MONSTER (L.S)

Chepter 2

SMUT!

Louis arabaya bindiğinde, Bay Styles'in istegi üzerine orman alanında bulunan bir evin adresini verdi.

Şuanda o evin, yani villanın önündeydiler. Louis adamla geçirdiği garip atmosferden sonra bi daha göz teması kurmamak için uğraşıyordu.

Derin bi nefes aldı evin kapısına ilerlemeye başladı ve adamın arkadan, sert ve emir veren sesini duydu.

"Taksi çağır ve git! Ben tek gelicem!" Sanırım bunu yanındaki sarışına söylüyordu. Adam kadına karşı bile kaba yahu! 'Zengin züppesi ne olucak' diye düşündü Louis.

İlerledi ve kapıyı açtı, bu evin kilit yeri digerlerine göre aşağıdaydı ve eğilmek zorunda kalmıştı. Kapıdaki anahtarı çevirdiği sırada ,arkasında bi temas hissetti ve aceleyle kapıyı açıp içeri girerek kenara kaydı.

Derin nefes almaya çalışıyordu, az önce ne olmuştu. Herif resmen ... Yani ona ... Of anladınız işte.

Derin nefes aldı ve bu günün bitmesi için dua etti. Ağzını açıp villanın özelliklerini anlatmak için konuşacaktı ki! Adamın yukarı kata çıktığını fark etti. Üst katlardan başlamak istediğini düşünüp arkasından ilerledi.

İki katlı geniş villanın, ikinci katına geldiklerinde, Louis sola döndü ve modern krem rengi kapının tokmağından tutarak ittirdi.

Odaya geçti ve zor olsada adamın gözlerine baktı, hem evin çevresini hemde odada bulunan eşyaların özelliklerini anlatmaya başladı.

Adam sakince çocuğu dinliyordu. Sesi hoşuna gitmişti, 'keşke birazdan olacaklarda da bu kadar sakince konuşabilse' diye düşündü.

Çocuk kafasını balkon camına çevirdiğinde, ona ilerledi ve elinde tuttuğu tableti alarak yatağın üstüne attı.

Çocuk şaşkınlıkla mavilerini adama dikti ve konuşmak için ağzını açtı ama adamın kabanını'da çıkardığını fark ettiginde, gözleri daha çok açıldı ve ağzı şaşkınlıkla aralandı. Hava buz gibiydi bu adam ne yapıyordu?

Kekeleyerek konuştu. "N-ne yapıyorsunuz?" Adam cevap vermedi. Louis ne oldugunu anlayamıyordu ama içinde bi korku oluştu.

Adamın kapıya gidip kilitleyerek oda anahtarını cebine attığını gördüğünde, iyice korkmaya başladı ve kapıya ilerledi.

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz?" Dedi hafif sesini yükselterek. Ve titreyerek.

Louis, Styles tarafından hızla ve sertçe kapıya yaslandırıldığında neye uğradığını şaşırdı ve acı dolu bi inleme bıraktı dudaklarından.

Adam çocuğun inleyişini beğenmişti. Derin ve tizdi. 'Kim bilir zevkle inlediğinde nasıl olacaktı' dedi ve çocuğun beyaz tenli boynunu öpmeye başladı. Çocuk telaş ve korku dolu sesiyle konuşup Adam'ı omuzlarından ittirmeye çalıştı.

"Bırakın beni! Bırakın! Lütfen!" Adam duymamış gibi yapıp çocuğun kendisini engellemeye çalışan iki elini tek iline alıp başının üstünde birleştirdi.

'Bu kadar naziklik yeter' deyip öpücükler koydurduğu boynuna dişlerini geçirdi.

Çocuk acı bir çığlık bıraktı.

"Ahh..."

Isırdığı yerin kırmızı ve mor karışımı bir renk oluşturduğunu gördüğünde gülümsedi ve dudaklarını yöneldi.