2. Bölüm

6.5K 663 240
                                    

''Anahtarları bana ver Sehun'' Chanyeol, Range Rover' ın sürücü tarafına doğru yönelen Sehun'a söyledi.

Elindeki anahtarları , avucundan alan uzun boylu adama baktı Sehun. ''Hadi ama ciddi misin?''

''Evet , geç öbür tarafa arabayı ben kullanacağım.'' Cebinde duran güneş gözlüğünü çıkarıp taktıktan sonra, arabanın kapısını açtı Chanyeol.

''Peki , patron olan sensin'' Sehun omuz silkip söyledi. Diğer tarafa dolaşıp yolcu koltuğunun olduğu tarafa geçti. İkisi de arabanın içindeyken Sehun da gözlüklerini taktı.

''Eee nereye gidiyoruz?''

''Yeni tamircimizi bulmaya tabi ki.''

''Bizi kabul edeceğine emin misin?''

''Etmek zorunda.''

''Ya etmezse''

''Sen üzerini değiştirirken biraz araştırma yaptım. Gideceğimiz yerdeki usta alanında bir dâhiymiş. O yüzden kesinlikle kabul ettirmeliyiz.''

''Öyleleri biraz ukala tipler olurlar. Ayrıca koca göbekli ve kel olduğuna bahse girerim''

''Çok konuşmada tak şu emniyet kemerini''

''Bazen annemmişsin gibi hissettiriyorsun'' Sehun gözlüğün üzerinden bakıp alay etti.

''Sende oğlummuşsun gibi hissettirmekten vazgeç o zaman ''

''-_-''

''Benimle uğraşma Sehun. Senden büyük olduğumu unutuyorsun bazen. Büyüklerine karşı saygılı ol biraz.'' arabayı çalıştırırken söyledi Chanyeol.

''Evet efendim'' Sehun alay ederek söyledi. Kollarını göğsünde çaprazlayıp ileriye doğru baktı.

********

Yüksek tavanlı tamirhanenin dış kapısı açıktı. Nisan ayının güneşi yavaşça içeriye doğru süzülüyordu. Yerden havalanan toz tanelerinin görünmesine neden oluyordu. İçerde tamiri bekleyen üç tane araba vardı. Birisinin neredeyse tüm işlemi bitmişti. Tanrı aşkına, kim arabanın lastiğini değiştiremeyecek kadar yeteneksiz olabilirdi ki... Ama gelin görün ki Kai ' ye gelen arabaların çoğu bu şekildeydi. Müşterilerin çoğunluğunun kadın olması da ayrı bir mevzuydu.

Tamirhanenin sahibi , üzerinde onu acayip seksi gösteren tulumu , dağınık saçları, ağzından eksik olmayan lolipopu ve mavi kulaklığıyla 27' lik bir çıtır olunca haliyle bayan müşteriler de çok olurdu.

Kai bundan şikayetçi değildi. Sonuçta parasını kazanıyordu ancak gelen tüm kadınların ona asılması biraz rahatsız edici olmaya başlamıştı. Üstelik, erkek müşterilerden genç olanlar da onunla flört etmeye çalışıyordu.

Tamirhanenin görünen kısmı burasıydı. Asıl tamirin yapıldığı alan arka taraftaydı. Gayri resmi sokak yarışlarında kullanılan çoğu arabayı o tamir ediyordu. Tamam biraz abartmış olabilirim. Sadece yarışlarda birinci gelen arabaların bakımını yapıyordu. Bu araçlardan birini kullanan kişi ise birazdan tamirhanenin ön kapısından içeri girmek üzereydi.

Üzerindeki beyaz t-shirt, mavi ceket , bacaklarını saran dar jeans , bal köpüğü renkli hafif dalgalı saçlarıyla içeri girdi. Kai , gelen kişiyi fark edince boynunda duran havluyu alıp motor yağı olan ellerini sildi.

''Kaiiiiiii'' neşeyle adını söyleyip koştu gelen yeni kişi.

''Koşma düşeceksin'' Kai , uyardı onu.

Koşarak geldi ve zıplayıp Kai'nin kucağına atladı. Bacaklarını beline doladı ve yanağını öptü. ''Özledim seni''

Kai, kucağındaki çocuk düşmesin diye onu belinden tutarak destekledi. Yağ ona bulaşmasın diye dikkatle kavramıştı. ''Bende seni özledim ufaklık ama sana bu şekilde tamirhanedeyken koşmaman gerektiğini söylemiştim.''

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin