YP / BÖLÜM / 15

261K 10.4K 1.7K
                                    

Profilimde ki Çocukluk Aşkım kitabımı da beklerim =)

YUKARIDA ARAS VAR =) ARKADAŞLAR OKUNMA SAYISI 2000 BULMADAN YENİ BÖLÜM YAYINLAMAYI PLANLAMIYORUM. O YÜZDEN SİZ DE BİR EL ATIN LÜTFEN.BİR DE BİR SONRA Kİ BÖLÜM SİZCE NOLACAK YORUMLARINIZI ALMAK İSTİYORUM. VE SON BİR KAÇ GÜNDÜR BENİMLE İLGİLENEN BİR KAÇ OKURUM OLDU ONLARA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM =) İYİ OKUMALAR. 

Sonuna kadar açtığım pencereden hafif aşağıya sarktım. Sonra yükseklik korkumun olduğunu fark ettim. Şu yaşıma kadar fark etmemiştim ya pes yani bana. Başımın aşırı dolanmasıyla elimi kafama koydum ama geriye gidemiyordum. Midem bulanıyordu. Kollarımda derman kalmamıştı ve diklenemiyordum. Sanırım düşecektim. Düşme fikri aklıma geldikçe bulunduğum konumdan daha çok korkmaya başlıyordum. Ayaklarım titriyordu.

Gözlerim kapanıyordu.

"Aras...", diye mırıldandığım da arkamda bir kıpırtı hissettim. Sonra belimden tutup beni geriye alan elleri...

"Başım.", diye fısıldayabildim sadece.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?", dedi kaşlarını kaldırıp hesap sorarcasına. Ha bir de bağırarak söylemeyi ihmal etmedi tabi.

"Be-Ben sadece hava almak istedim.",dedim. Kelimeler ağzımdan fısıltı gibi çıkıyordu.

Bayılıyormuş gibi olduğumda Aras'ın üstüne düştüm. Aras kollarımdan tuttu ve beni diklemeye çalıştı. Kafamı kaldırdığımda şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

"Ne arıyorsun burada?", dedim. Başımın dolanması yavaş yavaş geçiyordu.

Hiç bir şey demedi, kaşlarını çattı ve bana bir kaç saniye baktı. Sonra yüzünde ki ciddiyeti ve o sert ifadeyi hiç bozmadan arkasını döndü ve çıktı.

"Sana sormam gereken sorular bitmedi. Dur.", dedim arkasından ve bende arkası sıra gitmeyi planlıyordum ki tam kapıya gelmişken Sibel'in ağlama sesiyle durdum.

"Hadi ama uyanacak vakti mi buldun Sibel?", dedim ve yanına gittim. Saate baktığımda 12'ye geliyordu. Uyanma saati değildi. Bağırmama uyanmıştı sanırım.

Kollarımın arasına yatırdım ve sallamaya başladım. Uyumuyordu. Acaba Ayça bu gün kaç saat uyutmuştu.

Her neyse neydi. Benim Aras'a sormam gereken sorular vardı. Kucağımda dikler pozisyona aldım ve;

"Hadi bakalım yeni patronumuz bize ne diyecek?", dedim. Ufak bir kıkırdamayla cevap verdi bana Sibel. Bu bebekler bizi anlıyordu.

Aras'ın kapısına geldiğimde bir an tereddüt etmiştim. Kapıyı çalmakla çalmamak arasında kalmıştım. Tam elimi havaya kaldırmıştım ki Sibel'in esnediğini gördüm. Aşağıya indim ve Ayça'nın uyumadığını görünce içimdeki sevinç patlamasına engel olamadım ve Sibel'i Ayça'ya vererek uyutmasını söyledim.

Sonra tekrar odama geçtim. Bu gün hiç aynaya geçip de nasıl görünüyorum diye bakmadım.

Aynaya geçtiğimde saçlarımın diğer günlere kısmaten daha çok kıvrıldığını gördüm. Tam da sınırlarını ne kadar zorlayabiliyorsun diye düşünüyordum canım saçlarım dedim ve bıkkın bir şekilde saçlarımı tarakla çekiştirmeye başladım. Sonra ondan da cevap alamayınca çok aşırı dağınık bir topuz yaptım. Rengim biraz solmuştu. Kan kaybını daha tam atlatamamıştım.

Aras'ın kapısının hafif aralık olduğunu gördüm ve içeriye geçtim.

İçeride kimse yoktu. Sağa sola bakınmaya başladım. Çekinmeye çekinmeye içeriye daldım. Dolabın kapağı hala açıktı. Hiç bir şeye dokunmayacaktım bu sefer.

YENİ PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin