23. Bölüm/ Düşmek mi?

136 33 8
                                    

23.Bölüm/Düşmek mi?

Kendini kapana kısılmış bir fare gibi hissediyordu Dila. Elindeki tespiyle beraber sesin geldiği yöne bedenini çevirince, gördüğü kişiyle derin bir nefes aldı.

"Bilakis tam yerine geldim."

"Sen hiç normal değilsin."

Hazal'a yemeği götürmüş ama Hazal yemek istemediğini söyleyince elinde yemek dolu tepsiyle kalan Hüma kahvaltıyı Berzan'la yapmaya karar vermişti. Odaya kadar çıkmış, kapıyı açmak üzere olan Dila'yı görünce hızla sorumuştu.

"Bir daha seni odamın kapısının önünde görmeyeceğim."

Dila sırıta sırıta elini kapı eşiğinden çekti. Yönünü hemen önündeki kapıya çevirdi. İstemediği bir adamın yanına gidip, beraber kahvaltı yapacaklardı. Oysa onun hayalinde Berzan ile kahvaltı etmek vardı. Şimdi ise hayallerini bu kız yaşayacaktı. Haksızlıktı. Ona göre kocaman bir haksızlıktı.

"Afiyet olsun." Deyip kendi odasına geçti Dila.

Hüma ise kapıyı açar açmaz kocasının üstünü giyindiğini görmesiyle neredeyse çığlık atacaktı.

"Gömleğimin düğmelerini ilikliyorum gözlerini açabilirsin." Sadece üst tarafını görmüştü Hüma ama yine de bir eliyle tepsiyi tutarken diğer eliyle de gözlerini kapatıyordu.

"Vallaha bir şey görmedim." Görmedim der gibisinden el sallıyordu.

Karısının yine çocuksu halleriyle başbaşa kalmıştı. İşin tuhafı bu çocukça halleri dahi sevmeye başlamıştı.

Karısının elindeki tepsiyi alıp küçük masanın üzerine bırakırken hâlâ karısının gözlerinin kapalı olması onu öfkelendirmişti.

"Aç artık gözlerini."

"Yok ya çok utanıyorum. Kapıyı tıklatmam gerekti." Aniden gözlerini açıp az evvel ki masum halini bir kenara bırakıp sert çıkıştı.

"Ama suç ben de değil. Suç sen de, neden banyoda üstünü değiştir miyorsun?"

"Uzatma Hüma senden başka kim girebilir ki bu odaya?"

Neredeyse Dila giricekti. Hüma dilinin ucundaki ismi söyleyip, söylememek arasında kalsada sonunda söylememeyi tercih etti.
Yatağın üzerini düzeltti. Kurtarıcı yastıkları üst üste dizip, bir kenara bıraktı. Yastıklar kule gibi odanın bir kenarında duruyordu. Ardından onu seyre alan kocasının bakışlarını fark etti.

Kocası yine donmuş gibi uzunca ona bakıyordu. Elini kocasının gözlerinin önünde sallayıp,

"Hey dünyadan Berzan'a nereye gittin? Tekrar dünyaya dönmen lazım."

Öksürük eşliğinde bedenini kapıya çevirdi Berzan. Direkt kendini dışarı atmalıydı. Pot kırıp karısına beslediği hisleri karısının anlamasını istemezdi. Dün hisleri için derin bir mezar kazıp üstüne toprak atmıştı.

"Nereye Zahari?" Hüma her ses tonunu yükselttiğinde kocasına soyadıyla hitap ederdi.

Ses yoktu. Berzan'ın adımlar hızla kapının olduğu yere varıyordu.

"Ama sana kahvaltı getirmiştim."

Bir an duraksadı Berzan. Karısı onu düşünüp kahvaltı mı getirmişti? Benimsenmesi onu gülümsetmişti. Hem de karısı tarafından benimsenmesi onu oldukça mutlu etmişti. Yukarı doğru kıvrılan dudakları aniden iniverdi. Olamaz, onunla oturup kahvaltı edemezdi. Bu kendine zulümden başka bir şey olmazdı.

"Ben senden kahvaltı istemedim." Acımasız ses tonuyla aniden irkildi Hüma. Kocası çıkıp giderken ardından bağırdı.

"Aman seni düşünende kabahat. Zaten sana getirmemiştim. Yeme zaten sen yeme."

ACI VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin