Bölüm 21: Benimleyken Sakın Korkma

136K 5.6K 618
                                    

21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21. Bölüm

"Zeyneepp... Bak farkındaysan artık derse geç kalacağız falan demiyorum çünkü sayende ilk üç dersi kaçırdık zaten... Hadi kalk artık, en azından son derslere yetişelim..."

Tek başıma eve çıkma olayını ciddi ciddi düşünmeye başlayacağım artık. Bu ne yahu bir gün Ela tepemden aşağı buz gibi suyu boşaltır ertesi gün Gülce gelir ajitasyonun dibine vurup beni uyandırmaya çalışır. Anlayın artık bu hayatta hiç kimse uykuyla arama giremez benim.

Gülce başucuma oturmuş saçlarımla oynayarak beni bir anne şefkatiyle uyandırmaya çalışırken ben başımı yastığımın altına gömmüş onu duymazlıktan gelmeye devam ediyordum. Kızılcık artık pes etmiş olmalı ki oflaya oflaya yanımdan kalkmıştı tam bu sırada odanın kapısı kırar gibi açıldı ve nefes nefese içeri giren Ela acele acele "Zeynep, kalk çabuk Rüzgar geldi, kapıda bekliyor!" dediğinde ben cümlenin anlamını çözmekle uğraşmayıp 'Rüzgar' ve 'kapıda' kelimelerine odaklandım sonrasında da hızla yataktan kalkmaya çalışırken yorganın kenarına takılan ayağımla kendimi her zaman olduğu gibi yine yerde buldum.

Bir yandan yatay geçişle geldiğim yerde sızlayan ayağımı ovuştururken "Rüzgar'ın ne işi var ki burada?" diye kendi kendime mırıldanıyordum. Bu sırada bana bakıp kahkahalarla gülmeye başlayan Ela ve Gülce'yle kaşlarım istemsizce çatılırken tüm hücrelerim de tam anlamıyla uyanmış oldu.

Sazan Zeynep!

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?" diye öfkeli bakışlar eşliğinde cırladığımda ikisi de gülmeyi kesmeden 'sen aşıksıınn arkadaşş..' şarkısı eşliğinde odayı terk ettiler. Ee amaçlarına ulaştılar sonuçta, bu saatten sonra uyu uyuyabilirsen artık... Yerden destek alıp ayaklandım sonrasında da ayaklarımı sürüye sürüye banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odama geçip dar paça kotumu üzerime de beyaz bluzumu geçirip lacivert askılı yeleğimi de üzerime giydim. Saçlarımı arkadan hafifçe toplayıp odadan çıktım.

Kahvaltı masasında üzerimde hissettiğim sinir bozucu bakışlarını görmemezlikten gelmeye çalışsam da bu cadıların çeneleri de bir türlü durmadığı için en sonunda dikkatimi onlara vermek zorunda kaldım. "Bu Rüzgar sırf adıyla bile seni uyandırmayı başardıysa benim için tamamdır Zeyno, hemen halama söyleyelim düğün hazırlıkları başlasın," deyip sırıtan Ela'ya tabağımdaki zeytini fırlattım ama mübarek sanki keskin nişancı gibi zeytini havada kapıp ağzına attı. Neyse, sonuçta nimet israf olmadı.

"Zeynep, nikah şahidin olmak için şimdiden adaylığımı koyuyorum," diyen Gülce'yi Ela susturup "Hop! Orada dur bakalım Gülce, ben bu anı yıllardır bekliyorum. Şahidin ben olacağım değil mi Zeyno?" deyip sırıtarak bana bakan Ela'ya atabildiğim en bezgin ve en umursamaz bakışımı atıp önümdeki tabağa odaklandım. Şu noktada cevap vermek bile bunların söylediklerini ciddiye almak anlamına gelirdi ve o durumda beni de ruh ve sinir hastalıklarına tıkabilirlerdi.

Başımın BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin