak hala gülüyor''

''Ne yapayım ama çok komikti. '' seslice gülmeye başladığında, Kris ilerdeki kırmızı ışıklar için durdu.

''Komikti öyle değil mi?'' Kris onun yüzünü elleri ile kavradı. Yixing, hala gülmeye devam ederken Kris onun dudaklarına ateşli bir öpücük verdi. Tam anlamıyla onu gülüşünden öpmüştü.

Yixing, aniden gelen öpücük ile afallarken şaşkınca Kris'e bakıyordu. Kris'in yüzünde yarım ve çapkın bir gülümseme vardı.

Yixing, utanarak başını diğer tarafa çevirdiğinde yanaklarını çoktan pembelikler sarmıştı.

Kris seslice kıkırdamaya başladığında, arabayı yeniden hareket ettirdi. ''İşte şimdi ödeştik bebeğim.''

Yixing, ondan o şekilde bir öpücük beklemediği için kalbi deli gibi atıyordu ve çok utanmıştı. Onun yanındayken utanmamaya dair kendine dün bir söz vermişti, ama şu adam yüzünden pek mümkün değilmiş gibi görüyordu. Ancak içten içe de çok mutlu olmuştu. Kris onun aegyosuna karşı koyamıyordu bunu öğrenmişti. Yixing bunu, başı her sıkıştığında kullanmayı ,aklının bir köşesine not etti.

*******

Yixing deniz kenarına geldikleri için çok mutlu olmuştu. Uzun zamandır denizi görmeye gelememişti ve kokusunu özlemişti. Kris'in onu buraya getirmesi çok güzel olmuştu. Tüm öğleden sonrasını birlikte denize girerek ve oyun oynayarak geçirmişlerdi. Kris'in buraya gelmeden önce hazırlık yaptığı çok belliydi, çünkü denize girmek için şortları, güneşlenirken sürecekleri kremleri ve gözlükleri vardı.

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin