YP / BÖLÜM / 23

Start from the beginning
                                    

Kırmızı ışık yandığında elimi onun bulunduğu koltuğun kenarına koydum ve ona doğru iyice eğilerek;

"Hem sadece sen ve ben olmayacak mıyız?", dedim nazlı bir sesle. Kafasını çevirdiğinde kafam onun biraz aşağısındaydı ve gözleriyle benim yüzüme mi yoksa biraz aşağısındaki dekolteme mi bakacağını kestirememişti. Burun burunaydık ve yutkunmasından anladığınız üzere beni öpmemek için kendini zor tutuyordu. Sadece gözlerime bakıyordu. Biraz derin bakarsanız içindeki arzuyu görebilirsiniz. 

Tam eğilip öpeceği sıra da arkadan bir "DAAAATTTT!" sesi duymasıyla kafasını arkaya çevirdi.

Bende gülmemek için orada kıvranıyordum. Neye uğradığını şaşırmıştı. Tekrar bana döndüğünde ben hala aynı pozisyonda sempatik bir şekilde ona bakıyordum. Benim orada durmam onun hareket etmesini engelliyordu ve ben biraz daha bu gıcıklığa devam edersem Aras arabadan inip arkada korna çalan erkeğe dalacaktı.

Koltuğuma tekrar yerleştim ve dışarıyı seyretmeye koyuldum. Aras hala arabayı hareket ettirmemişti.

Yan gözle ona bakıyordum ve sırıtmamak için kendimi zor tutuyordum. Siz istemiştiniz Aras Bey bedelini ödeyeceksiniz.

Aras biraz daha durduktan sonra arabayı çalıştırdı ve son gaz ilerledi.

Biraz daha ileriye gidince tekrar bir kırmızı ışıkta durduk. Konuşmuyordu. Sadece o sert ifadesiyle yola bakıyordu. Parfümü arabanın içini doldurmuştu. İçime çektikçe çekiyordum kokusunu. Bağımlılık yapmıştı artık.

"Sen misin o araba kullanmayı bilmeyen ulan?", dedi yan tarafımızdaki araba penceresini yarım bir şekilde açarak.

Sanırım birazdan kavga çıkacak. 

Aras dur inme. Aras sakinleş. Aras dur. Arabayı bir yere park edip sakın adamın üzerine yürüme Aras.

"Ulan senin ben var ya...", deyip arabayı çektiği köşede el frenini çekip arabadan indi.

"Aras dur gitme.", derken bende arabadan inmek için kapının kulpuyla boğuşuyordum.

"Senin derdin ne lan?", dediğinde gömleğinin kollarını yukarıya doğru kıvırmaya başlamıştı.

Bunun neyin habercisi olduğunu biliyordum. En son bunu yaptığında güvenlik görevlisi bir köşedeydi ve kanlar içerisindeydi.

"Aras sakinleş hayatım.", dediğimde Aras bir an kollarını yukarıya doğru bükme işlemine ara verdi. Ne oldu ki neye şaşırdı şimdi?

"Bana bak genç gözüküyorsun. Karını da al git buradan iyiliğin için.", dediğinde artık onu ben bile koruyamazdım.Bir dakika...

O karısı mı dedi? Ben senin ağzını burnunu dağıtırım.

"Aras tutma beni senden önce ben dalacağım.", dediğimde ayağımdaki topukluları çıkarmak için eğilmiştim.

Aras kolumdan tuttu ve çekiştirerek beni arabaya götürmeye koyuldu.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Arabada dur, beni de deli etme, dikkatimi dağıtıyorsun!", derken arabanın kapısını açmış beni içeri fırlatmakla meşguldü. Yani bir hayatım kelimesiyle dikkati mi dağılmıştı? O zaman planımın devamını uygulamak benim için zevk olacaktı çünkü başarılı gidiyordum.

Kapıyı kapatır kapatmaz elinde ki anahtarlıkla beni arabaya kilitlemişti.

"Aras saçmalama, Aras aç şu kapıyı, Aras...", diye bağırıp pencereyi yumruklarken Aras adamı aldı ve sol kaldırıma doğru yürüyüp parkın içinde karanlıkta gözden kayboldular.

YENİ PATRONUMWhere stories live. Discover now