...Bir başkasını severken

492 48 62
                                    

Medyada eheheheheh....

"Efendim, neden geldiniz?"

Kompartımanıma girmiş hiçbir şey demeden pencereden bakıyorduk. Başlarda yaşadığım şokun yerini merak almıştı şimdi.

Bir süre hiçbir şey demeyip bakmaya devam etti. Ardından benden birkaç adım uzaklaştı.

" Seninle alakası yok." Pekala, bunu bekliyordum zaten.

"Sadece babam Tora'yla tekrar görüşmemi istedi ben de kaçtım."

Sadece bu kadar olmadığına emindim fakat zorlayacak değildim.

"Klübünüz ne olacak?"

Bu ayrıntıyı unutmuş olmalı ki şaşkınlık çığlığı attı. " Ben...onu tamamen unuttum! Birkaç saat sonra önemli bir maçım var üstelik!" Şimdi kompartımanda bir ileri bir geri gidiyordu.

" Eğer hiçbir şey demeden ayrılırsam ailem sayesinde Misa-san olan benim Ayuzawa Misaki olduğum ortaya çıkacak. Arayıp bir yalan söylemeliyim ama ne!"

Her şekilde açığa çıkacağını söyleyip moralini bozmak istemiyordum ama öyleydi, kahya Usui ve Misaki-sama'nın yok olması ile Sakin Şimşek ve Misa-san'ın herhangi bir yalandan dolayı dövüşe gelmemesi tesadüf olamazdı. Yine de denemesine izin vermekte sakınca yoktu.

"Bence Sakin Şimşek'in ailesi tehlikede olduğu için onla birlikte ailesini kurtarmaya gitmiş ol." dedim ve gülerek koltuğa oturdum. Misaki bana döndüğünde gözleri parlıyordu.

" Hayır.. bunu beğenmiş olamazsın."

Misaki'nin Ağzından

"Eşyalarımı ver kendi kompartımanıma gideceğim!"

Sırıtmış çantamı almamı engelliyordu.

" Burada ikimiz için de fazlasıyla yer var Misaki" Kulağıma eğilip fısıldamasıyla karnına yumruğu geçirip çantamı kaptım. Kızardığımı görmemesi için hemen kendimi koridora atıp kapıyı kapattım. Nefes alışverişimi düzenlemeye çalışırken yan kompartımandan sesler yükselmeye başladı. Sanırım bir çift kavga ediyordu.

Sesleri dinlemeye devam ederken Usui de kısa süre sonra çıktı. "Bu sesler de ne?"

" Sanırım kavga ediyorlar." dedim yan kompartımanı göstererek. " Karışmayı aklından bile geçirme." dedi ben tam kapıyı tıklatmaya hazırlanırken.

" A-ama"

" Çevrendeki herkesi memnun ederken sen çürüyorsun."

" Bu doğru değil." Sinirlenmiştim. " İyilik yapmanın nesi yanlış? 'Çürüdüğüm' bir örnek göster bana."

Gözlerinin rengi koyulaşmıştı, oldukça ciddi bakıyordu.

"Bir sürü örnek verebilirim. Ama sana en sevdiğim örneği söyleyeceğim Misaki" Kollarını önünde bağlayıp gözlerini gözlerime dikti. Bu sefer içime akan mutluluk değil, öfkeydi.

" Babanı memnun etmek için gittiğin evlilik görüşmesi... Üstelik..." Ses tonu birkaç ton daha kalınlaşmıştı. "... bir başkasını severken."

Yüzüm o kadar yanıyordu ki gözlerimin kenarında yaşlar birikmişti. "B-ben kimseyi sevmiyorum!"

Bir süre sadece gözlerini üstümde gezdirdi. Diyeceklerini mi toparlıyordu yoksa sadece beni izlemek mi istiyordu karar veremedim. Nefesimi tutup kalp atışlarımı dinlemeye başladım.

Kahya Usui! (Askıda)Where stories live. Discover now