____Eun'dan____
Saat bir buçuk olmuş ve Changbin den hala bir ses yoktu. Jeongin den sonra ne kahvaltı için gelmiş ne de odasından çıkmıştı. Arada odasından gelen oflama yada yakınma gibi sesler ile sabahki olaydan dolayı çıkmadığını anlamıştım. Fakat daha fazla çıkmazsa derse geç kalacaktık.
Zorlanarakda olsa kapıyı birkaç kez tıkladım ve sesimi duyması için biraz yükselterek seslendim.
+Okula geç kalacağız Changbin.
Cümlem biter bitmez açılan kapı ile birkaç adım geriledim. Changbin hazır bir şekilde çıkmış yüzüme bakıyordu. Ortamda bir gariplik olmaması adına gülümsedim. Oda aynısını yapmış, ardından garip bir şekilde saçımı karıştırıp kapıya ilerlemişti. Fazla bekletmemek adına bende hemen kapıya ilerledim ve ayakkabılarımızı giyip evden çıktık.
Fakülteye girdiğimizde gördüğüm 7 li ile gülümsedim. Onlarda beni gördüklerinde el sallayıp yanımıza ulaştılar.
-Günaydın!
+Günaydın!
Tebessümüm ile karşılık verdikten sonra sınıfımıza doğru ilerledik derslerimiz ortaktı haliyle. Gözüm Jeongin e kaydığında Changbin in tepkisini ölçmeye çalışır gibi baktığını görmüştüm. Changbin ise göz göze geldiklerinde ona kaşlarını çatıp bakmıştı. Sanki gözlerinden sir ışın çıkacak ve Jeongin i orada yakacakmış gibi duruyordu. İçim titrerken önüme döndüm gergin bir ortam oluşmaması için.
Diğerlerindende garip bir tepki olmaması ile sabahki olaydan haberleri olmadığını anlamıştım. Fakat daha fazla delici bakış olursa hem onlar öğrenecek, hemde şaşkınlığını sakin yaşayamayan Jis, Hyun ikilisi ile tüm kampüs öğrenecek gibi duruyordu. Sonunda sınıfa vardığımızda sessizce yerlerimize geçtik. Herkes eski yerine geçtiğinde bende Changbin in yanında yerimi edindim. Changbin tarafından gelen 'şak' sesi ile oraya döndüğümde ise arsızca gülüp ensesini tutan Jeongin i görmem bir oldu. Bu çocuk uslanmaz...
~•~
Daha fazla bir vukuat işlenmeden dersin sonuna geldiğimizde kendimizi kafeye atmıştık. Bugünün görevlileri olarak Jishyun ekibi kahveleri almaya gitmişti. Soru şeklinde gelen ses ile Yongbok a döndüğümde Changbin ve Jeongin in bakışlarını fark ettiğini anladım.
-Sizin aranızda ne oldu? Sabahta nefes nefese eve geri dönmüştü In.
Ona kısaca In diyorlardı uzatmamak adına. Changbin birşey olmadığını açıklamak adına dudaklarını araladığında In sabırsızca atıldı.
-Önemli bir şey yok-
-EUN VE CHANGBİN SABAH YİYİŞİYORLARMIŞ.
Kocaman gözleri ile olayı anlatan Jeongin ile benimde gözlerim sonuna kadar büyümüştü. Masadaki herkes büyük ve anlamadığım tepkiler verirken solumdan gelen yüksek ses ve ıslaklıkla neler olduğunu anlamadan gözlerimi sıkıca yumdum. Yüzümdeki ıslaklığı yavaşça silerken masadan çıt çıkmıyordu. Jisung un sesini duyana kadar.
-Durun daha yeni bir ilişkiye hazır değilim!
Kahveleri getirirken kendisininkini yudumlayan Jisung In in cümlesini duymuş ve kahvesini yüzüme püskürtmüştü. Çatılan kaşlarım ile delici olmasını istediğim bakışlarımı Jisung a doğrulturken onun gözleri Changbin ile benim aramda gidip duruyordu. Geri Jeongin e döndüm ve ensesine ufak bir şaplak indirip konuştum.
+Aklın anca oralara çalışıyor galiba arsız ekmek!
Konuya açıklık getirmek isteyen Chan araya girdi.
-Bir dakika bir dakika. Siz şimdi sevgili misiniz?
Changbin avuç içini alnına vururken ben açıklama yaptım.
+Ben dün gece korku filminden korktuğum için Changbin in yanına yatmıştım. Gözlerimide Jeongin in çığlığı ile açtım. Beni onun odasında görünce yanlış anlamış.
Chan anlamış gibi başını aşağı yukarı sallarken In yine durmamış atlamıştı.
-Valla yalan Hyung! Changbin hyung beni kovarken sikişeceğiz diyor-
Onun ağzını geçte olsa kapatan isim Changbin di fakat çoktan herkes herşeyi duymuştu. Ben ise yüzümdeki kahve ile daha fazla duramayarak Jeongin ve Jisung a ithafen ofladım ve masadan kalkarak lavaboya adımladım. Changbin açıklasın artık canım hep ben mi uğraşacağım. Dersimize az zaman kaldığı için hızlıca ilerledim. Aynadan kendime baktığımda fazla olmasada yüzümde hala kahve vardı. Yüzümü yıkadıktan sonra yanımda peçete olmadığı için elimle kurutmaya çalıştım. Çantamı masada unutmuştum.
-Sen şu yüzüne kahve püskürtülen kızsın?
Soru sorar gibi bana bakan kız ile gözlerimi arkaya çevirdim. Büyük gözleri ve sevimli gözleri ile bana bakan kız yüzümü kurulamam için peçete uzatıyordu. Onun gibi gülümseyerek peçeteyi aldım ve yanıtladım onu.
+Evet benim maalesef. Teşekkürler.
Ardından devam etti.
-Ben Shin Yuna. Psikoloji birinci sınıf.
Uzattığı elini diğer elimle sıkarken aynı mutlulukla devam ettirdim.
+Seo Eun . Mühendislik birinci sınıf.
-Tanıştığıma memnun oldum.
+Bende öyle.
Kısa tanışma ardından duvardaki saat ile dersimin başlayacağını anlamış ve yine tanışma gibi kısa bir veda ile Yuna dan ayrılıp hızlı adımlar ile sınıfıma ilerledim.
~•~
Pek içime sinmiyor gibi geliyor.
Sizce nasıl?
Çok mu hızlı ilerledim ki?
Yorumlarınızı bekliyor olacağım;)
Kendinize iyi bakın 🎐
DU LIEST GERADE
BECAUSE || Seo Changbin
JugendliteraturYeni Okulu İçin Ev Arayan Bir Kız ve Kira Parasını Yarıya İndirmek için Onu Evine Davet Eden Seo Changbin~
