YP / BÖLÜM / 37

En başından başla
                                    

"Sana bir daha nereye diye sormaman hakkında ne demiştim.", dediğinde açık gömleğinden görünen dövmesi ve beni kaplayacak derecede ki o kaslı bedeni bedenime yaklaşmıştı.

"Aras hazır değilim."

"Biliyorum.", dediğinde yutkunmuştu. Heycanlı mıydı?

"Sen heycanlı mısın?"

"Kaçıncı deneyimim biliyor musun?", diye sırıttığında her defasında önceden olan ilişkilerini yüzüme vurmasından bıktım.

"Git üzerimden.", diye ellerimle kaslarını kavrayıp ittirdim.

"Noldu?"

"Bıktım usandım sorumsuz ve umursamaz tavırlarından. Seni beni değil sexi istiyorsun."

"Hayır Ayza ben seni istiyorum."

"Uzak dur benden. Kalbimi kırmaktan başka bir işe yaramıyorsun."

"Hayda. Yine ne yaptım?"

"Uff.", diye sinirle ayağıma yere vururken gülmeye başlamıştı.

"Ya Allah. Bir de gülüyor."

"Kızdın mı?", dediğinde ittirdiğimde geriye giden bedeni tekrar üzerime abanmıştı.

"Bilerek yaptın değil mi?", dediğimde kendime gülmemek için zor tutmuştum.

Elini yavaşça az önce ki ev de kalbime götürdüğüm yere götürdü, deli gibi çarpan noktaya.

Kulağıma eğilip;

"Hala atıyor.", dedi.

Heycandan durmadığına dua etmeliydi.

Kulağımın arkasına usul usul öpücüklerini kondururken bedeni ile duvar arasında sıkıştığım yerde kalbimin atışıyla Aras'ın öpücüklerinin arasında huylanışım arasında gidip geliyordum.

Dudakları yavaşça boynuma aşağıya kaydığında elimi gömleğinden içeri yavaşça girdirdim ve gömleğini usulca çıkarttım.

"Emin misin?", dediğinde bir kaç saniyelik bakışımızın ardından kafamı usulca onaylar anlamda salladım.

Ellerini giydiğim rambo atletin altından geçirip çıkarttı ve tekrar duvara yaslayıp bu sefer bütün bedeniyle bana sarıldı.

Yavaşça dudaklarını dudaklarıma değirdiğinde karşılık vermekle vermemek arasında gidip geliyordum. Git gide sertleşen öpücüğü dudaklarımın aralanmasına ve somurarak öpmesine karşılık vermeme neden olmuştu.

Elini belimde gezdirirken ben de elimi saçlarının arasında ve belinde gezdiriyordum.

Kucağına alıp yatağa götürdüğünde üzerime çıkıp öpmeye devam etti. O kadar çok hızlı ve iyiydi ki ona yetişebilmek için dudaklarını dudaklarımdan ayırmıyordum.

"Ayza hanım. Sibel'i unuttunuz sanırım. Burada mısınız?"

"Si..."

"Şşş. Sana Sibel'i unuttuk demiştim.", dediğimde Ayça'nın sesini duyan ve yanıma yaslanan Aras'a baktım.

"Zamanlamasını ben onun ..."

"Aras şşş."

Hemen yataktan kalkıp Aras'ın bir köşeye fırlattığı rambomu alıp üzerime geçirdim ve git gide yaklaşan ayak seslerini dinledim. Kapı çaldığında kapıyı usulca aralayıp Ayça'ya baktım.

"Gelmişsiniz."

"Aras odununu biliyorsun.", dediğimde her kelimeye baskı yapıp gülümseyerek konuşuyordum. Çok mu çaktırıyordum? Hayır canım.

YENİ PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin