YP / BÖLÜM / 37

199K 5.8K 835
                                    


Nefesini yüzüme verirken fısıldayarak çıkan kelimeler tenimi gıdıklamıştı.

"Yanlış desem duracak mısın?", dediğinde dudakları dudaklarımdan sadece bir milim ötedeydi. Konuştuğunda hareket eden dudakları dudaklarıma değerken nefesim tekleyerek atıyordu.

Yavaş yavaş yaklaşırken adım adım geri gidiyorduk. Duvara çarpmamla Aras'ın beni duvarda havaya kaldırması ve bacaklarımı beline dolaması bir oldu.

"Ne kadar zamandır seni bekliyorum bilemezsin.", dediğinde dudakları boynumda geziyordu. Ellerim saçlarının arasındayken bedenime değen bedeni kalp atışlarımı daha çok hızlandırıyor, arzumu daha çok arttırıyordu.

Kilometrelerce koşmuş sporcu gibi nefes nefeseyken Aras'a "Dur.", diye inleyebildim.

Dudakları boynumda gezerken yavaş yavaş yüzüme çıktı.

"Neden?",diye kulağıma fısıldadığında ayaklarımı belinden çekip yere bastım.

"Oradan bakınca daha önce deneyimli birisi gibi mi duruyorum?", dediğimde sırıtarak yüzüme baktı. Hala nefesini hissedebilecek kadar yakınımdaydı.

"Hadi ama Aras çocuğun benim olmadığını biliyorsun."

"Başkaları bilmiyor."

"Başkalarına göre yaşamıyorum. Deneyimsiz biriyim. Öyle kalmak istiyorum."

"Yapamam."

"Bakireliğimi korumak istiyorum. En azından evli olduğum birisine ..."

"Anlıyorum.", dediğinde hala elleri belimdeydi.

"Ee.", dedim yutkunarak dudaklarıma yakın dudaklarına bakıp.

Birden bire bir adım geri çekilip ellerini saçlarının arasından tekrar öfkeyle geçirdi. Bu pek iyiye alamet değildi. Yapmamalıydık. Burada olmamalıydık. Doğru gelmiyordu bunların hiç biri.

"Aras.", dedim üzgün bir şekilde. Aramızda ki bir adımlık mesafeyi kapatıp elimi yüzüne götürdüm.

"Üzgünüm.", diye fısıldayabildim sadece.

Yüzüne dokundurduğum elimin üzerine kendi elini koyup avuç içime bir öpücük kondurdu. Gözlerini gözlerime çevirdiğinde ikimizinde birbirimize arzuyla baktığımızı biliyorduk.

Yapamazdım. Daha bir erkeği yeni yeni öpebiliyorken birden bire bir ilişkiye girmeye hazır değildim.

"Artık gidiyoruz.", dediğinde birden bire yüzünü tuttuğum elimi tutan eliyle beni çekiştirmeye başladı.

"Nereye?"

"..."

...

"Aras Sibel'i unuttuk diyorum sana anlamıyor musun?"

"Sus hadi giriyoruz eve.", dediğinde dağ evine gelmiştik. Kırmızı ışıklarda durduğumuzda yer yer sinirlenmiş ceketini çıkartmış ve daha fazla öfkelendiğinde gömleğinin düğmeleriyle uğraşarak açmıştı.

Elimi tutup çekiştirerek içeri soktu.

"Farkında mısın gün boyunca beni çekiştirdin."

"Cezalısın.", dediğinde merdivenlerden yukarı koşar adım çıkıyorduk. Kapımın önüne geldiğinde bir an tuttuğu elimi geriye çekip durmasını sağladım.

"Ne cezası neden cezalıyım.", dediğimde kapıyı açtığı gibi saniyeler içerisende beni içeriye sokup duvara yasladı ve kapıyı kapatıp kollarıyla sağa ve sola geçişimi kesecek şekilde kapadı.

YENİ PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin