KB-52

9.9K 518 7
                                    

"Ah canım, bir ihtiyacın olursa sakın çekinme söyle tamam mı? Sen benim de kızımsın bundan sonra." Aslı gülümseyerek başını salladı ve Gülsümün elinin üzerindeki elini avuçlarının içine aldı.

"Teşekkür ederim Güls-" Kadının beklenti dolu bakışlarıyla gülümsedi. "Anne."

"Yuh!" Aslı da Gülsüm de bakışlarını karşı kanepelerinde yayılarak oturan Tibete çevirdiler.

"Tibet, ne oldu oğlum?" Tibet dudaklarını birbirine bastırdı ve kendini tutamadığı için kendine içinden bir aferini layık gördü. Ama ne yapsındı? Kız geçmiş annesine anne diyordu, tabi ki tepki vermeliydi.

"Aaa saat çok geç olmuş ya." Ağzını iyice açıp esner gibi sesler çıkardıktan sonra ayağa kalktı. "Anneciğim. Biz izninle odamıza geçelim artık."

Gülsüm merdivenlere yönelen oğlu ve gelini arkasından bakarken genişce gülümsedi.

***

"Kim bilir annen ne düşündü?"

"Hah! Ben de onu diyecektim karıcığım, tam üstüne bastın." Aslı kısılmış gözlerle giysi dolabına yürüdü.

"Yine ne saçmalıyorsun acaba sen?"

"Anne diyorum, benim annem diyorum. Senin değil." Aslı geceliğine uzanırken Tibetin söylediği şeyle duraksadı. Gözleri yanmaya başladığında yavaş ve derin bir nefes aldı.

"Tamam. Bir daha annene anne demem." Geceliğini alarak Tibetin yüzünü görmemesini umut ederek banyoya yürüdü ve kapıyı kapattıktan sonra akan gözyaşlarını ellerinin tersiyle sildi.

"Gerizekalı!"

Tibet kız banyoya girdiğinde kızın konuyu hiç inada bindirmeden kapatmasına şaşırmış bir vaziyette banyo kapısına bakakaldı.

Ama yanlış bir şey dememişti ki? Gerçek bir evlilik değildi evlilikleri; o zaman annesine nasıl anne diyebilirdi?

"Gerizekalı!" Banyodan gelen sesle kaşları çatıldı. Aslı kendine mi gerizekalı demişti? Ayrıca... sesi neden tuhaf çıkıyordu?

Banyoya doğru yürüyüp kapı kolunu tuttu fakat sanki kızgın demiri tutmuş gibi bıraktı hemen ardından. Umursamamaya karar verip yatağa doğru yürüdü ve yürürken çıkartığı tişörtünü yatağa attı. Ellerini beline dayayıp yeniden banyo kapısına baktı. Ne olmuştu bu kıza?

Aslı kendini biraz olsun sakinleştirdikten sonra saten askılı kısa geceliğini üzerine geçirdi ve banyodan çıktı.

Tibeti üstsüz bir şekilde sırt üstü uzanmış bulduğunda hiç o yana bakmadan makyaj masasına ilerledi ve makyajını temizlemeye başladı.

"Bu da mı annemin tercihi?" Aslı aynadan kendini izleyen Tibetle göz göze geldi.

"Ne?"

"Gecelik?"

"Hayır." Ayağa kalkıp yatağa yürüdü ve pikeyi kaldırıp altına girdi. "Bu benim tercihim."

"Hımm, demek öyle." Aslı Tibete bakmamaya çalışarak sırtüstü uzandı.

Tibet tek kolunu yatağa yaslayarak kıza doğru döndü. Biraz önce kızın birşeylere kırıldığı belliydi ve sebepsizce Tibet kendini kötü hissediyordu.

"Annem seni çok sevdi." Kız yavaşça başını Tibete döndürdü ve inadından vazgeçip gözlerine baktı.

"Gerçekten mi?" Tibet kızın beklenti dolu ifadesine bakarken gülümsediğinin farkında değildi.

"Gerçekten. Sevindin mi?" Kız cevap vermediğinde devam etti. "Sen annemi sevdin mi?" Aslı başını salladı.

"Annen çok güzel bir kadın." Tibet yıllar öncesinden aklında kalan konuşmayla sırıttı.

"Annemi güzel olduğu için mi sevdin?" Aslı gözlerini kırpıştırdı.

"Hayır. Annen güzel bir kadın ama... sevmemin sebebi bu değil. Bence bu... yanlış." Tibet kızın sonlara doğru kısılan sesiyle umutla sordu.

"Yanlış olan ne?"

"Güzel diye birini sevmek. Yani... tabi ki sevmekte sorun yok da... sorun... insanları güzel ve çirkin diye ayırmakta." Tibet ağzını şapırtatarak başını salladı.

"Bak burda hatalısın." Kızın kaşlarının çatılışını izledi. "Seni seven o kadar insana haksızlık yapıyorsun. Bak! Onlar seni hiç güzel insanlardan ayırmadan bağırlarına basmışlar. Ayıp günah." Kızın karşı çıkmasını bekledi ama kız yavaşça gözlerini kapadı.

"O senin yorumun. Sana göre çirkinim ve... beni sevmiyorsun. Beni seven daha doğrusu öyle gözüken o kadar insan varya... işte tüm o insanlar güzel olduğumu düşündüklerinden-"

"Bunun yanlış olduğunu söylemiştin."

"Söyledim... ve yanlış. Ben... beni güzel bulduğu için seven birini istemiyorum, sadece beni seven birini istiyorum. Sevdiği için güzel bulan."

Tibet uyumaya çalışan kızı bir kez daha inceledi ve yüzünde güzel bir yan aradı.

"Bir gülümsesene."

"Ne?"

"Hadi." Aslı oflayarak ardına döndü. "İyi be, gülme. Çirkin estetikli şey!" Tibet sırıtarak başını yastığına bıraktı.

Belki de... bu kızda hala güzel olan birşeyler bulabilirdi ve ne bulacağını çılgınlar gibi merak ediyordu....


Devam edecek...






Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin