Her Şeyi Al, Bana Beni Geri Ver, Bir Şansım Olsun..

1.5K 154 104
                                    

Her gün bölüm atıyorum ama bu kadar emeğin karşılığı olarak sadece 15 tane yorum gelmiş önceki bölüme..

Bu yüzden artık bölümlere yorum sınırı koymaya karar verdim. Bu bölümün yorum sınırı 80, boş yorumlar, emojiler ve noktalama işaretleri geçersizdir..

Başlıyoruz ❄️
______________________________________

Pardon?? Az önce ne demişti bu öküz??

"Ya onlar benim abur cuburlarım, salak mısın sen ya!!? Vermek zorundasın!!"

Evet, biliyorum, abur cubur yememem gerekiyordu ve bu durumda Arda haklıydı ama.. Haksız olduğum için çirkeflik yapmam gerekiyordu zaten, değil mi?

Bu yüzden kollarımı göğsümde birleştirip somurtmaya başladım çocuk gibi.

Bunu yaptığımda dayanamayacağını biliyordum çünkü.. Ki öyle de oldu.

Meydan okuyan ifadesi yavaş yavaş yumuşamaya başladığında bana doğru yaklaştı bir kaç adım. Sonra tezgaha yaslanıp "Bak işte.." diye sızlandı. "Yapma şunu. Dayanamıyorum.."

"Bana ne!" diyip omuz silktim ve devam ettim somurtmaya. Ben böyle yapınca bir adım daha yaklaştı Arda..

Ben de onun yakınlaşmasından faydalanıp aniden kaptım paketleri elinden. Sonra bir kaç adım geriye kaçtım hızlıca..

"Sakın yaklaşma! Yoksa hepsini yerim!"

Bu tepkime şaşırmakla gülmek arasında kalmış gibi baktı bana Arda. Sonra eliyle aramızdaki mesafeyi gösterip "Ben bu iki adımı gelene kadar paketi bile açamazsın Elçin.." dedi ukala bir tavırla. "İnat etme de bırak o paketleri hadi.."

Sanırım haklıydı çünkü cidden çok kısaydı aramızdaki mesafe. Bu yüzden "Kaçarım o zaman!" diye tehdit ettim bu kez.

Ama buna da güldü..

"Ya sen o göbüşle nereye kaçıyorsun..?"

Göbüşüme laf ettiğini duyunca kaşlarım anında çatıldı. "Öküz!" diye cırladım kraker paketini ona doğru fırlatırken.

Sonra onun paketi havada yakaladığını görüp ofladım huysuzca. Ben bu öküzden nasıl kaçacaktım şimdi..?

"Ahh.. Ahhh! Karnım!"

Tamam, tamam.. Yapmamam gereken bir şeydi ama boş bulundum bir an. Canım çok istedi abur cubur yemek.. Ne yapabilirdim ki?

Karnımı tutup yalandan sızlanmaya devam ettim bu yüzden..

"Arda!! Bebek geliyor!!"

Benim bu ani çığlıklarım üzerine Arda'nın yüzündeki alaycı ifade hızla silindi, panikle harmanlanmış bir korkuya bıraktı yerini.. "Ne demek bebek geliyor!?" diye sorduğunda sesi şaşkınlık ve telaş doluydu. "Şu an gelemez!!"

Sonra yaklaşıp elimi tuttu bir kaç saniyeliğine. Ardından geri çekildi ve ne yapacağını bilemeden ceplerini aramaya başladı hızlıca. Sanırım arabanın anahtarlarını arıyordu..

Bu arada söylemeyi unuttum sanırım ama artık bir arabamız da vardı bizim.. Tam olarak böyle durumlar sebebiyle arabasız olamayacağımızı söylemişti çünkü Arda. Ben de bir şey dememiştim..

Tabi şu anki durum birazcık.. Yalandı ama, olsun. Arda inanmıştı sonuçta.

O panik içinde "Bekle güzelim! Bekle arabanın anahtarını bulacağım hemen.." diyerek odadan odaya koşuşturmaya başladığında yüzümde muzip bir gülümsemeyle izledim gidişini..

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Onde histórias criam vida. Descubra agora