6. Bölüm/Karar

238 106 12
                                    

~Acı verir yaşanması mümkünken yaşayamadıkların~

6. Bölüm/Karar

Acıya dayanır mıydı insan, sırf çıkarları için...

Hüma dayanamayı seçmişti.

"Tamam Zahari tamam."

Oflarcasına rastgele bir yere oturmasıyla kapı açıldı. Korktuğu başına gelmiş olsa gerekti. Hiç tanımadığı insanlar odaya adeta hücum etmişti. En baştan yürüyen yaşlı kadın ona acımasızca bakıyordu. Ardından ise meraklı kadınlar türbentleriyle ağızlarını kapatıp bakıyorlardı. Üç dağ gibi adam ise çatık kaşlarla...

"Neler olur burdan Berzan. De gel hemen konuşucaz."

Yaşlı kadının bu sözleri üzerine Hüma adeta dini nikahlı kocasının gözlerinin içine baktı. Bakışları al şunları çıkar gibisindendi. Hiç kimsenin dırdırıyla uğraşmak istemiyordu.

"Konuşacak neyimiz var babanne?"

Konuşulacak bir ton şey vardı. Bunu çok iyi biliyordu Berzan ama o yanlı olmayı hiç mi hiç istemiyordu.

"Anamın dediğini yap hemen!" Bu sert ses tonu Hozan Zahari yani Berzan'ın babasından çıkmıştı. Kimse Seroğullarını kendine düşman etmek istemezdi ama Zahari'ler çoktan etmişlerdi bile. Belliydi ki Berzan'a büyük kinleşmişlerdi.

Berzan odadan çıkarken ardından babannesi ve amcaları çıkmıştı. Hozan Zahari çıkmadan önce karısının kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra o da peşlerinden çıkmıştı.

Hüma odada kalan üç kadını süzermişcesine baktıktan sonra,

"Ben Hüma."

Kimseden çıt çıkmadığı gibi birde üstüne üstün Hüma'yı mercek altına almışlardı.

"Sen kimlerdensin? Buralısın?"

"Yok buralı değilim."

"Anan baban nerde?"

"Berzan'a nerde tanıştınız?"

Hüma bıkmış bir tavırla bu soru soran üç kadına baktı. Bir soru cevaplanmadan başka bir soru sorulmasından nefret ederdi. Ve yetmezmiş gibi bir soru daha.

"Utanmıyon mu oğlumun başını belaya sokmaya!"

Hüma ona çıkışan kadına baktı. Bu Berzan'ın annesi olmalıydı. Güzel bir kadındı. Uzunca boyu, kahve gözleri, bembeyaz dişleri vardı.

"Sevmenin adı ne zaman utanmak olmuş." Hüma dahi beklemiyordu bu sözleri söylemeyi. Şu anda ölen sevdiğine ihanet ediyor gibi hissetsede bunları susturmanın tek yolu buydu. Dik duruşunu bozmamaya çalışıyordu. Ne zaman bu dik duruşunu bozsa biliyordu ki işte o zaman ezilirdi.

"Bana bak mendebur sen defolup git!"

Bu tarz yaklaşım yaşı diğerlerinden büyük olan kadından çıkmıştı. Bu Berzan'ın yengesi olsa gerekti. Ne de sinirli yüz hatları vardı.

Hüma derin nefes alıp, ona mendebur diyen kadına bir çift laf edicekken aşağıdan bir gümbürtü koptu. Hem mendebur da neydi?

Üç kadından başta Berzan'ın annesi olmak üzere odadan ayrılırken Hüma ise çaresizce çöktü dizlerinin üzerine. Kim yarınını bilebilirdi ki? Dün bugününü hayal edemezken bugün ise yarınını hayal edemiyordu. Bu keskin bakışlı insanların ona zarar vermesinden korkuyordu.

Cebinde taşıdığı bilekliği çıkardı ve öfkeyle parmakları arasına sıkarken dişlerinin arasında ise mırıldandı.

"Seni bulucağım ve kendi ellerimle öldüreceğim. Hepsi tüm bu yaşadıklarımın hepsi senin yüzünden."

ACI VAVEYLAWhere stories live. Discover now