YP / BÖLÜM / 34

En başından başla
                                    

"Ayza dur.", derken onu dinlemeden kapıya doğru hızlı hızlı adımlar atıyordum.

Tam kapının kulpunu tutacağım zaman kolumdan tutup beni kendine çevirdi.

"Yüzümü görüyor musun?", dedi tuttuğu kolumu bırakıp elimi alıp yüzüne götürerek.

"Benim de sana ihtiyacım var. Ama bize engel olanlar var."

"Kim Mert söyle bana yeterli. Bizim kardeşliğimizi bozmaya çalışan kim? Sen benim yüzümden mi dayak yedin?", dedim elimi şefkatle yüzünde gezdirirken.

"Aras'a dikkat et.", dedi.

"Ne?", diye çektim elimi geri.

"Sen ne diyorsun?"

"Yüzümdeki yara sadece bir kıskançlık eseri. Bana verdiği zararı sana da verebilir.", dediğinde başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü.

Cihat ...

Cihat dikkatli olmamı söylemişti. Aras'a karşı dikkatli olmamı söylemişti. Ah ahmak kafam nasıl da anlamadım.

"Mert ben çok özür dilerim. Benim yüzümden bunlar. Bu olanlar.", dedim.

"Onun kızına bile bakmamalısın. Kaç o evden. Yanıma gel. Ben sana bakarım. Kimse sana zarar veremez.", dediğinde gözlerinde ki bakışın başka bir şeye döndüğünü gördüm. Benim Aras'a olan bakışım. Aras'ın bana olan bakışı. Biz Aras'la birbirimize aşıktık.

Bu şimdi mi donk ediyordu aklıma?

"Olmaz Mert bilmediğin şeyler var.", dedim bedenimi de elimle beraber geri çekerek.

"Anlat.", dedi ısrarcı bir şekilde yaklaşıp elimi tutmaya çalışarak.

"Başın sağolsun Mert.", dedim.

"Bekle.", dediğinde ona dönük olan sırtımı tekrar ve sinirli bir şekilde arkama döndürdüm.

"Söyle."

"Telefonumu vereyim. Ne zaman fikrini değiştirirsen çocukluğun ve anıların seni ayağa kaldırmak için burada bir telefon uzağında olacak.",dedi.

Elimi telefonuma götürmekle götürmemek arasında kaldım.

Aras duysa beni parçalardı. Başka bir erkeğe hayatımda yer yoktu.

"Ver."

"05....... . Bu da senin maaşın.", dedi elime bir kart uzatıp.

"Başın sağolsun. Teşekkür ederim.", deyip hızlıca kapıya yöneldim ve arkama bakmadan çıktım.

Cihat'ı arayıp beni bulunduğum yerden almasını istedim.

O gelene kadar sadece düşündüm.

Aras'ın bunu yaptığına inanmıyordum. Kıskançtı. Ama beni seviyordu.

Bu buna dönüşemezdi. Sadistliği son boyuta ulaşamazdı. Mert ona çamur atmaya çalışıyordu. Bana olan hislerini kamufle etmeye çalışıyordu. Mert'le bir daha görüşemezdim. Aras haklıydı. Artık görüşmek yok!

"Ayza hanım.", dediğinde oturduğum bankın karşısında dikilen Cihat'ı gördüm ve istemsiz bir tebessüm ettim.

"Gel annecim Cihat amca geldi."

Yavaşça Cihat'ın yanına yürüdüm. Yüzünde ki yarayı görünce kalbim birden bire hızlandı. Olamazdı değil mi?

En yakın arkadaşına bunu yapamazdı. Bu yaralar kahvaltı yaptıktan sonra peydah olmuştu ve ondan beridir Cihat benle samimi değildi.

YENİ PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin