EL DORADO √

28. Bölüm

Şimdi şöyle; Kalın olan yazılar ki, Chanyeol ile Aominenin konuşması, Japonca...

Lay ve Scott'un konuşması, eğik olan yazılar , onlar da İngilizce...

Dİğer yazılarda Korece işte ama Türkçe görünümlü :D *espri yaptı aldırmayın*

---****---***---***

''Evet Bay Aomine, dediğim gibi iki gün sonra da, biz mekana ulaşmış olacağız.''

''...''

''Hayır şuan yola çıkan teslimat gerekli teçhizatın olduğu kargo.''

''...''

''Tamam teşekkür ederim, oraya gelince görüşürüz.'' Chanyeol telefonu kapattığın nefesini koyuverdi.

''Ne oldu?'' öndeki koltuklarda oturmuş, dosyaları düzenleyen Lay sordu.

''Bir şey olduğu yok. Adam tam bir ömür törpüsü. Üstelik Japonca konuşmama rağmen, anlama kıtlığı yaşıyor.'' Chanyeol, yerinden kalkıp Lay'in önündeki boş koltuğa oturdu. ''Bitirdin mi?''

Lay ona gamzesini göstererek gülümsedi. ''Japoncan o kadar da iyi değildi.''

Kaşlarını çattı Chanyeol. ''Sen Japonca biliyor musun ki?''

''Evet oldukça akıcı konuşabiliyorum.''

''İyi, bir dahaki sefere senin performansını izlemek isterim.'' Dosyalardan birine göz atarken gülümseyip yanıtladı.

''Anlaştık.''

Lay ve Chanyeol, iki gün sonra Japonya'ya gidecekleri için, yarışma da komiteye verilecek olan evrakları gözden geçirip, düzene sokmaya çalışıyorlardı. Evrakların tamamı İngilizceydi. Bu yüzden tek kişi yerine, iki kişinin daha kolay halledebileceğine karar vermişlerdi.

''Chanyeol, duyduğuma göre sen ve Sehun uzun zamandan beri birlikteymişsiniz.'' Lay ortamdaki kağıt hışırtılarının sesini bastırmak istermiş gibi aniden konuşuverdi.

Chanyeol, Lay'in sorusu ile ona baktı ve tekrardan işine geri döndü. ''Evet çocukluğumuzdan beri hiç ayrılmadık. Abi-kardeş gibi büyüdük.''

''Anlıyorum. Sehun o yüzden seninle bu kadar yakın.'' Lay ikisinin de arasında olan ilişkiyi biliyordu. Chanyeol de Sehun gibiydi ama daha iyi niyetliydi. ''Kai'nin de eskiden motor sporlarında hatırı sayılan bir sporcu olduğunu duydum. Cidden öyle mi?''

''Öyleymiş. Ama şimdi sadece tamir ediyor. ''

''Kaza olayı yüzünden mi?''

''Sen de duymuşsun. İnternette çok fazla şey yazıyor.''

''Onun için üzüldüm. Zor olmuştur.'' Lay'in sesi ilgili ve üzgünmüş gibi çıkıyordu.

''Önemli olan şimdiki zaman değil mi? Sağlıklı olması ve bize katılması güzel bir şey.''

''Öyle tabi''

''Alışabildin mi ekibe?'' Chanyeol, elindekileri bitirip, masaya bırakınca sordu.

Lay , başını kaldırıp ona baktı. ''Evet, çok iyiler hepsi.'' Gülümsedi.

''Sevindim. Sehun biraz problem çıkarabilir ama-''

''Hayır hayır, onunla da gayet iyi anlaşıyoruz. Merak etme''

Chanyeol, ''Cidden mi ? Bu bir ilk o zaman.'' Kaşlarını kaldırıp hayretle söyledi.