Hanımcılık Da Bir Rızzzıktır!

1.2K 104 65
                                    

Yorum yapmayı unutmayınnn pleasee!!
______________________________________

~20 Mayıs 2019 (1 YIL 4 AY SONRA), Elçin'in anlatımıyla~

"Kimler pizzanın yanında biraz patates cipsi istiyooorr??"

Tuğra'nın mutfaktan gelen sesini duyunca elimdeki pizza dilimini masaya bırakıp "Beeenn!" dedim bağırarak ama benimle birlikte diğerleri de bağırınca biraz fazla gürültü yapmıştık.

"Şşş.." dedi Arda bu yüzden. "Komşular başımıza üşüşecek şimdi sizin yüzünüzden!"

Onların komşuları nasıl insanlardı bilmiyorum ama eğer bizim evde olsaydık kimse umursamazdı gürültü yapmamızı.. Fulya abla zaten alışmıştı çünkü bize. Alt katımızdaki herif de artık ilgilenmiyordu bile bizimle. Hatta ayda yılda bir görüyorduk yüzünü..

Ama şu an beylerin evinde olduğumuz için Arda'nın sözünü dinleyip sustuk hepimiz.

Bu arada.. Hepimiz derken, cidden hepimiz.. Rüya'yla Ömer de dahil olmak üzere hepimiz bir araya gelmiştik uzun bir süre sonra. Sanırım bir buçuk yıldır falan yapmıyorduk bunu..

Yani ara sıra beylerle görüşüyorduk tabi ama, asla topluca denk gelmemiştik. Bu yüzden şu an halimden memnundum..

Ve bu bir buçuk yıla yakın süre içerisinde de pek kayda değer bir şey olmamıştı hayatlarımızda. Önemli tek gelişme Alaz ve Beren'in Eskişehir'e taşınmasıydı..

Geçen sene sınav dönemine kadar burada, beylerle birlikte kalmıştı Beren, ve Alaz da bu süre içerisinde para biriktirmişti yeni bir ev için.. Sonra Beren Eskişehir Anadolu'yu kazanınca -ki kızlar orada okuyor diye orayı istiyordu zaten- Eskişehir'e taşınmaya karar vermişlerdi.

Gerçi Melis artık okumuyordu, okulu bitmişti ama olsun.. Staj yaptığı şirkette işe başlamıştı o da..

Ha bir de.. Teyzem, Çetin amca'dan -eniştem oluyor ama neyse- boşanmıştı.. O hıyar herif bunu nasıl kabul etti bilmiyorum ama etmişti işte bir şekilde. Bu konuda rahattık artık..

Önemli gelişmeler bu şekildeydi yani.. Önemli olmayan kısımlar ise geçen yaz tatile gidememiş olmamızdı. Çünkü dediğim gibi, Beren ve Alaz Eskişehir'e taşınmışlardı ve hem onunla uğraştık biraz, hem de erkeklerle konuşup hep birlikte tatile harcayacağımız parayı onların ev ihtiyaçları için harcamaya karar verdik. Tatile gitmeyi seviyorduk ama Beren'le Alaz'ı daha çok..:)

Ama belki bu yaz giderdik, bilemiyorum..

Pizzamdan bir ısırık alırken bu düşünceyle birlikte "Hatırlıyor musunuz..?" dedim bir anda. "İlk zamanlar, bir oyun oynamıştık tatildeyken.. Kaybedenler pizza ısmarlamıştı hatta!"

Bahsettiğim şeyi hatırlamış olacaklar ki ufak mırıltılar çıkarmaya başladılar hep bir ağızdan. Ama sonra "Allah Allah.." dedi Fatih. "Hiç hatırlamıyorum ben.."

Yalan söylüyordu.. Bal gibi hatırlıyordu ama kaybeden kendisi olduğu için böyle yapıyordu, biliyordum. Herkes biliyordu.. Hatta diziyle Fatih'i dürtüp "Bok hatırlamıyorsun.." dedi Ömer. "Hani senin yüzünden kaybetmiştik ya!"

İki saniye önce "Hatırlamıyorum" diyen kendisi değilmiş gibi "Yoo.." dedi Fatih savunmaya geçerek. "Benim yüzümden değil. En zor görev bize gelmişti.."

"En zor görev size mi gelmişti?" diye kinayeli bir çıkış yaptı Alaz Fatih'in bu söylemine. Bir yandan da Beren'e elindeki pizza dilimini uzatıyordu. "Ulan ben bok gibi bir şey içtim, ne diyorsun sen?"

O anı hatırlayınca kıkırdadım.

"Ama içtiğine değdi, değil mi..? Siz kazanmıştınız çünkü oyunu.."

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now