Chepter 4

2.5K 154 161
                                    


2 hafta sonra

Tam tamına 2 hafta geçmişti. Louis olanları zorda olsa unutabileceğini düşünüyordu ama hayır. Olmuyordu.

İlk günün gecesinde aldığı mesajdan sonra, sanki herşey daha sarpa sarmıştı.

Elbette rahatça uyuyup, bi anda gülücükler saçmayı beklemiyordu ama her gece kan ter içinde bağırarak uyanmayıda düşünmemişti.

İşkence gibiydi. Gözünü ne zaman kapatsa, aynı şeyler sahneleniyordu önünde.

Uykusuzluğu, iştahının olmaması, bedenini çok güçsüz düşürmüştü. Anlatılan dersleri bile anlamıyordu.

Şuan bile profesörün söyledikleri, ona uğultulu geliyordu. Başını kaldıracak hali yok gibiydi. Daha fazla dayanamayıp sınıfı terketti.

Geniş koridora baktı ve sessizliğini duydu. 'O' günden sonra sessizlik ona işkence gibi geliyordu. Gece lambası yerine son ses verdigi kulaklıklarıyla uyuyordu.

Hızlı ve seri hareket ederek enstitü binasından çıktı ve arka taraftaki bahçeye yöneldi.

Önündeki gölgesi büyük ağaçlardan birinin dibine oturup, iki kalın kitabını başının altına koydu. Derin bir nefes aldı ve gözleri kadar mavi olan gökyüzüne baktı.

Anlamıyordu, böyle güzel bir gökyüzünün altında, ne çok kötü insan vardı.

Kollarını iki yanına düşürmüştü. Yerler nemliydi sanki. Umursamadı. Şuan kar yağsa umrunda olmazdı. Sadece biraz gözlerini kapatabilmeyi istiyordu.

Ama tabi ki! ona huzur yok. Telefonunun cebinde titremesiyle, arka cebinden çıkardı ve numaraya dahi bakmadan mesajı açtı.

Bilinmeyen numara: Islak yerlere oturma 'bebeğim' hastalanıcaksın! Üzülürüm sonra. :(

Olamaz... Nefesi kesildi ve hızla ayağa kalkıp, deli bi etrafına bakarak dönmeye başladı.

Bu adi psikopat, iblis, canavar, ondan hala ne istiyordu?!

Neden rahat bırakmıyordu? Telefonunun ekranına tekrar baktı ve yine etrafa baktı.

Bu adi yaratık onumu izliyordu? Nerdeydi? Neden böyle yapıyordu? Kafayı yemesini mi istiyordu?

"Nerdesin?!" Diye haykırdı! Herkes dersteydi ve hava yağmurlu olduğu için kimse arka bahçeye gelmemişti.

Telefonunun ışığı yandı. Titreyerek mesajı açtı.

Bilinmeyen numara : beni bulmaya çalışma bebeğim. Sen kendine dikkat et. Yemek ye ve biraz uyu. Güzel gözlerin kızarmış...

Çıldıracaktı artık. Nefesleri bile yetmiyordu. Nasıl? Nasıl? Nasıl? Aklına başka soru gelmiyordu.

Nasıl onu, kendisi görmeden izleyebiliyordu?

Nasıl yeme bozukluğuna kadar herşeyi biliyordu?

Korkuyla titredi, ağacın dibine oturdu ve iyice sindi. Parmakları titreyerek tuşlarda haraket etti.

Louis : ne istiyorsun? Delirmemi mi istiyorsun lanet olası!

Tereddütle mesaja baktı ve göndere tıkladı.

Cevap gecikmedi.

Bilinmeyen numara : bana cevap vererek şeref verdin bebeğim. Sadece iyi olmanı istiyorum, güzel bedenin çok zayıfladı.

MONSTER (L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin