Ep.66

193 28 5
                                        

Birkaç saniye öncesine kadar onu çağırdığı için pişman olan kendisi değilmiş gibi,kapıyı açar açmaz sarılan bedene anında karşılık vermiş,kollarını etrafına dolamıştı.

Geleyim mi sorusuna o an karşı koyamamıştı,içindeki özlem o kadarına izin vermemişti. Bencillik yapıp gel demiş,mesajı gönderdiği anda kızmıştı kendine. Ama şimdi o kolların arasındayken,geçen sefer içine çektiği koku burnuna yeniden dolarken tüm endişesi silindi Baekhyun'un. Kollarını daha da sıktı. O sıktıkça sanki Chanyeol'un kalbi elinde atıyordu,sanki tüm sorunlar yok oluyordu.

''Çok özledim seni.'' Fısıldaması kalın sesinin diğerini titretmesine engel olmamıştı. 

''Ben de.'' 

Söylediği şeyle,kulağını dayadığı göğsün altındaki kalp hızlanmıştı,bunu çok net duyabiliyordu. Huzur duydu bu sesle. Hep bu şekilde,kendisi için atsın istedi. Kollarının arasından istemeye istemeye ayrılıp buğulu gözlerini diğerine dikti.

"Chanyeol."

İsmini o dudaklardan sanki asırlar sonra duymuştu. Tüm bunların rüya olmasından ya da Baekhyun'un devamında git demesinden korkuyordu.

"Hm?"

Zorlukla sorduğunda Baekhyun gözünden yaşların akmasına daha fazla engel olamamıştı. Aniden başlayan ağlaması şiddetlenirken eli ayağına dolaştı Chanyeol'un.Baekhyun belki haftalardır içine attığı şeylerin patlamasını yaşıyordu ya da fazla gelmişti hissettikleri,sesli bir şekilde ağlıyor,o ağladıkça Chanyeol daha da panik oluyordu.

"Her şey senin yüzünden! O aptal uygulamayı kendi şarkını kim dinliyor diye indirmemeliydin! Bana o mesajı atmamalıydın!"

Chanyeol'un canını bedenine atılan yumruklardan ziyade aşık olduğu adamın kendisiyle hiç tanışmamamış olmayı dilemesi yakmıştı. Buna bir son vermek için Baekhyun'un bileklerini güçlükle kavradı ve göğsüne gelen yumruklara engel olmaya çalıştı.

"Baekhyun.. şşt..hyung..tamam hyung diyeceğim sana..zorlamayacağım seni-"

"Çok seviyorum seni!"

Baekhyun'un pes edip çırpınmayı bıraktıktan sonra söylediği şeyi yanlış duyduğuna emindi. İyice kafayı yemiş,beyni kendine oyun oynuyordu. Emindi bundan.

"Ne dedin?"

Az önce ağlayarak karşısındakini yumruklayan kendi değilmiş gibi kolları güçsüzce iki yanda sallanıyor,kafası eğik bir şekilde bekliyordu.

"Gözlerime bak"

Söylediği şeyi yapmasına yardımcı olmak adına çenesini kavrayıp kafasını kaldırdı.Masum yüzü şimdi başka bir güzeldi. Ağlamaktan kızarmış gözleri kendisininkilerle buluştu.

"Tekrar söyle."

"Seni seviyorum."

Chanyeol sonunda idrak edebildiğinde gülümsemesine engel olamadı. Ne kadar beklemişti bu anı,ne kadar emindi çok uzın süre bu anın yaşanmayacağına.Şimdi sevdiği adamın karşısına geçip kızarmış burnuyla,buğulu gözlerle gözlerinin ta içine bakıp tereddüt etmeden onu sevdiğini söylemesi... Hayalinin de çok ötesindeydi.

"Çok aşığım sana Baekhyun. Bak öyle böyle değil. Ve bu..." Bu sefer kendisi karşısındaki yüzü avuçlarının arasına alıp yanaklarını okşadı. "...yarın da değişmeyecek. 20'lerimde de,30'larımda da,hep böyle olacak. Sen benden sıkılıp bırakana kadar ben hep böyle yanında kalacağım."

Baekhyun ona güveniyordu. Daha gelir gelmez sarıldığında ona da,sevgisine de daha önce hiç kimseye inanmadığı  kadar inanmıştı.

Ondan ağlamıştı ya; bu kayıtsız şartsız güven hissi,yüreğinde liseli bir çocuk için beslediği sevgi ağır gelmişti. Kendisiyle yüzleşmek zorunda kalmış,her sorusunun cevabının, karşısında kendisine beklentiyle bakan bu oğlan olduğunu anladığında kızmıştı kendine.

Belki bu hikayede günün birinde yanacaktı ama eğer uğruna yandığı kişi bu çocuksa,artık dert etmiyordu.













Kısa bir bölüm oldu ama bu kadar olmalıydı sanki bu bölüm

Bu kurgunun da yavaş yavaş sonuna geliyoruz,çok uzatmadan bitiririz yakında

Bilmiyorum siz sevdiniz mi ama ben çok sevdim bu paralel evrendeki chanbaeki

Neyse,iyi geceler o zaman❤️

First Listener Problems (Problems Texting Serisi-4)Where stories live. Discover now