"Efendini bırakıp nereye gidiyorsun?"

553 52 54
                                    

Medyada Igarashi Tora var.

Sizi hangi müzik gaza getiriyorsa onunla okumanızı öneririm ^-^

"Biraz daha gülümse acı çekiyormuş gibi duruyorsun."

"Ama acı çekiyorum Usui!" Ben de, dedim içimden. Ben de acı çekiyorum Misaki.

Sakuya-sama görüşmeye hazırlamamı ilk önce kibarca istese de daha sonra kabul etmezsem kovulacağımı bir güzel sözlerinde anlatmıştı. Şimdi burada, ben, Satsuki-san ve Misaki, son hazırlıkları yapıyorduk.

"Biraz daha dik durun efendim." dedi Satsuki-san elbisenin son düzenlemelerini yaparken.

"Bunun içinde nefes alamıyorum!"

"Sadece birkaç saat duracak üstünüzde ondan sonra size bir hafta boyunca karışmayacağım, söz veriyorum Misaki-sama."

"Biraz daha gülümse." dedim içimdeki isyanı bastırırcasına. Sesim düşündüğümden sert çıkmıştı, iki bayan da bana dönünce gözlerimi kaçırıp eğildim. "Yani, gülümser misiniz efendim?"

Uzun bir süre bana baktıklarını hissettim. Bana acıyorlardı, acınmaktan nefret ettiğim halde haklılardı. Acınası bir haldeydim. Başımı kaldırıp sinirli gülüşlerimden birini attım. İkisi de bana bakmayı kesip işlerine geri döndüler.

...

"Çok yakıştı efendim." dedim kırmızı suratını daha da kızartacak bir şekilde. Üstündeki sarı elbiseyle prensesleri aratmayacak güzellikteki Misaki saçını bu sefer açık bırakmış, sadece dalgalandırmıştı. Nefes almamı engelleyecek derecede güzeldi ve bu güzelliği kendi ellerimle bir başkasına götürdüğüm düşüncesi beni delirtiyordu.

"Gerçekten de..." dedi Sakuya-sama. Gözünü kızından alamıyordu. "İyi iş çıkardınız Usui-kun, Satsuki-san" Aynı anda eğilip teşekkür ederken Sakuya-sama Misaki'ye öğütler veriyordu. "Orada biraz daha kız gibi ol tamam mı?"

Kendimi tutamayıp mırıldandım. "O zaten kız, eğer yanlış yaptığını düşünüyorsan o başka tabii." Satsuki-san gülmüştü fakat Sakuya-sama duymamış gibiydi.

"Usui, arabayı sen süreceksin."

"Tabii efendim." Hızlıca doğrulup kapılarını açtım. Misaki içeri girerken üzgün bir şekilde bana bakıyordu. 'Özür dilerim' diye fısıldadığını duydum. Gülümseyip kapısını örttüğümde içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. O şeyler bir daha geri dönmeyecek gibiydi.

...

"Igarashi ailesinin yeri burası Usui dur." Durmamayı düşünüp yoluma devam etme arzusuyla yanıp tutuşurken Sakuya-sama'nın sesi beni kendime getirdi ve durdum. Yavaş adımlarla dışarı çıkıp kapılarını açtım.

"Hoşgeldiniz şeref verdiniz!" Konuşan Bay Igarashi büyük Igarashi şirketinin sahibiydi. Igarashi ailesi ile Ayuzawa ailesi ezelden beri dost ve ortak olup, bu ortaklıklarını kız alıp vererek pekiştirmek istiyorlardı.

" Oğlum Tora güzel kızınızı içeride bekliyor, biz de o sırada bahçede işlerle ilgili konuşuruz demiştim."

" Ah tabii ki!" dedi Sakuya-sama gülümseyerek. Ardından bana döndü. " Usui sen istediğin yere gidebilirsin ancak üç saat sonra seni burada göreceğim anlaştık mı?"

"Elbette, efendim." Bir süre durup Misaki'nin içeri girişini, mal alım-satım yapmış iki tüccar gibi gibi mutlu suratla bahçeye ilerleyen iki "beyfendiyi" izledim. Sakuya-sama bana istediğim yere gidebileceğimi söylemişti. İstediğim tek yer vardı, o da Misaki'nin yanıydı.

Kahya Usui! (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin