YP / BÖLÜM / 28

En başından başla
                                    

Duşunu aldırdıktan sonra ona verdiğim kıyafetlerimi giydirdi.

Kendime alıştırmalıydım Ayza'yı. Daha önce hiç bir erkekle +18 düzeyinde bir ilişki yaşamadığı belliydi. İlk öpücüğünü elinden aldığım için bana sitem etmişti. Ürkmesine müsaade etmeden, yavaş yavaş benim olacaktı.

Ama benim yaşam koşullarımdan da taviz vermeyecektim. Hiç bir erkek ona dokunmayacaktı, erkek arkadaşı olmayacaktı. Bana karşı gelmeyecek, kurallarımı ikiletmeyecek, beni sinir etmeyecekti.

Ayza'yı yavaşça yatağıma yatırdıktan sonra yanına yatıp düşünmeye başladım. Onunla beraber nasıl bir hayatım olurdu? Normal ailelerin nasıl bir yaşamı vardı?

Düşünceler arasından sıyrılırken Ayza'nın yavaşça uyandığını gördüm. İşte başlıyorduk.

...

"Sen nerelerdeydin?", dedim. Gerçektan aşık olmamış bir kız. Saf, temiz... Ayza benim sıfırdan başlama şansım. Her şeyimi ona benzetme şansım. Onun gibi saf ve temiz olma.

Hiç bir erkeğe karşı daha önce bir şey hissetmemesi ellerimi kana bulamam gerekmediği anlamına geliyordu. Sanki yeni bir hayat benim ellerimde şekillenecekti. Ayza'ya benim hayatımı öğretmem gerekiyordu.

"Ne?"

Ona, kendisinin benim yeni şansım olduğunu söyleyecektim. Onu sevdiğimi. Beni sevmesi gerektiğini. Ona aşık olmayı öğretebileceğimi söyleyecektim. Ayza bana göre bir kız değildi. O diğer kızlar gibi değildi. Utangaçtı.

Tık tık tık...

"Bizim bütün konuşmalarımız bu şekilde bölünmek zorunda mı?"

"Gel."

"Aras bey."

"Ne istiyorsun Cihat karga daha ...", derken Ayza'nın oha sesiyle durdum. Her lafımızı böyle kesecekse edeceğim küfür az bile kalacaktı.

"Ne var Cihat?"

"Efendim Mert..", dediğinde Ayza Cihat'ın konuşmasını sinirle kesti.

Yine ne saçmalayacaktı o küçük beyniyle.

"Sen ciddi misin Aras? Hayatımı kurtaran erkeği buraya kadar getirip bir de yetmiyormuş gibi zorbaca alıkoydun öyle mi?"

Mert'i savunuyordu. Onu mu seviyordu lan bu kız? Sanane Mert'ten. Sen benim kadınım olacaksın.

"Sen karışma!", dedim. Gene o küçük burnunu her konuya maydanoz ediyordu. Ne kadar tehdit edersem edeyim boşunaydı.

"Ne demek karışma. O benim çocukluk arkadaşım tamam mı? Beni kurtaran adam. Sen beni tehlikeye iterken o benim için endişeleniyordu.", dediğinde bir an durdum.

Mert'i seviyordu. Aklıma bu denli girmişken birden çıkmayı mı tercih ediyordu?

Onu kovarken aklımdan ne geçiyordu. Kız haklıydı. Ama çok ileriye gitmişti. Benim kadınım olacaktı.

O Mert hergelesinin ağzını burnunu dağıtacaktım. Geçmişin öcünü böyle mi almaya çalışıyordu.

Ayza'nın her bir kelimesinde ayrı bir suçluluk duyuyordum. Bu kız beni değiştiriyordu. İlk kez böyle oluyordum. Beni değiştirmesini kabullenmekle hata mı yapmıştım.

Odadan çıkmak en iyisiydi. Yoksa Ayza'ya zarar verecektim. Söylediği her bir kelimeyi ayrı ayrı ödetecektim.

İş yerine gittiğimde bir bayanın ofisimde beklediğini gördüm.

Esmer, uzun bacaklı, uzun saçlı... İşimi görür.

Kapıyı açtığımda elindeki dosyalarla ayağa kalktı. Masama doğru yürürken kızın heyecandan elindeki dosyaları düşürdüğünü gördüğümde bu sekreterlerle çok işim olacağını düşündüm.

YENİ PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin