5. Bölüm/Beklenmedik kadın

256 110 7
                                    


~Bir bakmışsın olmaman gereken yer sığınağın olmuş ~

5. Bölüm~ Beklenmedik Kadın

Zahari konağında herkes tahmin ediyordu ki birazdan fırtınalar kopucaktı. Hiç söylenmemiş sözler söylenecekti. Kimse ama kimse kenara çekilip bu olayları sineye çekecek değildi ama herkes susuyordu...

Sert bir rüzgâr esmişti. Hiç hayrı alâmet olmayan sessizlik hâlâ sürüyordu. Derken bu sessizliği bozan kızının hıçkırıklarını duyan Salih Seroğullarından çıkmıştı.

"Hele hele Berzan yanındaki kız da kimdir?"

Delal ana o yaşlı, ayakta durmaya mecali olmayan dizleriyle çökmüştü sandalyeye. Elini başını dayayıp, "ölem ben ölem" diye söylendi. Torununun bir delilik edeceğinden adı gibi emindi. Zaten gün boyu bu korkuyla yanıp tutuşuyordu. Korktuğu başına gelmişti.

Zahari konağında bir tek Dila'nın hıçkırıkları duyuluyordu. Sevdiği adamı Berzan'ın onu sevmediğini, istemediğini bile bile sevmeye devam etmişti. Her ne kadar kuzeni onu susturamaya çalışsada susmayıp, gözyaşları sel akıyordu o yeşil gözlerinden.

"Sus Dila Sus! Ağlama artık yeter!"

Babasının baskın sesiyle aniden sustu sevdiğini başkasının yanında gören kadın. Dila aniden sesini kesince tüm bakışlar konağın kapısının önünde duran Berzan Zahari ve yanındaki bilinmez kıza çevrilmişti. Daha önce hiçbirinin görmediği bu kızla ne işi olabilirdi ki Berzan'ın.

"Bu kız da kimdir Berzan? Sen bizim başımızı öne eğecek bir iş yapmazsın herhal."

Büyük amcasının bu sözleriyle Berzan Zahari yanındaki kızın elini tuttu ve birkaç adım öne attı.

Ve beklenen olmuştu. Berzan Zahari'nin göğüs kafesi şişmişti. Bu demek oluyordu ki konuya açıklık gelecekti. Zaten görüntü her şeyi açıklıyordu. Berzan güzeller güzeli bir kızın elinden tutmuştu. Daha neyin açıklamasını bekliyorlardı ki.

"Bu kız benim dini nikahlı karım olur. Hüma Zahari!"

Delal ana korkuyla etrafa bakınan gelinine sesini yükseltti.

"Su!"

Oğlunun başının yanmasından korkan acılı ana mutfağa koştu. Koşarken düşünceleri onu ele almıştı. Oğlu defalarca 'ben evlenmek istemiyorum o kızla' desede bir türlü kimseye dinletememişti. Ah ne zordu anlamak istemeyene bir şeyler anlatabilmek. Oysa zorla güzellik olmazdı. Oysa seven sevdiğine zulüm etmezdi.

Oğlunun canına zarar gelmesinden korkan Zelal Hanım yarım yamalak doldurduğu suyu kaynanasına uzatırken pek bir şey değişmediğini fark etmişti. Tâki kızının evlilik ümidiyle kandırılan baba Salih Seroğulları Delal ananın karşısına geçip öfkeyle konuşana dek.

"Delal ana torunun ne der? Benim kızımla evlenecekti. Evlendim der. Ben şimdi yaşatır mıyım bunları?"

Herkes bilirdi ki Salih Seroğulları'nın öfkesi alev alev yanan bir ateşe benzerdi. Kazasından sıkıca tuttuğu silahı Berzan ve yanındaki kıza doğrulttu.

Asla dememeyi bir kez daha öğrenmişti Hüma. Daha dün tanıştığı adam ile dini nikah kıymıştı. Şu an sevdiği adamın katilinin bulunması için adeta tüm bu olaylara göz yumuyordu. Ki ölümle göz göze gelmeyi asla düşünmemişti. 'Ah ben nereye düştüm' diye içinden geçirirken tüm bu olayların kabus olmasını bir hâyli istiyordu. Bir de yetmemiş gibi tüm adamların belinden silah çıkmıştı. Hüma'nın korkusu ikiye katlanmıştı. Eli silahlı adamlardan bildi bileli korkardı. Peki şimdi bu insanlarla yaşamayı göze almış mıydı? Değer miydi o aşağılık katilin bulunmasına?

"İndir silahını Salih! Oğluna söyle o da indirsin." Oğlu Azad'ın adeta gözü dönmüştü. Bacısına yapılan bu yanlışı asla ama asla affetmeyecekti. Berzan'a doğrultuğu namlının ucunu hiç düşünmeden çekicekti.

Delal ana korkudan gözyaşlarına boğulan gelinine, "ben de bunun olmasından korkuyordum. Oğlunla vedalaşsan iyi olur gelin" dedi.

Hozan ve abileri Berzan Zahari'nin zarar görmesini asla ve asla istemediklerinden onlarda taşıdıkları silahların namlı ucunu Salih ve Azad'a çevirmişlerdi.

"İndirin silahlarınızı sakince konuşalım." Diyen Delal anayı kimse dinlememişti. Çok laf ederdi ama en çok sevdiği torunuydu Berzan. Şimdi Berzan'ına zarar gelirse yaşayamazdı.

Öte yandan bu durumu bekleyen Berzan Zahari tuttuğu elin titrekliğini zapt etmeye çalışıyordu. Bir anda dini nikahlı olan karısının zarar görmemesini sağlayacaktı. Karısının kulağına 'bayıl' diye fısıldadı. Hüma zaten bayıldı bayılıcaktı. Çok bile durmuştu ayakta. 'Bayıl' kelimesiyle baygınlık geçirmişti. Sendeleyen bedeni yere düşmeden kucaklamıştı Berzan Zahari.

"Hüma! Hümaa" diye diye basamaklara yönelmişti. Birkaç kez öfkeden dolayı havaya ateş açılırken Seroğuları fenalık geçiren biricik kızlarını kucaklayıp konaktan ayrılırken Salih Seroğulları silahını tehdit namına sallayıp oradan uzaklaştı.

"Hepinize gününüzü gösterecem. Burda bitmedi Zahari'ler bitmedi."

Seroğullarınım gidişini gören Berzan konağın içine kadar taşıdığı karısının kulağına fısıldadı.

"Tamam artık gözlerini açabilirsin gittiler."

Ses yok.

"Gözlerini aç daha fazla rol yapmana gerek yok!"

Yine ses yok.

Berzan panikleşerek adımlarını hızlandırdı. Karısının sahiden bayılmış olması aklının ucundan bile geçmemişti. Odasına vardığında kapı kulpunu zar zor indirip, ayağıyla itekleyerek kapının açılmasını sağladı. Yatağın üzerine nazikçe bıraktığı karısının gözlerinin önüne gelen saçlarını dağıttı.

"Hüma aç gözlerini" Derken panikten ne yapacağını şaşırmıştı. Panikten ne yapacağını şaşırırmış olsa gerek ki sifonyerin üzerindeki sürahiden bir bardak su doldurup baygın kadının yüzüne döktü. Hissettiği soğuklukla gözlerini açan genç kadın neye uğradığını şaşırmıştı. Hızla doğrulurken yüzünü ıslatan adama adeta ateş püskürdü.

"Sen ruh hastası mısın? Manyak!"

Genç adam elindeki bardağı bırakırken az evvel sırf uyansın diye ıslattığı kadın durmak bilmeden konuşuyordu. Genç adam "uyanman için döktüm" desede kadın pek kâle almayıp hırçın bir şekilde kelimelerini seçip konuşmasını devam ettiriyordu.

"Nedir bu başıma gelenler. Az daha ölüyordüm. Yok ben daha fazla dayanamayacağım. Ben gidiyorum." Son cümlesiyle kapıya yönelmişti. Gitmenin kalmaktan bin kat daha iyi olduğunu kavrayabilmişti. Emindi ki bu konakta, bu insanlarla kalırsa işte o zaman burdan cesedi çıkardı. Emin bir şekilde kapıyı açtı. Henüz açılır açılmaz kapı şiddetle kapanmıştı. Kapıyı kapatan Berzan Zahari!
Sağ eli kapının pürüzlü tarafında, keskin bakışlarla gitmeye kalkan kadına bakıyordu.

"Nikah kıyıldı. Anlaşma yapıldı. Sen artık bu konağın gelini, Benim karım Hüma Zahari'sin!

🌷🌷🌷

ACI VAVEYLAWhere stories live. Discover now