25. Bölüm/ Kan Revan

128 28 4
                                    

25.Bölüm/Kan Revan

Başarmıştı. Hüma başarmıştı. Aylardır kendini odaya hapseden kızı gün yüzüne çıkarmayı başarmıştı. Zor olmuştu ama başarmıştı. Başarmak zorluklarla doluydu. Zoru başarmıştı.

O an, o yerde gözyaşları sel olmuştu.

Bir tek Hazal gülümsüyordu.

Hüma çoktan bu duygu dolu an da gözyaşlarına boğulmuştu.

Arkası dönük olan Zelal Hanım heyecanla sesin geldiği tarafa dönmüş, kızını görmesiyle ağlaya ağlaya sarılmıştı biricik yavrusuna. Arjin de tıpkı annesi gibi ağlayarak sarılmıştı ablasına.

Berzan da ağlıyordu. Oysa Hüma ağlamasını değil gülümsemesini istemişti.

Ama biliyordu bu gözyaşlarının mutluluk gözyaşları olduğunu.

Aylardır odanın dışında bir hüzünle gördüğü kardeşinin karşısında görmesiyle içini koca bir mutluluk kaplamıştı Berzan'ın.

Hem de kardeşi gülümsüyordu.

Gülümsemeyi en çok yakıştırdığı kişi aylar sonra gülümsemişti.

"Hazal sen hep gül kardeşim." Diyerek kardeşine sarılıp saçlarını okşadı.

Kardeşinin yüzünü avuçları arasına aldı.

"Artık odalara kapanmak yok değil mi kardeşim?"

Hazal susup gözyaşı döken Hüma'ya baktı. Onca dil döküş ardından zar zor odadan dışarı adımını atabilmişti Hazal. Bir de Hüma sıkı sıkı, "abini gördüğünde gülümse" diye tembihlemişti.

"Yenge sağ ol yenge."

Arjin'in bu sözleriyle Hüma'ya baktılar. Hüma gözyaşlarını silmişti.

"Ben bir şey yapmadım ki. Hazal çok güçlü bir kız. O başardı ve bir daha odalara kapanmak yok değil mi Hazal?"

Hazal kısa bir duraksamadan sonra evet manasında başını salladı.

O esnada telefon çaldı. Telefonu çalan kişi Arjindi. Arjin'in yüzü buz kesmişti. Zar zor yutkunup telefonun ekranına bakıyordu. Eli ise titriyordu.

"Kim o?" Berzan telefona ulaşmak için elini uzattı. "Telefonu bana ver." Bir şeyler olduğunu sezmişti Berzan.

Arjin yutkuna yutkuna, 'kimse değil' dedi. Oysa illa ki bir kimseydi.

"Sana seni arayan kim diye sordum."

Genç adamın ses tonu yine öfkeyle çıkmıştı. Hem de bu sefer dişlerinin arasında tekrar öfkeyle sordu.

"Arjin beni delirtme kim o seni arayan?"

"Oğlum sakin ol!"

Hüma araya girdi ve Arjin'in omuzundan tuttu.

"Arjin söylesene abine kim olduğunu."

"Ar-ar-kadaşım."  Arjin basamaklara koşmuş çıkmıştı. Peşinden gitmek üzere olan Berzan'ı Hüma durdurmuştu.

"Rahat mı bıraksan çocuğu?"

"Evet abi. Lütfen tartışma çıkarmayın. Hem bak ben artık odalarda değilim biraz dışarıda gezelim mi?"

Berzan duraksadı. Tabii ki de kardeşinin bu isteğini kıramazdı. Genç adam kardeşinin omuzuna kolunu atıp, avluya çıktıklarında arkalarında kalan Zelal Hanım da onlara eşlik etmişti.

Hüma ise odasına çıkıp çekmecenin içinde bulundurduğu pantolonun arka kısmındaki cepten bilekliği çıkartıp avuçları arasına aldı.

Bilekliği sıkarken, burnundan öfkeyle soluk alıyordu.

ACI VAVEYLAKde žijí příběhy. Začni objevovat