8. Bölüm

5.6K 567 113
                                    

Geç geldiği için üzgünüm... Umarım seveceğiniz bir bölüm olmuştur... ve bölümü beni mesajı ile mutlu eden çok tatlı birine ithaf etmek istiyorum... <3


******

''Hadi Kai senin de orada olmanı istiyorum.'' Baekhyun , Kai'yi kolundan tutup sürüklerken söyledi. Baekhyun'un bugün bir yarışı vardı. Kai'nin de orada olmasını ve onu izlemesini istiyordu. ''Lütfeeenn hadi izlemeni istiyorum. Sen orada olursan kesinlikle ben kazanacağım.''

''Baek, işlerim var ama , gelmesem olmaz mı? '' Kai'nin canı gitmeyi hiç istemiyordu. Ancak Baekhyun'u da kırmak istemiyordu. ''Baek, bak zaten o araba ile her türlü sen kazanacaksın. Benim orada olmam bir şey değiştirmeyecek.'' Kolu çekiştirilirken yürümeye çalışıyordu. Baekhyun hangi ara bu kadar güçlendi diye düşünmeden edemedi.

''Hayır, geleceksin. Gelmek zorundasın. Yoksa küserim ve bir daha seninle konuşmam.'' Baekhyun , onu çekiştirmeyi bırakıp, önünde durdu ve somurtup tehdit etti. ''Ya da yarış sırasında dikkatsiz davranır ve kaza yaparım. Sen seç.'' Gözlerini kısıp devam etti. Ellerini de beline koymayı ihmal etmemişti Baekhyun.

Kai , önünde duran ve onu tehdit eden çocuğa baktı. Ne zaman bu şekilde yapıp ondan bir şey istese muhakkak ki onun dediği oluyordu. Kai, her seferinde kaybediyordu. Hangi ara Baekhyun, onun üzerinde böyle bir hakimiyet kurmuştu hatırlayamıyordu bile. Ama bir şekilde olmuştu. Sanırım Kai, ona fazla yüz verdiği için bu durumdalardı. ''Baek'' iç çekip devam etti. ''Neden gelmek zorundayım?'' dudaklarını büzüp sevimli gözükmeye çalıştı Kai. Belki ona acıyıp vazgeçerdi Baekhyun.

''Hayır Kai, hiç öyle bakma bana, bu bakışa kanmayacağım. Ayrıca öğleden sonra işinin olmadığını biliyorum. Bu yüzden kaçamazsın, gelmek zorundasın.''

''Ben kabul edene kadar da ısrarından vazgeçmeyeceksin değil mi?''

''Evet'' sırıtıp söyledi Baekhyun.

''Tamam, başımın belası geleceğim.'' Kai pes edip , Baekhyun'un saçlarını karıştırdı.

''Ya ya! çek ellerini saçlarımdan bozuyorsun.'' Baekhyun bir adım geri gidip, saçlarını düzeltmeye başladığında söyledi.

Kai, gözlerini devirip , Baekhyun'un omuzuna kolunu atıp onu kendine çekti ve daha çok saçlarını karıştırdı. ''Beni tehdit etmenin intikamı ufaklık.''

Baekhyun kurtulmak için uğraşıyordu ama pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Kai, inadına saçlarını bozuyordu. Sabah kalktığında yarım saat boyunca onlarla uğraşmıştı halbuki. Şimdi karman çorman olduğuna emindi Baekhyun. ''Kai!!''

'' Dikkatsiz davranıp kaza yaparsın öyle mi!! Dene de gör bakalım, ben sana o zaman neler yapıyorum.'' Kai, Baekhyun'un saçlarının tamamen bozulduğuna inandığında onu serbest bırakıp, yarattığı karışıklığa gülerek baktı. ''Böyle daha iyi oldu.''

''Hah! tabi daha iyi oldu adi adam, mahvettin saçlarımı.'' Baekhyun sinirle ona bakıp söyledi. Bir yandan da saçlarını düzeltmeye çalışıyordu.

Kai , ellerini tulumunun cebine sokup gözlerini kapattı ve yürümeye başladı. ''Saçlarının bu hali daha güzel.'' Tamirhanenin arka tarafına giderken söyledi.

Baekhyun, elleri saçlarındayken öylece kalakalmıştı. Gözlerinin kırpıştırıp, duyduğu şeyi idrak etmeye çalışıyordu. Dönüp , giden adamın arkasından baktı. Saçlarının güzel olduğunu mu söylemişti yani... Doğru mu duymuştu Baekhyun, saçlarının karışık halini daha çok sevdiğini mi ima etmişti ?? Bu anlama mı geliyordu yani... Ellerini saçlarından çekti ve gülerek Kai'nin arkasından gitti.

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin