Chepter 3

2.7K 174 157
                                    

Louis yanıyordu.

Hemde cayır cayır.

Bunu gözünü açmaya çalışırken bedenini, en fazlada göğsünü yakan histen anlamıştı.

Gözlerini açmaya çalıştığı her girişiminde, vücudunun her bölgesine kırbaç yemişcesine canı acıyordu.

Ama en sonunda yavaşça açmaya başardı gözlerini. Gözlerinin açılmasıyla acı bir inleme döküldü kurumuş dudaklarından.

Kısıktı sesi. Enerjisi yok muşçasına fısıltılıydı.

İki gözünüde yavaşça kırparak netleştirdiğinde kendi evinin odasındaki mavi tavan yerine, kirli beyaz kaplamalı tavanla karşılaştı.

Ve anında gözleri doldu. Ellerini hareket ettirmeye çalıştı. Avuç içlerini yatağa bastırarak, doğrulmaya çalıştı.

Ama gücü yokmuşcasına, kıpırdayamadı bile. Önce kafasını kaldırmayı denedi, tekrar avuç içlerini yatağa bastırırken.

Ve bu sefer hafifte olsa doğrulabildi. Kendini hafifçe yukarı çekerek arkasına yaslanmaya çalıştı.

Bunu yaptığında kurumuş ağzını açıp kapattı, kalçasından ve göğsünden gelen sızı yüzünden suratını buruşturmuştu.

Avucundaki yatak çarşafını sıktı, acı yüzünden ağlarcasına inledi.

Etrafına bakındı ve buranın o villa olduğunu fark etti. Yatağın ucuna baktığında mavi ceketini, tabletini ve beyaz pantolonunu gördü.

Ve bi an başından aşağı kaynar sular döküldü. Olanlar.. Olanların hepsi gözünün önüne gelmişti.

Sözleri ... Ona dokunması... Hareketini kaybettiren iğnesi!

Ona tecavüz etmişti!

Üzerine örtülmüş çarşafı hızla üstünden attı, uyuşukluğu yüzünden yavaş hareket ettirmek zorunda kaldığı vücudu yüzünden sızlandı. Yine avuçlarından destek alarak ayağa kalkmaya çalıştı ve hafif hareketlerin bile canını yaktığını fark etti.

Tanrı'm her yanı sızlıyordu ...

"Hadi..." Diye fısıldayarak kendine güç vermeye çalıştı . Ayağa kalkmayı başardığında, adım atsa düşeceğini fark etti.

Ne yapıcaktı şimdi?

Yerine geri oturdu ve yavaşça tabletine ulaştı. Onu eline alarak ekranını açtı.

Saat 15:33'dü!

Kaç saat uyudu ki! Hala ölü gibiydi!

Arama kişilerine girip, kuzenini buldu ve aramak için yeşil bölgeye bastı.

Çalıyor ... Çalıyo- açtı!

Telaşının olmasının yanında sakim bir ses konuştu.

"Alo, Lou sen misin ? Kaç kez aradım seni, nerdesin?"

Louis derin bir nefes aldı. Bi şey belli etmemeliydi. Bu hayatında gizli kalması gereken bi şeydi!

MONSTER (L.S)Where stories live. Discover now