"Ne yemek istersin?"
"Bilmem,bana fark etmez."
Baekhyun bir kez daha diğerini konuşturmaya çalıştığında başarısız olmuştu. Chanyeol asansöre bindikleri andan itibaren suratını asmış ve Baekhyun'un daha önce görmediği bir hale bürünmüştü: Sessiz ve suratsız.
Joongi'nin söyledikleri ister istemez aklına takılmıştı. Baekhyun gibi mükemmel birinin kendisiyle vakit kaybetmesi o andan itibaren kendisine de mantıksız gelmişti. Hayattaki tek başarısı,ki buna başarı denirse, müzikti ve işe bakın ki sahne fobisi olduğu için onu bile tam yapamıyordu.
"Chanyeol."
"Hm?"
Evinin olduğu sokağa döndüğünde yavaşladı. Vitesin yanındaki kutudan evinin bahçe kapısını otomatik açan anahtarı çıkarıp düğmeye bastı. Bahçe kapısı ağır bir şekilde açılırken bakışları yanındaki çocuğa döndü.
"Somurtacak mısın bütün gece?"
Cevap gelmezken sıkıntıyla nefes verip arabayı açılan kapıdan içeri sürdü. Farlar sönerken yeniden diğerine döndü.Arabaya bindiklerinden beri bir kez olsun kendisine bakmamış,camdan dışarıyı seyretmişti. Şimdiyse araba durmuşken bile bakışları karşıdaydı. Baekhyun bir şey daha demeden kapıyı açtı. Öbürünün kendisini takip ettiğini gördüğünde yine sessizce ilerledi ve anahtarlarını çıkartıp küçük,tek katlı müstakil evinin kapısını açtı.
Kenara çekilip Chanyeol'un geçmesine müsaade etti.Işıklar yandığında manzara tam beklediği gibiydi. Küçük bir ev olmasına rağmen duvarlar,raflar,eşyalar başarılı bir mimarın elinden çıktığını bağrırcasına olabildiğince kullanışlı döşenmişti. Sadeydi ama Baekhyun'un elinden çıktığı belliydi.
"Üstüne olacak bir şeyler bulayım. Belki Junmyeon'un burda bıraktığı kıyafetleri sana olur."
"Kendimle getirmiştim."
"Tamam öyleyse,gel benimle."
Küçük holden geçip koridorun sonundaki odaya girdiklerinde buranın Baekhyun'un yatak odası olduğunu anlamıştı. Birden karnına kramp girdi. Burada,Baekhyun ile,onun yatak odasındaydı.
"Chanyeol."
Baekhyun tam karşısına geçip onun elini kendi ellerinin arasına aldığında Chanyeol bunu beklemeyerek yutkundu.
"Özür dilerim." Chanyeol fısıldadığında bu sefer şaşırma sırası Baekhyun'daydı. "Senin için yetersiz olduğumu biliyorum,benden çok daha iyisini her zaman bulabileceğini de-"
"Kim diyor?"
Yerdeki bakışları kendisinden en az 10 cm kısa adamınkilerle buluştu. O gözlerde gördüğü kararlılık ve kızgınlıksa afallamasına nedem olmuştu.
"Chanyeol ben sana geldiğimde liseye giden 19 yaşında bir çocuk olduğunu biliyordum." Bir adım yaklaşıp avucundaki eli bıraktı ve bu sefer yanaklarını kavradı. Yavaşça okşayıp gülümsediğinde Chanyeol ağlayacakmış gibi hissediyordu.
Elini yanaklarından sol göğsüne indirdiğinde hızlanan ritim gülümsemesine neden oldu. Onun için hızlanan bu kalp ne kadar değerliydi,nasıl bilmezdi ki bunu?
"Ama ben senin bu kocaman kalbini sevdim. Sen beni ben yaptın Chanyeol. Kim ne derse desin,ben beni sevdiğinden emin olan bu çocuğu istiyorum. Daha iyisini daha başkasını değil."
Bu sözler yetmişti Chanyeol'un ikna olmasına. Gözlerini yumup bir süre hazmetti duyduklarını. Yeniden araladığında ve o güzel gözlerle buluştuğunda bu sefer yüzünde bir gülümseme vardı. Baekhyun bu gülümsemeyi gördüğünde tuttuğu nefesi geri vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Listener Problems (Problems Texting Serisi-4)
Kısa HikayeBaekhyun Instagram'da gördüğü reklam üzerine,Spotify'da müzik dinlerken aynı anda o şarkıyı dinleyenlerle eşleştiren uygulama Makromusic'i telefonuna yüklemişti. Gel gelelim son zamanlarda tekrara aldığı,yalnızca 4201 dinlenmesi olan amatör bir şark...
